Ben ikimize de bakabilirim. Büyükanne, onlara iyi olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | استطيع الاعتناء بنا نحن الاثنين, جدتى اخبريهم اننا بخير |
Kuşları duyarsak iyi olduğumuzu ve gelmek üzere olduğumuzu anlarız. | Open Subtitles | حسنا , اذا سمعنا هذه الاشارة معناها اننا بخير وسنلتقي لاحقا |
Eve gittiğimizde iyi olduğumuzu anlarlar. | Open Subtitles | سيعرفون اننا بخير عندما نصل المنزل |
Anneannen dün bizi görmüş, iyi olduğumuzu söylediklerinde bizi alacak. | Open Subtitles | الجدة رأتنا ليلة أمس وسوف تأخذنا حالما يروا أننا بخير |
En azından, Yıldızgeçidi Komutanlığına bir mesaj yollayıp iyi olduğumuzu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع على الأقل إرسال رسالة إلى قيادة بوابة النجوم، ونخبرهم أننا بخير |
İyi olduğumuzu düşündüğüm her an, ellerinizi cebime sokuyorsunuz. | Open Subtitles | في كل مرّة أظن أننا بخير ، تأتي أنت لتأخذ من جيوبي |
Sağlık ekibine iyi olduğumuzu söyleyeyim. | Open Subtitles | سأذهب واخبر الطبيب المساعد اننا بخير |
- İzin verirseniz, efendim, Odyssey'e iyi olduğumuzu bildirelim. | Open Subtitles | [يجب أن نعلم الـ[أوديسي أننا بخير -يخشون على مصيرنا |
İyi olduğumuzu söylediler. Radyasyon yok. | Open Subtitles | يقولون أننا بخير لا توجد اشعاعات |
İyi olduğumuzu söylememi istiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يريدون منى أن أقول أننا بخير |
İyi olduğumuzu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أردتك أن تعرفى أننا بخير |
..ve kızlarla iyi olduğumuzu söylemek için aradım. | Open Subtitles | وأخبركِ أننا بخير |