| Bugün erken saatlerde bir hostesin New York uçağıyla yasadışı mal kaçıracağı istihbaratını aldık. | Open Subtitles | سابقاً اليوم وصلتنا معلومة حولَ واحدٍ من الخيوط الغير مسجلة أن مضيفةَ طيران كانت تخطط |
| Diğeri de kızı Natalia. Metas'ın hedefinde oldukları istihbaratını aldık. | Open Subtitles | وصلتنا معلومة بأنهما هدف للميتاس. |
| Mutabakat'ın Kingsley ve çipi ele geçirmek için harekete geçtiği istihbaratını aldık. | Open Subtitles | لقد تلقينا معلومة أن ( الكوفنانت ) قد يتحركون لكييعترضوا(كينجسلي) والحصول على الرقاقة |
| Şangay'a gittiği istihbaratını aldık. | Open Subtitles | -لقد تلقينا معلومة أن (هادام سليم باهار) في شنغهاي |