| İtiraf etmesi zor ama iyi adamdır. | Open Subtitles | انه رجل جيد جدا ، وانا اخر من يعترف بهذا |
| Görüşürüz enayi! Burada, Reha ufak dozlarda alırsan iyi adamdır. | Open Subtitles | أراك لاحقا أيها الوضيع وبالمناسبة رايثر رجل جيد في الاشياء الصغيرة |
| İyi adamdır. Ama içki sattığı için, ailedekiler ona pek saygı duymazlar. | Open Subtitles | إنه رجل لطيف, لكن العائلة تعتقد بأنه غير محترم لأنه يبيع الخمور |
| İyi adamdır. Biraz sinirlidir, ama kim değil ki? | Open Subtitles | رجل لطيف ، عصبي بعض الشئ ولكن من منا ليس كذلك ؟ |
| En son gördüğümde hakemlik yapıyordu, iyi adamdır. | Open Subtitles | لقد كان يقوم بالتحكيم بآخر مرة رأيته رجل صالح |
| Onların menajerlerini tanıyorum, iyi adamdır. | Open Subtitles | أعرف مدير أعماله. إنه رجل طيب. |
| Piskopos da iyi adamdır, belki sorun çıkarmaz. | Open Subtitles | القديس شخص جيد وربماسيكونالأمرعلى مايرام . |
| Elbette. İyi adamdır. Geçen Noel bana kol saati hediye etti. | Open Subtitles | بالطبع,شخص لطيف, لقد اهدانى ساعة يد فى الكريسماس الماضى . |
| İyi adamdır, ama gözümüzü ayırmıyoruz, sen de sürekli tetikte ol. | Open Subtitles | انهُ رجل جيد ، ولكن هناك البعض منهم يجب ان نحذرهم لذا دائماً كن متيقظ |
| Bay Fields iyi adamdır. Sana dürüst konuşur. | Open Subtitles | السيد فيلد رجل جيد سيعطيك رايه الصادق |
| Bay Fields iyi adamdır. | Open Subtitles | السيد فيلد رجل جيد سيعطيك رايه الصادق |
| İyi adamdır. | Open Subtitles | حسنا انه رجل جيد |
| Kikuyu kabilesinden, iyi adamdır. | Open Subtitles | رجل من الكيكويو رجل لطيف جداً |
| Yeni tanıştık. İyi adamdır. | Open Subtitles | لقد التقينا مؤخراً - رجل لطيف - |
| Çok iyi adamdır. | Open Subtitles | إنه رجل لطيف |
| - Evet, söylediğim gibi iyi adamdır, ve bana, onun hayatını mahvetmek adil gelmiyor, yani, ben sadece onu istifaya teşvik ettim. | Open Subtitles | حسناً، كما قلت، إنّه رجل صالح ولم أظن أنّه عدل منّي أن أدمر حياته لذلك شجعته على الاستقالة |
| Çok iyi adamdır. Halk adamıdır. Tanrı kuludur. | Open Subtitles | انه رجل صالح, رجل الشعب رجل الله |
| İyi adamdır, hiç bir şeyi merak etmez. | Open Subtitles | رجل صالح. ليس لديه فضول تجاه أي شيء. |
| Onu tanırım. İyi adamdır. | Open Subtitles | -أنا أعرف "كرويشزش" إنه رجل طيب |
| İçtiği zaman bir pislik olur. Fakat iyi adamdır. | Open Subtitles | يصبح أحمق عندما يثمل, ولكنه رجل طيب . |
| İyi adamdır. Nasıl bu arada kendisi? | Open Subtitles | أنه شخص جيد كيف حاله ؟ |
| " Benim aşçım da aslında çok iyi adamdır. "Anlarsınız ya? | Open Subtitles | نعم , ان طباخى هو شخص لطيف بالفعل |
| En ince eşofmanımla koşacağım tabii. İğrençsin. Aslında iyi adamdır. | Open Subtitles | مقرف ، إنه في الواقع رجلٌ لطيف ، إنه مشغول للغاية كنائب العمدة |