Bence bu değiş tokuş, hayatta en çok isteyeceğimiz şeyle aramıza bir engel koyuyor | TED | ولكني اعتقد ان تلك المقايضة يمكنها ان تقف في وجه ما نريده حقاً |
Son isteyeceğimiz şey gerçek bir kalp krizi geçirmen. | Open Subtitles | آخر ما نريده هو إصابتك بسكتة قلبية حقيقية |
Olayın El-Cezire'ye yansıması bizim isteyeceğimiz son şey. | Open Subtitles | آخر شئ نريده أن نجد هذا الفيديو معروض فى الجزيره |
- Bu isteyeceğimiz en son şey olur. - Birbirimizi anlıyor muyuz o zaman? | Open Subtitles | ـ إنه أخر شئ يوده أى منا ـ إذن ، هل نفهم بعضنا البعض ؟ |
İçinde öldüren bir şey varsa isteyeceğimiz son şey çocuklarla dolu bir göldür. | Open Subtitles | وإن كان بداخلها شيء يقتُل، إذن كل ما نحتاجه هو بحيرة مليئة بالأطفال |
Modern dünyanın karmaşıklığıyla uğraşmayı isteyeceğimiz bir yöntem ise siyaset. Ancak üzücü bir şekilde yüksek ahlaki değerleriniz olsa da, sınıflandırma yapabiliyor, soyut kavramlar üzerine mantık yürütebiliyor olsanız da eğer kendi ülkenizin ya da diğer ülkelerin tarihini umursamıyorsanız siyaset yapamazsınız. | TED | إحدى الطرق التي نود أن نتعامل بها مع تطور العالم الحديث تكون من خلال السياسة، وللأسف فإنه قد يكون لديك مبادئ أخلاق إنسانية، يمكن أن تصنفها، ويمكن أن تستخدم المنطق في التجريد، وإذا كنت جاهلاً لتاريخ البلدان أخرى، فإنه لا يمكنك أن تمارس السياسة. |
İsteyeceğimiz son şey, bir polis düşmanımızın olması. | Open Subtitles | اخر شيء نريده هو عدو في دائرة الشرطة انا افهم ذلك ، حسنا |
Evet ve en son isteyeceğimiz şey milyarder süper kahraman ve eski bir kaçağın bir seks kulübünün kapısının kırarken yakalanması. | Open Subtitles | أجل، وآخر ما نريده أن يلقى القبض على ملياردير بطل بتهمة اقتحام نادٍ جنسي |
Belki de doğum odasında isteyeceğimiz şey budur. | Open Subtitles | أظن ان هذا بالفعل ما قد نريده مستقبلا في غرفة الولادة |
Ve en son isteyeceğimiz şey başka bir Vahşi savaşçı çatışmasıdır. | Open Subtitles | وأخر شئ نريده هو أن نتشاجر مع قبيلة بزاركر. |
Son isteyeceğimiz şey de orada kalıp polis soruşturmasına çekilmek olur. | Open Subtitles | لم يكن هناك ما يمكننا فعله لذلك المزعج وآخر ما نريده هو البقاء هناك واستجواب الشرطة لنا |
En son isteyeceğimiz şey basının havalandırmada dolanan birini duyması. | Open Subtitles | آخر شيء نريده هو معرفة الإعلام بقبضنا على رجل يزحف عبر أنابيب التهوية. |
Çalışmasını isteyeceğimiz bir şeye benzemiyor. | Open Subtitles | نعم انها لا تبدو من النوع الذي نريده ان يعود للعمل مرة اخرى |
Güzel. İsteyeceğimiz son şey Central City'de daha çok meta-insan olması. | Open Subtitles | جيد، فآخر ما نريده هو المزيد من المتحولين |
İsteyeceğimiz şeyi yapmak istemeyebilirsin. | Open Subtitles | ما نريده , من المحتمل أن لا تنفذوه |
Son isteyeceğimiz bir dolu manyak. | Open Subtitles | فآخر ما نريده هو حفنة من محاربي عطلة الأسبوع... |
Şu an son isteyeceğimiz şey direksiyon başına geçmemle... | Open Subtitles | أعني ، آخر شيء نريده ، أن ..... أكون خلف المقود و |
Yanımızda olmasını isteyeceğimiz tip değilsin. | Open Subtitles | ليس نوع الرجال الذي نريده بصفنا |
İsteyeceğimiz son şey, bir başka Gulf petrol faciası yaşamaktır. | Open Subtitles | وآخر شيء نريده هو كارثة أخرى للنفط بالخليج على أيدينا . |
Skandal isteyeceğimiz en son şey, Bentley. | Open Subtitles | " الفضيحة هى آخر ما يوده أى منا يا " بينتلي |
Kuşatmadan sonra isteyeceğimiz son şey panik... | Open Subtitles | أخر شيء نحتاجه هو أن نذعر الناس بعد الحصار |
Sanırım, bazıları coğrafı bölge ya da sokak ve bina topluluğu diyebilir. Fakat inanıyorum ki bir şehir orada yaşayan insanlar arasındaki ilişkiler bütünüdür. İnanıyorum ki bu ilişkileri gerçekçi bir şekilde belgelemeye başlayabilirsek sahip olmayı isteyeceğimiz tarzda şehirler yaratmayı deneyebiliriz. | TED | أعتقد أن البعض ربما يقولون أنها منطقة جغرافية أو مجموعة من الشوارع والمباني، ولكنني أعتقد أن المدينة هي مجموع علاقات الأشخاص الذين يعيشون هناك، وأعتقد أننا إن استطعنا البدء في توثيق هذه العلاقات بطريقة حقيقية، عندها لربما نمتلك الفرصة الحقيقية لبناء هذه الأنواع من المدن التي نود امتلاكها. |