Oğlanlar müzedeki bilim kampına gitmek isteyince hayır diyemedim. | Open Subtitles | ولم أستطع الرّفض عندما أراد الولدآن الذهاب .إلىمخيمالعلومبالمتحف |
Victor Laszlo orkestradan La Marsillaise'yi isteyince şef onay almak için Rick'e bakar. | Open Subtitles | عندما أراد (فيكتور لازلو) من رئيس الفرقة أن يعزف " النشيد الوظني الفرنسي". نظر إلى (ريك) من أجل الموافقة. |
Lucien Meksika'ya gitmek isteyince bil bakalım sokakta boşta kimin arabası vardı? | Open Subtitles | ،"ثم عندما أراد الذهاب (لوشن) إلى "مكسيك خمن مَن كان يتسكع في السيارة؟ |
Hem temiz, hem de isteyince ötüyor. Daha cıvıl cıvıl olabilir. | Open Subtitles | . إنه نظيف، ويغنى عندما تريد . إنه يمكنه أن يكون أكثر فرحاً |
Tanrılar insanı cezalandırmak isteyince, dualarını yerine getirirler. | Open Subtitles | عندما تريد الآلهة معاقبتك تجيب صلاواتك |
Çocuklar oyuncak isteyince fazla uzatmadan istesek istemesek de onu almak zorundayız. | Open Subtitles | عندما يطلب الأطفال الألعاب، لا نؤخرها كثيراً عليهم.. بل يكون علينا أن نعطيهم إياها. |
Steven'ım isteyince nasıl reddedebilirim ki? | Open Subtitles | كيف يمكنني قول لا عندما يطلب بلدي ستيفن؟ |
Burada Malone'un ofisinde buluşmak isteyince öyle sandım. | Open Subtitles | .(لقد إفترضتُ ذلك منذ أن رغبتِ بي بأن أقابلك بمكتبِ (مالون |
Burada Malone'un ofisinde buluşmak isteyince öyle sandım. | Open Subtitles | .(لقد إفترضتُ ذلك منذ أن رغبتِ بي بأن أقابلك بمكتبِ (مالون |
İsteyince çok tatlı bir insan olabiliyorsun. | Open Subtitles | انت تكون نوع ما عذب عندما تريد |
Kadınlar erkekleri etkilemek isteyince şampuan kokan ıslak saçlarını kullanmayı sever. | Open Subtitles | عندما تريد المرأة أن تصرف انتباه الرجل ... تستعمل شعرها الرطب الذي رائحته مثل الشامبو و |
Birisi senden bunu isteyince, yap, tamam mı? | Open Subtitles | عندما يطلب شخص ما هذا يجب أن تفعله، مفهوم؟ |
Sorgu yargıcı bir şey isteyince nedenini sormuyorlar. | Open Subtitles | عندما يطلب الطبيب الشرعي شيئا لايدققون |