"isteyecektir" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيرغب
        
    • سيريد
        
    • سترغب
        
    • ستريد
        
    • سيود
        
    • يود
        
    • سيطلب
        
    • ستود
        
    • ستودّ
        
    • سيريدون
        
    • ستطلب
        
    • سوف يرغب
        
    • سيودّ أن
        
    • فسيريد أن
        
    • سوف يريد
        
    Benden sonra psikolog seninle görüşmek isteyecektir. Eminim bununla oldukça eğlenir. Open Subtitles سيرغب الأخصائي النفسي بمقابلتكِ لاحقاً سيكون لديه يوم كامل لفعل هذا
    Siz öyle diyorsanız... yine de eminim komutanım da sizinle konuşmak isteyecektir. Open Subtitles كما ترغبين رغم ذلك, أنا متأكد من أن قائدي سيرغب بالتحدث إليكِ
    İnan bana satmak istediğim şeyi almak isteyecektir. Open Subtitles و ما أريد أن أبيعه له ، صدقنى سيريد أن يشتريه
    Crassus'un pahalı zevkleri vardır. Bir gösteri isteyecektir. Open Subtitles كراسوس تذوقه مكلف سيريد عرض لبعض الأنواع
    sonuçlarınızı gönderirim, ancak, eminim kendisi sizi bazı testlerden geçirmek isteyecektir. Open Subtitles سأرسل نتائج فحوصاتك لكني واثق أنها سترغب بإجراء فحوصات خاصة بها
    Tren, istasyondan ayrıldığında, Times gazetesi, trene binmek isteyecektir. Open Subtitles عندما يغادر القطار المحطة ان التايمز, تلك السيدة الطيبة الرمادية ستريد ان تركب
    Şunu söyleyebilirim ki, Majesteleri, İngiltere'nin en büyük sporcusuna ...minnettarlığını göstermek isteyecektir. Open Subtitles و أعتقد أن صاحب الجلاله سيود أن يبدي إمتنانه لأعظم رياضي إنجليزي
    Aldanmayın. Bizi hala mutlu eşler ve anneler olarak görmeyi isteyecektir. Open Subtitles لا تنخدعوا، ما يزال يود رؤيتنا كزوجات وأمهات سعيدات، إعترف بذلك
    -Çünkü yardım etmemi isteyecektir. Open Subtitles لأنه كان سيطلب مني أن أفعل الأن هذا ما لا أصدقه
    Moffitt tabii ki ulusal yazı işleri masası için bu hikayeyi isteyecektir onu artık bir şeye benzettiğimize göre. Open Subtitles بالتأكيد موفيت سيكون راغبا في القصة من أجل قسم الاخبار القومية سيرغب فيها بعد أن بذلنا نحن الجهد في إعدادها
    Ama eninde sonunda yine bir köpek isteyecektir,çünkü tavuklar arabaların peşinden koşmazlar... Open Subtitles ولكنه في الأخير سيرغب في كلب آخر لأن الدجاجات لاتطارد السيارات
    Kova ısınınca fare dışarı çıkmak isteyecektir. Open Subtitles عندما يسخن الدلو بما يكفي سيرغب الجرذ بالخروج
    İngiliz Başbakanı'nı bilgilendirmek isteyecektir. Open Subtitles مؤكد أنه سيرغب بإبلاغ رئيس الوزراء البريطاني
    - Ona da mı hisse vereceğiz? - Bizi götürürse pay isteyecektir. Open Subtitles سيقول إنه سيريد نصيبا - سيفعل ذلك ماذام سيوصلنا إلى هناك -
    Paris'in belli başlı yerlerini gezmek isteyecektir. Open Subtitles اٍنه سيريد أن يرى المواقع الرئيسية في باريس
    Caesar doğru yapmak isteyecektir. Aptal gibi görünmek istemez. Open Subtitles سيزار سيريد أن يتم عمله بشكل صحيح انه لن يريد ان يظهر مثل الأبله
    Tabii. İnan bana, Amerika'daki her adam bundan bir tane isteyecektir. Open Subtitles نعم، صدقيني كل رجل في أمريكا سيريد الحصول على واحدة
    Ama bir gün ailesine bunu kimin yaptığını bilmek isteyecektir. Open Subtitles لكنها يوماً ما سترغب في معرفة من فعل هذا لوالديها
    İyileşince oraya gitmek isteyecektir. Open Subtitles ستريد الذهاب هناك .. عندما تصبح بحال أفضل
    Eğer onu gelmesi için zorlarsam, yine kaçmak isteyecektir. Open Subtitles اذا اجبرتيه على العوده سيود الهروب مجددا
    Sanırım komiser de bunu duymak isteyecektir. Open Subtitles أعتقد ان المفوض يود ان يسمع ذلك ايضا الى اللقاء
    Bizi geri çevirirsen eğlence planlarını kimin bozduğunu öğrenmek isteyecektir. Open Subtitles والآن، لو انك تركتنا نذهب بعيداً فهو سيطلب معرفة من افسد عليه مخططات اللهو.
    Eminim ki senin gibi özverili görünen bir hayranla tanışmak isteyecektir. Open Subtitles أنا متأكّدة أنّها ستود أن تقابل معجبين مخلصين مثلكِ
    Çünkü bir şey yapmam gerek ve bana yardım etmek isteyecektir. Open Subtitles لأنّي يتعيّن أن أفعل شيئًا، وهي ستودّ أن تساعدني.
    Bir sürü insan bu anlaşmayı yapmak isteyecektir Fakat bizim bir geçmişimiz var Open Subtitles والكثير من الناس سيريدون عمل هذا التعاقد لكن التاريخ بجانبنا
    Pakistan, Hindistan'ı haritadan silmek için insansız hava aracı teknolojimizi isteyecektir. Open Subtitles باكستان ستطلب تكنولوجيا الطائرات بدون طيار لتمسح الهند من الخريطة للأبد
    Skinner'ın görülecek herşeyi görüp görmediğini bilmek isteyecektir. Open Subtitles سوف يرغب بمعرفة إذا رأى سكينر كل ما يلزم رؤيته.
    Bu yeni Asgard silahlarını ne kadar çabuk seri üretebileceğimizi öğrenmek isteyecektir. Open Subtitles سيودّ أن يعرف مقدرتنا على إنتاج نسخ أخرى من هذه الأسلحة
    Hem Gibbons henüz kimin yaptığını öğrenmediyse, elbet bilmek isteyecektir. Open Subtitles وفوق ذلك إذا لم يعرف (قيبنز) مسبقاً من الذي أعطى الأمر، فسيريد أن يعرف..
    Kont Douku ölmemi her zamankinden daha çok isteyecektir. Open Subtitles الكونت دوكو سوف يريد ان يراني ميت اكثر مما سبق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more