"iyi olanı" - Translation from Turkish to Arabic

• ما هو جيد
• ماهو الأفضل
• ماهو جيد
• ما الأفضل
• ما هو الأفضل
• الشي الصحيح

Tabii. Çünkü ebeveynler her zaman çocukları için en iyi olanı bilir.
صحيح , لأن الأباء دائما يعلمون ما هو جيد لأولادهم

Yöneticilerimiz sadece kendileri için iyi olanı yapıyor.
المسؤولين يفعلون ما هو جيد بالنسبة لهم وحسب،

Bak Luther, sadece bizim için en iyi olanı istiyorum.
اسمع يا لوثر أنا أريد ماهو الأفضل بالنسبة لك

Kendiniz için iyi olanı istiyorsanız, orada kalın.
إذا كنت تعرف ماهو جيد لك عليك بالبقاء.

Benim için iyi olanı bildiğini sanmandan bıktım!
سئمت منك و أنت تظن دائما أنك تعرف ما الأفضل بالنسبة إلي

Seni sevdiğimi ve senin için en iyi olanı istediğimi biliyorsun.
أنت تعلم بأني أحبكَ، وأنا فقط أريد ما هو الأفضل لكَ.

Bazen bir lider, halk istese de istemese de ülke için iyi olanı yapmalıdır.
في بعض الأحيان على القائد أن يفعل ما هو جيد في مصلحة البلد سواء أعجب هذا الشعب أو لا

Bizim için en iyi olanı ve nerede bulacağımızı biliyorum.
أنا أعلم ما هو جيد لنا وأين نحظى بالمزيد

Hayır, iyi olanı seversin ve senin için ne iyiyse onu.
لا، المرء يحب ما هو جيد وجيد له

- Fazla kuralım yoktur ama beş numaralı kural "iyi olanı harcama" der ve sen iyisin.
لا أملك العديد من القوانين، لكن القاعدة رقم 5 هي " لا تضيع ما هو جيد"، و أنت جيد.

- Beş numaralı kural: İyi olanı harcama.
القاعدة رقم 5: "لا تضيع ما هو جيد".

Senden, kızın için en iyi olanı yapmanı istiyorum.
انا أطلب منك عمل ماهو الأفضل لك و لأبنتك.

Eğer arkadaşınsa senin için iyi olanı yapacaktır.
حسناً إن كان صديقكِ سيفعل ماهو الأفضل من أجلكِ

Bir adam her zaman kendisi için iyi olanı yapmayabilir.
الرجل لايفعل دائماً ماهو الأفضل له

- Senin için iyi olanı yapıyorum! - Sen kim olduğunu sanıyorsun?
سأفعل كل ماهو جيد لكِ - من تظنين نفسكِ؟

"Herkesin gözünde iyi olanı yapmaya devam edin."
لكن دائماً إعملوا ماهو جيد"

Senin için iyi olanı sen bilmezsin, ben bilirim.
أنتِ لا تعلمين ما الأفضل لك, أنا من يعلم

Buraya gelip sizin için en iyi olanı söyleyebileceklerini düşünüyorlar.
هم يعتقدون بإن يمكنهم القدوم إلى هنا وإخباركم ما الأفضل لكم

Yani benim için en iyi olanı biliyorsun.
أوه، اذن انت تعرف ما الأفضل لي؟

Ama kendim için en iyi olanı benim seçmeme izin vermeni istiyorum. Tamam mı, Karen?
و لكننى أطلب منك أن تجعلينى اُقرر ما هو الأفضل لى حسناً , يا كارين ؟

Duygularını görmezden gelmeli ve ötekiler için en iyi olanı yapmalıdır.
لابد أن يتجاهل مشاعرة ويفعل ما هو الأفضل للآخرين

Elbette ama belki de onun için en iyi olanı bilmiyorsundur.
أجل , بالطبع , أنتِ تفعلين لكن ربما أنتِ لا تعلمين ما هو الأفضل لأبنتك