| Senin bebekliğinden kalma bir kutu füme istiridyeyi yedi. | Open Subtitles | لقد أكل علبة من المحار المدخن موجودة لدي منذ كنتَ طفلا |
| Sanırım çürük istiridyeyi ortaya çıkarmak senin becerine bağlı, değil mi? | Open Subtitles | حسنًا، أعتقد أن كل ذلك يعتمد على قدرتك على إستبعاد المحار الفاسد، أليس كذلك |
| Benim zevklerim... hem istiridyeyi hem de salyangozu kapsar. | Open Subtitles | تذوقي يشمل كلا من المحار و القواقع |
| İstiridyeyi ilk yiyen cesur bir adammış. | Open Subtitles | كان اول من أكل المحار رجلاً أصلع |
| Ben de istiridyeyi paylaşmayı severim. | Open Subtitles | -سيكون من دواعي سروري المشاركة في المحار |
| İstiridyeyi şiddetle tavsiye ederim. | Open Subtitles | أنصحكما بتناول المحار |