Patojen ve diğer yabancı maddelerin yüzeyinde bulunan bu moleküler izler istilacıların varlığına isyan ederler. | TED | هذه الآثار الجزيئية على سطح مسببات الأمراض وغيرها من المواد الغريبة تنذر بوجود الغزاة. |
Elinde tüfeğiyle, faşist istilacıların ana vatanımıza attığı her bir adım için ayrı ayrı cezalandırılacağını anlamalarını sağladı. | Open Subtitles | مسلح ببندقية. وبسرعة جعل الغزاة يُدركوا أنه من اليوم. |
Bütün Marslılar yok olduğundan istilacıların beslenecekleri bir şey kalmamıştı. | Open Subtitles | مع كل المريخ ذهب، كان الغزاة لا يبقى شيء لإطعام عليه، |
Metropolisteki zaferin ardından istilacıların çoğu Dünya'yı terk etti. | Open Subtitles | في أعقاب من الانهيار المدينة، وقد تراجعت معظم الغزاة من الأرض. |
Tek cevap NSA'yı istilâcıların güvenilir olamayacak kadar çok şey öğrenmeden önce, faydalı olabileceklerine inandırmaktı. | Open Subtitles | الحل الوحيد هو إقناع وكالة الامن القومى أن المخترقين من الممكن أن يكونو مفيدين لهم لسنوات قليلة قبل أن يتعلمو المزيد كى يصبحو موضع ثقة |
İstilacıların onun peşinde olduğunu ve kaçması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّ الغزاة كانوا يبحثون عنه وأنّه اضطرّ إلى الذّهاب بعيدًا. |
İstilacıların onu aradığını söyledi. Bizden de çocuğa göz kulak olmamızı istedi. | Open Subtitles | قال أنّ الغزاة يبحثون عنه لكنّه أرادنا أنْ نرعى الفتى. |
Kendini Halife ilan eden yabancı istilacıların şiddeti nedeniyle topraklarımızda yaşanan acıdan bahsediyorum. | Open Subtitles | إني أتحدّث عن المعاناة التي تضرب الآن أرضنا التي جلبها الغزاة الأجانب الوحشيون المعلنين أنفسهم الخلافة الحقيقية |
Uzaylı istilacıların hayranı değilimdir ama gerçekten iyi iş çıkarmışlar. | Open Subtitles | أنا لست من محبي الغزاة الفضائيين ولكن لا بد لي من القول قاموا بعمل رائع هنا |
İstilacıların beslenecekleri bir şey kalmamıştı. | Open Subtitles | كان الغزاة لا يبقى شيء لإطعام عليه، |
Aztekler'in büyük bir kısmı istilacıların savaş köpeklerinin bulaştırdığı bir hastalıktan dolayı öldü. | Open Subtitles | شعب (الآزتيك) أبيد بمرض تفشّى من كلاب الغزاة |
İstilacıların kararı kesin | Open Subtitles | الغزاة يبدو أنهم مصمِّمين |
Şafakla birlikte istilacıların kampına saldıracağız. | Open Subtitles | سنذهب إلى مخيم الغزاة فجراً |
Böyle olunca, bazı istilâcıların çok riskli olduklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا هو الامر الناس تعتقد أن المخترقين أمر خطير جدا بالنسبة للامن فقط (بريدجر ) الان - |