"iyi birini" - Translation from Turkish to Arabic

• شخص جيد
• شخص أفضل
• شخصاً أفضل
• فتاه مناسبة
• شخصا أفضل
• شخصاً جيد
• رجلا أفضل

Aslında, bu sefer iyi birini bulduğun için sana saygı duyuyorum.
حسنا أنا أطري على حقيقة أنك حصلت على شخص جيد هذه المرة

Sanırım buna bakabilecek iyi birini bulmamız gerek
أعتقد أن علينا أن يكون شخص جيد نلقي نظرة على ذلك.

Bize bu fırtınada yol gösterecek daha iyi birini düşünemiyorum.
لا أستطيع التفكير بأي شخص أفضل ليقودنا في هذه العاصفة

Bir gün,bir yerde daha iyi birini bulacaksın.
يوماً ما، في مكان ما سَتَجِدُين شخص أفضل.

O budala profesörden çok daha iyi birini bulacaksın.
سوف تلاقين شخصاً أفضل بكثير من ذلك الأستاذ المُبتذل

Neden sen benim için iyi birini bulmuyorsun?
حسنا .. لماذا لا تبحثى لى عن فتاه مناسبة

Benden daha iyi birini hak ediyorsun.
أنت تستحق شخصا أفضل مني.

İyi birini önerebilirim. Hala onu görmeye mi gidiyorsun?
يمكنني أحيلكَ الى شخصاً جيد أمازلت تقابلها؟

Umarım kendine daha iyi birini bulabilirsin.
أتمنّى أن تجدي لنفسك رجلا أفضل

Ve düşündüm ki, eğer iyi birini bulursam işini iyi yapan birini o zaman kendi işimi yapabilirdim.
وفكرت، لو جاء علي شخص جيد... شخص يمكنه تنفيذ المهمة بشكل لائق عندها أستطيع القيام بما علي

Gina kadar iyi birini bulabilsen keşke.
عليك فقط أن تقابل شخص جيد مثل جينا

- İyi birini mi kötü birini mi?
شخص جيد أو شخص سيء؟

Bu iş için yüzlerce kat iyi birini bulabilirsin.
يمكنك أن تجد 10 أو 100 شخص أفضل من أجل هذا العمل.

-Daha iyi birini bulamam
لا أستطيع التفكير في أي شخص أفضل كفاءة منك

Birinin bunu yapması gerekiyor ve daha iyi birini tanımıyorum.
شخص ما علية القيام بذلك، وأنا لا أستطيع التفكير في أي شخص أفضل مشـــــهد اباحــــى

"Burada pamuklu şeker yer gibi göründüğümün farkındayım... "...ama aslında karşıma çıkacak daha iyi birini bekliyorum böylece kıçına tekmeyi basabilirim."
"أعلم أنَّ الأمر يشبه أكل حلوى القطن، ولكنني أنتظر شخصاً أفضل لأتخلّص منك."

Üzgünüm ama bu kadınla on yıldan fazladır çalışıyorum ve bir kez bile ondan daha iyi birini görmedim.
آسف يا صاح، لكنني عملتُ مع هذه المرأة لأكثر من عشر سنوات... ولم يسبق لي أبداً وعلى الإطلاق أن رأيتُ شخصاً أفضل.

Ne olursa olsun, Bruce maske için daha iyi birini seçemezdi.
مهما يستحق الأمر، (بروس) لم يكن سيختار شخصاً أفضل ليضع القناع عليه

Ben senden iyi birini değil, seni istiyorum.
أنا لا أريد شخصا أفضل منك، أريدك أنت!

Muhtemelen daha iyi birini hakediyordu.
ربما كانت تستحق رجلا أفضل