| Burada bekleyin. Gözetim altında tutup iyi olduğunuzdan emin olalım. Güvenli olduğunda sizi içeri alırız. | Open Subtitles | حسنًا, فقط ابقَ هنا, سنبقيك تحت ملاحظتنا لنتأكد من أنك بخير |
| İyi olduğunuzdan emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت واثق أنك بخير ؟ |
| - Biz iyi olduğunuzdan emin olmak istedik. | Open Subtitles | أردنا فقط التأكد أنك بخير. |
| Helikopter deneyiminizden sonra iyi olduğunuzdan emin olmalıyız. | Open Subtitles | وبعد تجربتك , في المروحية يجب أن نتأكد بأنك بخير ثانية |
| İyi olduğunuzdan emin olmamı, ve size duyduğu saygı ve sadakatından emin olmanızı istedi. | Open Subtitles | , طلب منى التأكد من أنكم بخير . و أن أطمئنك على إحترامه وإخلاصه |
| - İyi olduğunuzdan emin misiniz Bayan Wilber- - Tabii ki iyiyim. | Open Subtitles | - أنتِ متاكده أنكِ بخير سيدة ويلبرفورس بالطبع أنا بخير |
| Hayır, iyi olduğunuzdan emin olmak istedim. | Open Subtitles | لا، أردت التأكد من أنك بخير |
| - İyi olduğunuzdan emin misiniz? | Open Subtitles | -هل أنت متأكدة أنك بخير ؟ -نعم |
| İyi olduğunuzdan emin olmak istedim. Tabii ki iyiyiz. | Open Subtitles | هناك عاصفة، أريد التأكد أنكم بخير |
| İyi olduğunuzdan emin olmak için size bir bakmak istiyorum. | Open Subtitles | أُريد أن أنظر إليكم... لأتأكد أنكم بخير... |
| Olanlarda sonra tek istediğim iyi olduğunuzdan emin olmak için sizi bulmaktı çünkü biz bir aileyiz. | Open Subtitles | وكل ما أردت القيام به بعد ماحدث هو العثور عليكم للتأكد من أنكم بخير... لأننا... |
| İyi olduğunuzdan emin olmak istiyoruz, Bayan Kitteridge. | Open Subtitles | نريدُ أن نتأكد أنكِ بخير سيدة (كيتريدج). |