"iyi bir haber" - Translation from Turkish to Arabic

• خبر سار
• أخبار جيدة
• خبر جيد
• اخبار جيده
• أخبار سارة
• أخباراً جيدة
• فعلًا نبأ سارّ
• أخبار جيّدة
• أخبارٌ جيدة
• اخبار جيدة
• أنباء سارّة
• هذه بشرى
• هذه أخبار رائعة
• هذه أنباء سارة
• هو الخبر السار

Hele şükür iyi bir haber. Onları mezarlarından çıkarabiliriz.
خبر سار أخيراً، أفترض أننا يمكن استخراج جثتيهما.

Yani bu konuda bir haber olmaması iyi bir haber olabilir.
أقصد، أنه لا أخبار عن هذه القضية قد تُعتبر أخبار جيدة

İkinci iyi haber; bu gerçekten iyi bir haber: [Kadınları anlatan veya kadınların yaptığı filmler daha çok para kazanıyor.]
الخبر الجيد رقم اثنان، وهذا خبر جيد بالفعل: أفلام النساء تحقق أرباحًا أكثر.

Biz , henüzatlatmış değiliz ama bu çok iyi bir haber .
لم نعبر مرحلة الخطأ الى الان,لكن هذه حقا اخبار جيده

destekleyen şehirlerin sayısı 780'e çıktı, sanki birinin oraya bunu yerleştirmek için gittiğini gördüm. Bu çok iyi bir haber.
إلى 780 – وأظن أني رأيت واحدة في طريقها للانضمام فقط لحصر ذلك. وهو ما يعتبر أخبار سارة

Neden bize hiç iyi bir haber getirmezsin?
ماخطبك! لم لا تحضر لنا أخباراً جيدة أبدا!

İyi haber almaya alışık olmadığımızı biliyorum ama görünüşe göre bu iyi bir haber.
أعلم أننا لسنا معتادين على استقبال الأنباء السارّة لكن هذا فعلًا نبأ سارّ.

Bence bu bizim için iyi bir haber.
أعتقد هو أخبار جيّدة لنا. حسنا، تعرف

Ama geri döndün ve bu iyi bir haber, yani beraberce çözeriz değil mi?
، لكنك عدتي ، هذه أخبارٌ جيدة لذا سوف نجد حلاً ،أليس كذلك ؟

Ve çocuklarımızı, daha az çocuğa sahip olmaları için eğitiyoruz, temelde iyi bir haber.
ونحن نعلّم أبنائنا، إنجاب القليل من الأطفال، جوهريًا اخبار جيدة على كل الأصعدة

Bu çok iyi bir haber.
هذه أنباء سارّة للغاية

Oh bu çok kötü! Anlamıyorum. Bu iyi bir haber.
هذا هراء - أنا لا أفهم، هذا خبر سار -

Bu iyi bir haber. Adresi alabilir miyim?
هذا خبر سار بالفعل ، ما العنوان؟

Bu rakam hiç bu kadar yüksek olmamıştı, ama aslında bu iyi bir haber, çünkü bu aynı zamanda insanların ölmediğini gösteriyor.
لم يسبق وأن كان هذا الرقم مرتفعا هكذا ولكن في الحقيقة هذه أخبار جيدة ، لأن ما يعنيه أن الناس توقفوا عن الموت.

Yani bu oldukça iyi bir haber, peki bu biz Mars'a gidersek hayatı kolayca bulabileceğiz manasına mı gelir?
إذًا فهذه أخبار جيدة جدًا، ولكن هل ذلك يعني أننا إن ذهبنا هناك، هل سيكون العثور على الحياة شيئًا سهلًا؟

Bu iyi bir haber. Ben de öyle dedim. Onun adına seviniyorum.
حسناً هذا خبر جيد هذا ما قولته , أنا سعيد لاجلها

Simon'ınki kadar egzotik bir internet geçmişi olan biri için acil aile toplantıları asla iyi bir haber değildir.
بالنسبة لرجل بتاريخ إنترنتي بغرابة سايمون لم تكن إجتماعات العائلة الطارئة خبر جيد بالنسبة لسايمون

Önce kötü habermiş gibi gelecek, ama sana söz veriyorum ki sonuçta iyi bir haber.
لكنها تبدو خبار سيئة في البداية لكني وعدتك انها اخبار جيده في النهاية

O zaman iyi bir haber bu.
على سلامة أساسات المبنى إذاً.. أخبار سارة بعد ذلك، أليس كذلك؟

Korkarım bu iyi bir haber değil.
إنها ليست أخباراً جيدة كما أخشى

Tamam, bu çok iyi bir haber.
حسناً، إنها أخبار جيّدة

Her ne söylemek üzereysen bunun iyi bir haber olmadığını tahmin ediyorum.
آياً يكن ما تجاهد كي تقوله أخمن أنها ليست أخبارٌ جيدة ،

Hırsızlık.İster inan,ister inanma ama bu iyi bir haber.
سرقة . حسنا صدق او لاتصدق انها اخبار جيدة ـ لماذا ؟

Bu iyi bir haber.
هذه أنباء سارّة.

O bina 70'li yıllarda yapılmış. Bu iyi bir haber.
شُيّد المبنى في السبعينيّات هذه بشرى

Bu çok iyi bir haber dedim.
أوه ، أنا آسفة قلت هذه أخبار رائعة

Çok iyi bir haber.
حسنا ، هذه أنباء سارة

Bu iyi bir haber.
هذا هو الخبر السار