"iyi bir öğrenci" - Translation from Turkish to Arabic

    • طالبة جيدة
        
    • طالب جيد
        
    • طالب مجتهد
        
    • طالبة مجدّه
        
    İyi bir öğrenci, tarihte ve iletişimde çok iyi. Open Subtitles وهي طالبة جيدة متفوّقة في التاريخ وتبادل الآراء
    Yani, annesi yetişirmiş tek çocuk, çok iyi bir öğrenci bir sürü hayır işi yapmış. Open Subtitles أعني، لقد ربتها أمها فتاة وحيدة طالبة جيدة حقا ً قامت بالكثير من أعمال الخير
    Ne kadar iyi bir öğrenci olduğumu söyleyen ve beni sürekli öven tek kişi sensin. Open Subtitles لا, أمي. أنتي دائماً كنتي تقولين انني كنت طالبة جيدة وكنت تكافئينني.
    Gördüğüm tek şey, iyi bir öğrenci olduğun ve sana saygı duydukları. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي رأيته هو أنك كنت طالب جيد و أنهم يحترمونك
    Belki de ne kadar iyi bir öğrenci olduğunu onunla paylaşma zamanıdır. Open Subtitles إنه الوقت الذى شاركته معه يالك من طالب جيد أصبحته
    Bakın Amir'im ne kadar da iyi bir öğrenci. Hepsi A. Open Subtitles انظري كيف أن (أمير) طالب مجتهد
    Bay Wicher, iyi bir öğrenci olduğumu düşünüyor. Open Subtitles السيد "وتشر "يعتقد أنني طالبة مجدّه
    Gerçekten iyi bir öğrenci, ama çok zor bir iş. Open Subtitles إنها طالبة جيدة و لكنها شاقة أعرف
    Eğer kendini verirsen iyi bir öğrenci olabilirsin. Open Subtitles سوف تكونين طالبة جيدة لو قمتِ بالتسجيل
    Hayır, iyi bir öğrenci olmaya çalışıyorum. Open Subtitles لا فقط لانني احاول ان اكون طالبة جيدة
    İyi bir öğrenci ve korkunç bir sevgili olduğum yazıyor. Open Subtitles يقول كنت طالبة جيدة لكن خليلة فظيعة
    İyi bir öğrenci, efendim. Open Subtitles طالبة جيدة سيدي
    Ve iyi bir öğrenci misin? Open Subtitles و أنتِ طالبة جيدة ؟
    Çok iyi bir öğrenci. Open Subtitles إنها طالبة جيدة جداً
    İyi bir öğrenci. Open Subtitles انها طالبة جيدة.
    Kendinizi iyi bir öğrenci olarak görüyor musunuz, Bayan Rossum? Open Subtitles هل تعتبرين نفسك طالبة جيدة سيدة (روسوم)؟
    Nathan Williams, iyi bir öğrenci, iyi çocuk, melek değil ama herkes onu severmiş, ve Müdür Yardımcısı onun ölümüne çok üzülmüş. Open Subtitles ناثان وليامز، طالب جيد,فتى جيد لَرُبَّمَا لَيسَ ملاكاً لكن مِنْ الذي أَسْمعُه كُلّ شخص أحبَّه
    İyi bir öğrenci olacağıma söz veriyorum, hocam. Open Subtitles حسناً ، أعدك بأنني سأكون طالب جيد ، معلمتي
    Bakın Amir'im ne kadar da iyi bir öğrenci. Hepsi A. Open Subtitles انظري كيف أن (أمير) طالب مجتهد
    Bay Wicher, iyi bir öğrenci olduğumu düşünüyor. Open Subtitles السيد "وتشر "يعتقد أنني طالبة مجدّه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more