| Bilmek istersin diye düşündüm: Arabanın bagajında bulduğunuz saç tellerini karşılaştırdım. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد أن تعلم لقد فحصت الشعر الذي وجدناه على صندوق السيارة |
| Kartvizitimi istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتك كنت تريد بطاقة عملي! |
| Bay Russell üç gece önce öldü. Bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك تريد أن تعرف أن السيد روسيل قد مات منذ 3 ليال |
| Bugünlük bunu ödünç almak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ولكنه يحتاج إلى بعض اللمسات ظننت أنك تريدين استعارة هذا للأمسية |
| Bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتك تريد أن تعرف |
| Mayan kulübe gitmeden önce bilgi almak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | مرحباً ظننتُ أنّكَ قد ترغب في إطلاع قبل أن نتوجّه إلى ملهى (مايان) |
| Gerçekten havalimanına gittiğimi doğrulamak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | اعتقدت أنك تريد التحقق من أنني حقاً علي الذهاب إلى المطار هذه المرة |
| Henüz resmen açıklanmadı. Bilmek istersin diye düşündüm sadece. | Open Subtitles | لقد تم اعلان الأمر للتو فقط اعتقدت بأنك تريد ان تعلم |
| Yeni test deneklerimiz olduğunu bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنك تريد أن تعرف أن لدينا عنصرين جديدين للإختبار |
| Ben... ben bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنك تريدين أن تعلمي |
| Her neyse, görmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | على أي حال، أعتقدت أنك تريد تفقد ذلك |
| Bilmek istersin, diye düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد أن تعرف هذا |
| Kartvizitimi istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ! ظننتك كنت تريد بطاقة عملي |
| Kartvizitimi istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتك كنت تريد بطاقة عملي! |
| Kertenkele adamınla biraz vakit geçirmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنك تريد قضاء بعض الوقت مع الرجل السحلية |
| Katılmak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | إنه في طريقه إلى هنا للمقابلة ظننت أنك تريدين الإنضمام |
| Kate'in hafızasının yavaş yavaş yerine geldiğini bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتك تريد أن تعرف أن ذاكرة (كايت) تعود |
| Mayan kulübe gitmeden önce bilgi almak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | مرحباً ظننتُ أنّكَ قد ترغب في إطلاع قبل أن نتوجّه إلى ملهى (مايان) |
| Neyse, duymak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | على أي حال، أنا فقط اعتقدت أنك تريد أن تسمع ذلك |
| Hey. Bunu geri almak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | مرحباً، اعتقدت بأنك تريد استعادة هذه |
| Belki konuşmak istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنك تريد الملاطفة |
| Ama bunu istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | لكنني إعتقدت أنك تريدين هذا. |
| Bir arkadaş istersin diye düşündüm. Ben olsam isterdim. | Open Subtitles | فكّرتُ أنّكِ تحتاجين لبعض الرفقة، أعرف أنني كذلك. |
| Belki bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ربما تود أن تعرف ماهية النسيج البني الفاتح |
| Taramalarda ne bulduğumuzu görmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنّك قد ترغب برؤية ما وجدناه في فحوصنا. |
| Bir şeyler içmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت بأنك تريدين مشروباً |
| Bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتك تريدين أن تعرفي |