Ama yine de, iyi bir takımdan iyi bir teklif. | Open Subtitles | لكن بالرغم من ذلك فهو عرض جيد من فريق جيد. |
Acaba böyle bir değer yargın var mı acaba diye soruyorum. Bu bizim ailemiz ile ilgili değil. Bu genç bir kızın iyi bir teklif ve iyi bir anlaşma alması ile ilgili. | Open Subtitles | أنا أسأل إذا ما كنت أصلاً تقوم بواحد , هذا ليس بخصوص عائلتنا, هذا بخصوص الحصول لفتاة شابة على اتفاق جيد , عرض جيد. |
Eğer iyi bir teklif verirsen, hemen. | Open Subtitles | سأبيعه لكِ في الحال ان قدمتِ لي عرضاً جيداً |
Kölelik, efendi olanlar için hep iyi bir teklif olmuştur. | Open Subtitles | لطالما كانت العبودية عرضاً جيداً بالنسبة إلى السيد. |
Hayrınıza iyi bir teklif olur umarım. | Open Subtitles | آوه، من الأفضل أن يكون عرضا جيدا. |
Hayatında bundan iyi bir teklif aldın mı? | Open Subtitles | أرايت عرضاً أفضل من هذا ؟ فى حياتك كلها ؟ |
Çok daha iyi bir teklif aldım. | Open Subtitles | للتوّ حصلت على عرضٍ أفضل. |
Bence, sana Perululardan çok daha iyi bir teklif yapabilirler. | Open Subtitles | وأظن انهما سيعقدان صفقة أفضل منك من أي صفقة مع "بيرو"ً |
İyi bir teklif istiyorsan, buraya çivilenip internetinle oyna ve ben de eski usullerle bu kurnaz satıcının canına okuyayım. | Open Subtitles | الآن، إذا أردت حقاً صفقة جيدة إجلس هنا و إستخدم الإنترنت أنا سأتعامل بالطريقة القديمة مع مندوب المبيعات المُراوغ هذا |
Çok iyi bir teklif. Ayrıca fazla seçeneğin yok. | Open Subtitles | لقد قدمت لك أفضل عرض لا أعتقد أن لديك بدائل أكبر |
İyi bir teklif aldığını duydum. | Open Subtitles | سمعتُ بأنكِ تلقيتِ عرض جيد للزواج |
İyi bir teklif, Django. | Open Subtitles | انه عرض جيد فمن الأفضل أن تقبل به |
Çocuklar iyi bir teklif, ama kalkıp Ed'i terk etmemi öneriyorsunuz. | Open Subtitles | ...يا أصحاب هذا عرض جيد ولكن ...إذاً أنتم تقترحوا أن أترك آد |
Bu, iyi bir teklif. Sen de teklifini yükseltmelisin. | Open Subtitles | إنه عرض جيد عليك أن تقبل به، أنا.. |
Masaya çok iyi bir teklif koydular. | Open Subtitles | لقد عرضوا علىّ عرضاً جيداً |
Ona iyi bir teklif yaptım. | Open Subtitles | وقدمت له عرضاً جيداً. |
René sana iyi bir teklif yaptı. Olmaz dedin. | Open Subtitles | ،(رينيه) قدم لك عرضا جيدا وأنت قمت برفضه |
Henry sana nihayet iyi bir teklif yaptı mı? | Open Subtitles | هل قدم لك "هنري" عرضا جيدا على الأقل؟ |
Eğer ben daha iyi bir teklif yaparsam, niye kalifiye eleman bunun meyvelerini toplamasın? | Open Subtitles | لا أجبر أحداً على شيء إن قدمت عرضاً أفضل فلماذا لا تحصل مربية جيدة على الفائدة؟ |
Teşekkürler ama daha iyi bir teklif aldım. | Open Subtitles | أشكرك , و لكنى تلقيت عرضاً أفضل. |
Belki daha iyi bir teklif almıştır. | Open Subtitles | ربّما حصل على عرضٍ أفضل |
ama bu teklifi kabul etmedim. Çünkü gidip komutanıma sormak istedim. Bana dedi ki "geri zekalı olma yerel kredi kurumuna git ve daha iyi bir teklif al" | TED | ولكني لم آخذ هذه الصفقة لأنني ذهبتُ بها إلى مديري الذي قال لي، "توقف على أن تكون أحمقًا، اذهب إلى اتحاد الائتمان المحلي واحصل على صفقة أفضل." |
Size iyi bir teklif sunuyoruz. | Open Subtitles | وسنقوم بإعطائك صفقة جيدة ولن تخسري بموافقتك فما رأيكِ بذلك؟ |
Serbest piyasada elde edeceğinizden çok daha iyi bir teklif Bay Pemberton. | Open Subtitles | إنه أفضل عرض عما ستحصل عليه في السوق المفتوحة |