Bana seninle birlikte kaçmak isteyip istemediğimi sormuştun hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكرين عندما سألتني إذا كنت أريد الهرب معكِ ؟ |
Bana isteyip istemediğimi sordun ve ben de yaptım. | Open Subtitles | لذلك أنت سألت إذا كنت أريد ذلك, وأنا فعلت. |
Aslında kahve isteyip istemediğimi sorduğunuzda bana kahve getireceğinizi sanmıştım Doktor Crane. | Open Subtitles | هل تعلم دكتور كرين لكي أكون صادقا معك عندما سألتني إن كنت أريد قهوه ظننى أنك ستحضر لي واحده أثناء العمل |
Ve bu imkana National Geopgraphic kanalı bana Çin hakkında birşey yazmak isteyip istemediğimi sorduğunda kavuştum. | TED | وأتيحت لي الفرصة لفعل ذلك عندما طلبت مني مجلة ناشونال جوغرافيك إذا ما كنت أرغب في كتابة شئ عن الصين. |
Vanity Fair'de resmimin çıkmasını isteyip istemediğimi mi soruyorsun? | Open Subtitles | "هل أريد صوري في مجلة "فانتي فير هل هذا هو السؤال؟ |
İsteyip istemediğimi bile bilmiyorum, Biri sarılmayalı uzun zaman... | Open Subtitles | وانا لا أعرف حتى ما إذا أريد وحتى لقد كنت مكبوته |
Birkaç hafta önce, sıkıntılı olduğumu gördü konuşmak isteyip istemediğimi sordu. | Open Subtitles | منذ أسبوعين كنت أواجه وقتاً عصيباً سألتني إن كنت أريد أن أتكلم |
Bu okula gitmek isteyip istemediğimi hiç sormadın, bu konuda ne düşündüğümü dahi hiç sormadın. | Open Subtitles | لم تسألني لو كنت أريد ان أذهب للمدرسة لم تسألني عما قلته |
J.D., daha 23 yaşındayım. Bunları isteyip istemediğimi bile bilmiyorum | Open Subtitles | أنا في الثالثة والعشرين فقط، حتى إنني لا أعرف ما إذا كنت أريد أياً من هذه الأمور |
Onları görmek isteyip istemediğimi hep bilmek istediler, onları görünce mutlu olup olmadığımı. | Open Subtitles | يريدون دائماً معرفة عما إذا كنت أريد أن أراهم عما إذا كنت سعيد لرؤيتهم |
Ona karşı hislerimi kaybetmek isteyip istemediğimi de bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا ادري إن كنت أريد هذه المشاعر أن تزول |
Büyük bir şeyin parçası olmak isteyip istemediğimi sordu. | Open Subtitles | سألني إن كنت أريد أن أكون جزءاً من مخطط كبير |
Çoğu zaman bırakmak isteyip istemediğimi bile bilemiyorum. | Open Subtitles | في أيام عديدة، لا أعرف أصلا ما إن كنت أريد التخلص من الإدمان |
Kimse bana çocuğu evlatlık vermek isteyip istemediğimi sormamıştı. | Open Subtitles | و لم يسألني أحد عما إذا كنت أريد التنازل عنه |
Aslında bilmiyorum. Bana ifade vermek isteyip istemediğimi sordular. | Open Subtitles | اٍننى لا أعرف بالتحديد سألونى اٍذا كنت أرغب فى الاٍدلاء ببيان |
Bilmiyorum bile. Bilmek isteyip istemediğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | تبــا ، لا أعلم حتــى لا أعلم إن كنت أرغب أن أعرف |
Bana dışarı çıkmak isteyip istemediğimi sordu. | Open Subtitles | سألني عما إذا كنت أرغب في البقاء في الخارج |
Vanity Fair'de resmimin çıkmasını isteyip istemediğimi mi soruyorsun? | Open Subtitles | "هل أريد صوري في مجلة "فانتي فير هل هذا هو السؤال؟ |
Senin yerine geçmek isteyip istemediğimi mi soruyorsun? | Open Subtitles | أنت تعني, هل أريد أن أصبح إياك؟ |
Hixton çek defterinin yanında olmadığını, arabasını isteyip istemediğimi sordu. | Open Subtitles | ولكن، هل أريد سيارته؟ |
Kahve veya başka bir şey isteyip istemediğimi soruyor. | Open Subtitles | فقط يريد المعرفة إذا أريد أي قهوة أو أي شئ مثل ذلك |