Hanıma karşı güçlü itirazlar varmış. | Open Subtitles | كانت هناك عيوب قوية في الفتاة على ما يبدو |
Hanıma karşı güçlü itirazlar varmış. | Open Subtitles | كانت هناك عيوب قوية في الفتاة على ما يبدو |
Burada itirazlar yok. | Open Subtitles | لا توجد اعتراضات هنا |
Nevada'dan da itirazlar geliyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن (نيفادا) تثير اعتراضات أيضاً |
Tim sana bağlıyken böyle itirazlar duymuyordum. | Open Subtitles | لم أسمع بهذه الإعتراضات عندما كانت الفرقة تحت قيادتك |
Aslında anadan doğma olacaktın ama itirazlar olunca anlaşmaya vardık. | Open Subtitles | في الأصل كان من المفترض أن تكوني عارية تمامًا لكن كانت هناك العديد من الإعتراضات ذلك قبلنا تسوية |
Bayanlar baylar, ...bazı itirazlar oldu... | Open Subtitles | السيدات و السادة لقد قدمت الإعتراضات |