Ve onları yapmak istemedikleri birşeyi yapmaya ikna etmek isterseniz, bu çok zordur. Gelecekteki teknoloji hakkında düşündüğümüz zaman | TED | وهكذا إن أردت إقناعهم للقيام بأمر لا يرغبون به، ستجده صعبا. وهكذا حين نفكر في التكنولوجيات المستقبيلة، |
Neden insanları inanmak istemedikleri şeylere inanmaya ikna etmeye çalışıyoruz? Ve bu acaba doğru bir şey mi? | TED | لماذا نحاول أن نقنع الناس أن تصدق أشياء لا يريدوا تصديقها؟ و هل هو حتى بالأمر اللطيف؟ هل هذه طريقة لطيفة |
Bir sebepten dolayı insanlar sana bilmelerini istemedikleri şeyler söylüyorlar. Bu şaka değil. | Open Subtitles | الناس يخبرونك أشياء هم لا يريدون أن تعرفيها هذه ليست نكتة |
Tüm kartlarını oynadın, insanların yapmak istemedikleri şeyleri onlara yaptırdın, bir ton halt yaptın. | Open Subtitles | وقمت بتحرّكات كثيرة لإنجاز بعض الأمور وجعلت أشخاصاً كثيرين يقومون بأمور لا يريدونها |
İnsanlar istediklerine odaklanınca, istemedikleri uzak düşer istediğiniz oluşur, diğeri ise kaybolur. | Open Subtitles | وعندما يبدأ الناس بالتركيز على ما يريدونه فإن ما لا يريدونه يتساقط بعيدا وهذا القسم يتوسع وذلك القسم يختفي |
Ama bir kişinin çıkıp da, benim anladığım gibi birey olarak düşmanı haklamasını istemedikleri kesin. | Open Subtitles | ولكنهم لايريدون مرتجلين بينهم ,مثل الجيش الطريق الذي اخترته |
Sadece insanları istemedikleri bir şeyi almaya zorlayamam, hepsi bu. | Open Subtitles | لكني لا استطيع اجبار النس على شراء اشياء لا يرغبون بها |
İnsanlar hakkında onların bilmemi istemedikleri şeyleri sezebiliyorum. | Open Subtitles | فيمكنني استشعار الأمور حول الناس، أشياء قد لا يرغبون بأن أعرفها |
Ama orayı terk ettiğimizde, her iki tarafı da, ayrılmak istemedikleri için ağlıyorlardı. | TED | عندما غادرنا، كل من الطرفين، كانوا يبكون لأنهم لم يريدوا المغادرة. |
İzlemek istemedikleri için minnettar olmamız gerek. | Open Subtitles | يجدر بي أن أكون ممتنة أنهم لم يريدوا المشاهدة |
ve etraflarında istemedikleri şeyleri, kendilerinin ya da başkalarının yaşamasını istemedikleri korkunç olayları görünce de | Open Subtitles | لكن بعدها ينظرون فيرون أمورا لا يريدونها أمورا هائلة لا يريدون أن يعيشوها ولا يريدون رؤية الغير يعيشها |
Bunun kamuya duyurulmasını istemedikleri için kriz yöneticileriyle alışveriş yapıyorlar. | Open Subtitles | لإنهم لا يريدون أن يظهر الأمر للعلن .أنهم يقومون بالبحث عن مدراء للأزمات |
Onlar istemedikleri malların tamamen bilinçsiz tüketicisi haline getirilmelidirler. | Open Subtitles | يجب أن يجذبوا إليهم مستهلكون طائشون جدا لتلك السلع التي لا يريدونها |
Onu istemedikleri ya da onu terk ettikleri için kaçtığını söylüyor tam olarak emin değilim. | Open Subtitles | ما يقوله, أنه هرب لأنهم لا يريدونه أو تركوه, أنا لست متأكد |
... Ve sonra onlara istemedikleri şeyleri yaptırabilirdi - hayat boyu hor görülmenin karşılığı. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك,جعلهم يفعلون اشياءا كانوا لايريدون القيام بها لتعويض حياته الساخرة |
Beni istemedikleri açıkça belli oldu. | Open Subtitles | جعلوا الأمر واضحا جدا أنهم لايريدونني أن آتي |
Hayır, insanlar artık kullanmak istemedikleri eşyalarını arka bahçelerinde satışa çıkarırlar. | Open Subtitles | كلا, يقوم الناس بتجميع الأشياء التي لا يحتاجونها بعد الآن و يبيعونها في ساحاتهم |
Dürüstlüğünüzün, bilmeyi istemedikleri bir şeyi fark etmelerini sağlamamasını ummalısınız. | Open Subtitles | عليك أن تأمل بصدق ألا تجعلهما يدركان ما لم يرغبا في معرفته |
Beni anneme vermek istemedikleri için onun deli olduğunu söylediler. | Open Subtitles | ولا يرغبوا في أن تأخذني أمي، لذا قالوا أنها مجنونة |
Güçlü kişiler hakkında bilmemizi istemedikleri şeyleri biliriz. | Open Subtitles | نحن نعرف أشياء عن أناس ذوي سلطة هم لا يريدوننا أن نعرفها |
Görmemi istemedikleri şeyleri bile gördüm. | Open Subtitles | على الولوج إلى عقول السيد الأكبر حتى أني رأيت أشياء لن يريدونني أن أرها |
Bazı insanlar istemedikleri işi yapacak, zarar gören diğerlerine sahip olacaklar. | Open Subtitles | البعض يعملون أعمال لا يريدوها و البعض يخسر قليلاً |
Ve ayrıca, kredi kartı ile ödemeye gittiğim zaman benden kimlik isteyeceklerini ki hiç kimseden istemedikleri halde. | Open Subtitles | وحيثسيطلبونقطعاً.. بطاقة هوّية شخصية مع كارت ائتماني عندما أدفع، مع أنهم لم يطلبوا بطاقات أي أحد آخر. |
Benim bir sonraki Başkan olmamı istemedikleri kesin. | Open Subtitles | هم بألتأكيد لا يريدوني أن أكون ألرئيس ألقادم |