Deniz istihbaratı yeni yetmeler için çok vakit harcamıyor mu Komutan Slattery? | Open Subtitles | الاستخبارات البحرية لا تنفق الكثير من الوقت على الصبية الصغيرة. الكابتن سلاتري؟ |
Hiç kimse, Pakistan İstihbaratı bile böyle bir şeyi yapmaz. | Open Subtitles | لا أحد، ولا حتى الاستخبارات الباكستانية قد تفعل شيئا كهذا |
Alman ve Amerikan İstihbaratı arasındaki illegal bir anlaşmadan bahsediyor. | Open Subtitles | تصف تسوية غير قانونية تماما بين الاستخبارات الألمانية ونظريتها الأمريكية |
Latif'in İngiliz İstihbaratı'nın üst kademelerinde bir ajanı var. | Open Subtitles | لطيف لديه جاسوس ذو منصب رفيع فى المخابرات البريطانية |
Atlee, senin idarecin İngiliz İstihbaratı'ndan. | Open Subtitles | أتلي، معالج الخاص بك في المخابرات البريطانية. |
Seni öldürmeye çalışan adam Rus İstihbaratı için çalışıyordu. Operasyonunuza müdahale eden onlardı. | Open Subtitles | الرجل الذي حاول قتلك كان يعمل للاستخبارات الروسية ذاك الذي وجد نفسه في خضم عمليتك الخاصة |
Dosya doğru ise, sahip olduğunuz istihbaratı paylaşmakta başarısız olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | إن صحّ ما جاء في الملف ، فهو يوحي بأنك تمتلك معلومات استخباراتية لم تبح بها لأي أحد |
Alman İstihbaratı'ndan misilleme bekliyor musun? | Open Subtitles | هل تتوقعين أيّ ردّ من جهاز المخابرات الألماني؟ |
Yani, aslında herkesin değil, çünkü Amerikan İstihbaratı'nın yalnızca yabancıları izlemek için yasal yetkisi bulunuyor. | TED | حسنا , ليس بالضبط كل شخص لان من ذكاء الاستخبارات الامريكية فقط لديها الحق لمراقبة الاجانب |
İşin en ustaları tarafından eğitildim. İngiliz İstihbaratı. | Open Subtitles | تدربت على يد الأفضل الاستخبارات البريطانية |
Ama çok önemli bir uyarı istihbaratı aldık. | Open Subtitles | و لكننا لدينا بعض الاشياء الهامه من وكاله الاستخبارات |
Gözaltında tuttuğumuz istihbaratı vardı. Her yerden sızmış olabilir. | Open Subtitles | الاستخبارات تعرف انه كان لدينا التسرب يمكن ان يأتى من اي مكان |
Bunlar insan olabilirler. Tekrar ediyorum. Yer istihbaratı yanılmış olabilir. | Open Subtitles | ربما يكونون أناساً, أكرر , وربما تكون الاستخبارات مخطئة |
Alman İstihbaratı, önceden davranıp, yıllardır izlediğimiz insanlar için harekete geçecektir. | Open Subtitles | الاستخبارات الألمانية سوف تهاجم اشخاصاً كنا نراقبهم لسنوات |
Washington'da Ordu İstihbaratı'na atanmıştı. | Open Subtitles | للعمل فى المخابرات فى واشنطن .. |
Senin hala Sovyet İstihbaratı için operasyon şefi olduğunu sandığına emin misin? | Open Subtitles | ... أنت متأكد أنها تعتقد أنك مازلت رئيس غرفة العمليات فى المخابرات الروسيه ؟ |
Suriye Hava Kuvvetleri İstihbaratı. | Open Subtitles | " (( العقيد هيثم سعيد )) " " عميل في المخابرات الجوية " |
Ben İngiliz İstihbaratı için çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل في المخابرات البريطانية. |
General Lane. Ordu istihbaratı için ne yapabilirim? | Open Subtitles | الجنرال لاين ما اللذي علي أن اقدمه للاستخبارات العسكرية؟ |
Dökülme, Alman İstihbaratı'ndan olacak. | Open Subtitles | الخسارة ستكون للاستخبارات الألمانية |
Belki konferans sırasında otelde bir şey olmuştur. Ya da biriyle karşılaştı, istihbaratı satmaya veya sızdırmaya karar verdi. | Open Subtitles | أو ربما قابلت شخص ما و قررت أن تسرب أو تبيع معلومات استخباراتية |
Kısacası peşinde olduğunuz adamın kiraladığı bombacı birkaç saatlik mesafedeyse aldığınız istihbaratı beklemeye alamazsınız. | Open Subtitles | لذا إذا حصلت على معلومات استخباراتية بأن الرجل الذي تطارده أجر صانع قنابل الذي يعيش على بضع ساعات من الطريق السريع لا يمكنك تحمل أن تتكئ على المعلومة |
- Alman İstihbaratı beni hapse tıkmaya can atıyor. | Open Subtitles | جهاز المخابرات الألماني سيحبّ رميي في السجن |
Alman İstihbaratı seni aldığı gün oradaydım. | Open Subtitles | كنت هناك ذلك اليوم حين أوقفك جهاز المخابرات |