Herkes konuştuğu için İç İşlerine gitmek istememişler. | Open Subtitles | لم يرغبوا في أن يقصدوا دائرة الشؤون الداخلية بسبب التسريبات في المكتب |
Yani kızın itirafından sonra başka bir şey duymak istememişler mi? | Open Subtitles | هل تقصدين بعد أعترافها لم يرغبوا بسماع ذلك ؟ |
Bize daha önceden sormak istememişler çünkü babam rahat etsin diye önce bir şömine almak istemişler. | Open Subtitles | لم يرغبوا بسؤالنا من قبل لانهم كانوا مرتكبين من الحصول على نار للعرض لتسهيل ذلك على والدي |
- Ya öyle, ya da kimsenin başarısız olduklarını bilmesini istememişler. | Open Subtitles | إما ذلك, أو أنهم لم يريدوا أن يعلم أحد أنهم فشلوا |
Onun konuşması riskine girmek istememişler. | Open Subtitles | لم يريدوا أن يتركوا أي فرصة لها للنجاة والتحدث |
Geçmişini göz önüne aldıklarında hiçbir şeyin başarılı olma olasılığını engellemesini istememişler. | Open Subtitles | بالنظر لتاريخِك، لم يريدوا أي شيء يعرقل إحتمالية النجاح. |
Belli ki kimsenin bunu bulmasını istememişler. | Open Subtitles | من الواضح أنّهم لم يرغبوا أن يكتشف أحدهم هذه |
Ona işkence ederlerken karşı koymasını istememişler. | Open Subtitles | لم يرغبوا بأن يقاوم عندما يعذبونه. |
- Daha önce imzalamanı istememişler miydi? | Open Subtitles | -ألم يرغبوا أن يوقعوا معك مرة ؟ |
Vurmayı istememişler gibi. | Open Subtitles | وكأنهم لم يرغبوا بإيذائهم. |
Onlardan birini vurmak istememişler. | Open Subtitles | لم يرغبوا في إيذاء أحد منهم. |
Onunla yüzleşmek istememişler. | Open Subtitles | لم يرغبوا بمواجهته |
Aradıkları şeyi, kimsenin bilmesini istememişler. | Open Subtitles | لأنهم لم يريدوا لأي أحد أن يعلم ما كانوا يبحثون عنه |
Aslında. beni istememişler... Gibi... | Open Subtitles | حسناً، انها الحياة، لم يريدوا ان يحظوا بطفل او شئ كهذا |
Gerçekten hiçbir şeyi şansa bırakmak istememişler. | Open Subtitles | لم يريدوا أية أمور سائبة ماذا كان يفعل أولئك الأشخاص؟ |
Onlar da bu boşa gitsin istememişler. | Open Subtitles | ولم يريدوا إهدار الفرصة... . إذاً هو لن يأتي... |
- Ölmesini istememişler. | Open Subtitles | -إنهم لم يريدوا منها أن تموت |