Neden ne zaman bir kızdan hoşlansam... bir şey yüzünden iyi olmadığını söylüyorsun? | Open Subtitles | لماذا في كل مرة أعجب بفتاة تقول أنها ليست جيدة بسبب شيئاً ما؟ |
Bu konuya dair deneyimlerinin, benim teorilerimin öngördüğü kadar iyi olmadığını yıllardır söylüyorsun. | TED | كنت تخبرني لسنين طويلة أن تجربتك في هذه الأشياء ليست جيدة كما تقول توقعات نظرياتي. |
Gözlerine bakıp iyi olmadığını kaç defa gördüm anlatamam. | Open Subtitles | لا يسعني أخباركِ كم مرة نظرت صوب عينيه, و كنت أعلم أنه ليس بخير, |
Doğru aynı şey değil ama bana neyin iyi olmadığını, neyin anormal olduğunu söylüyorsunuz. | Open Subtitles | أعرفأنهليسنفس الشيءلكن.. تدعين أنه ليس جيداً وليس مقبول ، ولا متعارف عليه |
Onun kadar iyi olmadığını söylemedin ama. Bunu tartışmam, doğrular söylendi. | Open Subtitles | لكن لم تقل بأنك لست جيداً مافائده المناقشه مادام الحقيقة تخبر |
Senin için yeteri kadar iyi olmadığını düşünüyorsun,sorun bu mu? | Open Subtitles | إفترضْ إنها لم تكن جيدة بما فيه الكفاية لَك، هل ذلك واضح؟ |
Ardından, günün birinde telefon çalar ve iyi olmadığını söylerler. | Open Subtitles | و عندها يوماً ما , يرن الهاتف , و انت لست بخير |
Evet, iyi olmadığını duydum. Nesi olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | اجل ، سمعت انها ليست بخير هل لديكَ مانع إن سألتك مابها؟ |
Hayatımın geri kalanında çöreklerimin yeteri kadar iyi olmadığını mı düşüneyim? | Open Subtitles | أنا ساعتقد أن كعكي ليس جيدا بما فيه الكفاية لبقية حياتي؟ |
Ayrıca İtalya'da kışların çok soğuk geçtiğini, ve ısıtmanın pek iyi olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن الشتاء قارس في إيطاليا والتدفئة ليست جيدة |
E-postadaki bir ipucunun, işlerin iyi olmadığını belirten bir işaretin. | Open Subtitles | ربما تلميحاً في رسالته، أو علامة تدل على أن الأمور ليست جيدة |
Gerçeği kadar iyi olmadığını ama en azından antrenman olacağını söyledi. | Open Subtitles | أخبرني بأنها ليست جيدة كالحقيقية ولكنها تساعدني على التدريب |
Kaç defa ona bakıp iyi olmadığını gördüm bilemezsin dedin. | Open Subtitles | لقدقلت: لا يسعني إخبارك كم مرة, نظرت إلى عينيه و علمت أنه ليس بخير |
Not'da kardeşinizin iyi olmadığını yazmışsınız, | Open Subtitles | الورقة , تقول ان اخيكِ ليس بخير |
Onun için yeterince iyi olmadığını düşünüyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أنه ليس جيداً بما فيه الكفاية لها |
Ve ne kadar iyi olmadığını öğrenmek için hiç takılma. | Open Subtitles | ولا يجدر بكِ ان تبقي حوله لتري كم هو ليس جيداً |
Telefonda iyi olmadığını biliyor. Bu yüzden seni arayıp duruyor. | Open Subtitles | يعرف أنك لست جيداً في التحدث عبر الهاتف لذلك كان يتصل بك مراراً وتكراراً |
Ve sen bana hayatımızın yeterince iyi olmadığını söyleyene kadar... liseden sonra her şeyin de çok güzel olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | وحتى أخبرتيني بأن حياتنا لم تكن جيدة جدا أعتقد أن كل شيء لنا بعد الثانوية كان راىعا |
Ben annenim. İyi olmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أمك يمكنني أن أرى أنك لست بخير |
İyi olmadığını anlaman için, gözlerinin içine bakman yeterli. | Open Subtitles | عليك النظر إليها بعينها فحسب لتعرفي بأنّها ليست بخير |
Senin ona o kadar iyi olmadığını söylemene gerek yoktu. | Open Subtitles | هو لا يجتاجك ان تخبريه انه ليس جيدا بما يكفى |
Ona böyle şeylerde pek iyi olmadığını söyle. | Open Subtitles | فقط أخبريه أنك لست جيدة بهذه الأمور |
Ama en önemlisi, bunun senin için iyi olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | والأهم هو أننا نعرف بكونه غير جيد لكِ أنت |
Babanın burada yaptığı işlerin iyi olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف إن الأشياء التي يفعلها أبوك ليست جيده |
En azından o konuda iyi olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحنُ نعلم بأنهُ ليس جيدًا في هذا الأمر على الأقل |
Koyduğun adın yeterince iyi olmadığını söylemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقول أن اسم لم يكن جيدا بما فيه الكفاية. |
Arkadaşın Cosima'ya uğrayacaktım ama onun da iyi olmadığını duydum. | Open Subtitles | اه. حسنا، كنت ذاهبا للاتصال على صديقك كوزيما، ولكن اسمع انها ليست على ما يرام أيضا. |
- Ama o durumun iyi olmadığını söylüyor. - Önceden sınıf birincisiydi. | Open Subtitles | ولكنه قال لى انه ليس كذلك حسنا , لقد كان الاول على صفه |