Ve doğal olarak meslektaşların sızıntının kaynağını öğrenmek isteyecekler, ancak asla bulamayacaklar. | Open Subtitles | وزملائكم سيريدون معرفة من سرب البيانات ولكنهم لن يعثروا على أي شيء |
İnsanlar bizim burada yapabildiklerimizi görünce, bunun bir parçası olmak isteyecekler. | Open Subtitles | حين يعرف الناس ماذا نستطيع ان نفعل هنا سيريدون ان يكونوا جزءا من ذلك |
Onları aptal yerine koyduğunu anladıklarında... seni kör bıçaklarla dilim dilim etmek isteyecekler. | Open Subtitles | عندما يكتشفون أنك كنت تخدعهم، سيرغبون أن يمزقوك بشفرات باردة. |
- Şimdi, dinle. Büyük ihtimalle onlarla gelmeni ve birkaç soru cevaplamanı isteyecekler. | Open Subtitles | غالباً سيطلبون منكِ الذهاب معهم لتُجيبي عن بعض الأسئلة |
Kendimizi kaptırmayacağız bu bir seri katil vakasıysa, davayı Federallere vermek isteyecekler. | Open Subtitles | دعونا لا ننجرف بعيدا إنه قاتل متسلسل سوف يطلبون تدخل الشكرة الفيدرالية |
Senden bi parca isteyecekler. | Open Subtitles | سيودون الحصول عليك كونكفتاةمن الآميشالفريدمننوعه |
Büyük ihtimalle bir kalp pili takmak isteyecekler. | Open Subtitles | اه,في الغالب سيريدون وضع منظم ضربات القلب |
Biliyorum onlar filmde nasıl göründüğümü görmek isteyecekler. | Open Subtitles | أعلم بأنهم سيريدون رؤية شكلي على شريط فيلمي |
Kardeşin için çalışan adamlar öç almak isteyecekler. | Open Subtitles | الرجال الذين يعملون عند أخيك سيريدون الإنتقام. |
Adam kardeşin için çalışan adamlar intikam isteyecekler. | Open Subtitles | ادم الرجال الذين يعملون لدى اخوك سيريدون الانتقام |
Tam olarak nasıl hayatta kaldığını ve hastanenin neler yaptığını bilmek isteyecekler. | Open Subtitles | سيريدون معرفة كيف تمكن من النجاة وماذا فعلت هذه المستشفي بالضبط |
Karanlıkta işi bitirmek isteyecekler. Bize bir makas gibi bir şey lazım. | Open Subtitles | يكاد يطلع النهار و هُمْ سيرغبون بإنهاء هذا بسرعة |
Okuma çalışsam iyi olur. Nasıl okuduğumu görmek isteyecekler. | Open Subtitles | ربما ينبغي علي ان اتدرب على قرأتي سيرغبون بي اذا كانت قرأتي جيدة |
Bu demek ki başakaları da bundan bir parça isteyecekler ve inanın bana bu işlerin kötü bitmesi demek. | Open Subtitles | هذا يعني ان الناس الآخرون سيرغبون في دليل ،عليها، وصدقني هذا سيكون نهايته سيئة |
Masada benim yerime görev almanı isteyecekler. Yapma. Git. | Open Subtitles | سيطلبون منك أخذ مقعدتي على الطاولة فإيّاك، غادري وابدأي من جديد |
Sanırım görevden ayrılmamı isteyecekler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم سيطلبون مني التنازل |
Muhtemelen yemeğe kalmamızı isteyecekler. | Open Subtitles | على الأرجح أنهم سوف يطلبون منا البقاء للعشاء |
Çünkü insanlar o kapüşonunu parçalamayı isteyecekler. | Open Subtitles | لأن الناس سيودون تمزيق تلك القبعة التي ترتديها؟ |
İşaretleri okumanı, vücut dilini, insanların hareketlerini ve yüz ifadelerini tanımanı ve yoluna çıkacaklarını görmeni isteyecekler. | Open Subtitles | قراءة الإشارات و تمييز حركات الجسم وتعابير الوجوه وسيخرجون عن طبيعتهم عيناكي ستريد تفسير |
Bana zarar vermek isteyecekler. Bunun tek yolu sana zarar vermeleri. | Open Subtitles | بعض الناس سيحاولون إيذائي، والطريقة الوحيدة لذلك، هي أن يقوموا بإيذاءكِ. |
- Benzin satın almak isteyecekler. - Zaten on bidon benzinimiz var. | Open Subtitles | هم سيريدوا شراء وقود، نحن لدين 10حاويات وقود |
Seni sağ bırakmamızın özel bir nedeni olup olmadığını öğrenmek isteyecekler. | Open Subtitles | ولكنهم سيودّون أن يعلموا ما المميّز بك الذي جعلنا نتركك ترحل |
Ya evraklarını imzalamanı ya da seni asmayı isteyecekler. | Open Subtitles | يريدونك أن توقعي الأوراق، وإلا سيتم شنقك |
Devam etmek isteyecekler ve tek seçenekleri ise servis yolu. | Open Subtitles | سيرغبان بمواصلة التحرك، والخيار الوحيد المتبقي هو طرق الخدمات. |
Tek başına olmanı isteyecekler tıpkı benim gibi. | Open Subtitles | سيرغبوا بكِ لأنفسهم كما أفعل أنا. |
Sizce küçük çocuklar böyle... memelerinin olmasını isteyecekler mi? | Open Subtitles | لدي فقط سؤال واحد هل سيريد الأولاد الصغار أن يبدو وكأن لهم نهود |
Senden birini öldürmeni isteyecekler. | Open Subtitles | ...سيسألوك ان تقتل شخصا ما مايك |
Bütün hikayeyi duymak isteyecekler, başından sonuna kadar. | Open Subtitles | سوف يودون سماع القصّة كلها، من البداية حتّى النّهاية. |