"iyi olmadığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليست جيدة
        
    • ليس بخير
        
    • ليس جيداً
        
    • لست جيداً
        
    • تكن جيدة
        
    • لست بخير
        
    • ليست بخير
        
    • ليس جيدا
        
    • لست جيدة
        
    • غير جيد
        
    • ليست جيده
        
    • ليس جيدًا
        
    • يكن جيدا
        
    • ليست على ما يرام
        
    • ليس كذلك حسنا
        
    Neden ne zaman bir kızdan hoşlansam... bir şey yüzünden iyi olmadığını söylüyorsun? Open Subtitles لماذا في كل مرة أعجب بفتاة تقول أنها ليست جيدة بسبب شيئاً ما؟
    Bu konuya dair deneyimlerinin, benim teorilerimin öngördüğü kadar iyi olmadığını yıllardır söylüyorsun. TED كنت تخبرني لسنين طويلة أن تجربتك في هذه الأشياء ليست جيدة كما تقول توقعات نظرياتي.
    Gözlerine bakıp iyi olmadığını kaç defa gördüm anlatamam. Open Subtitles لا يسعني أخباركِ كم مرة نظرت صوب عينيه, و كنت أعلم أنه ليس بخير,
    Doğru aynı şey değil ama bana neyin iyi olmadığını, neyin anormal olduğunu söylüyorsunuz. Open Subtitles أعرفأنهليسنفس الشيءلكن.. تدعين أنه ليس جيداً وليس مقبول ، ولا متعارف عليه
    Onun kadar iyi olmadığını söylemedin ama. Bunu tartışmam, doğrular söylendi. Open Subtitles لكن لم تقل بأنك لست جيداً مافائده المناقشه مادام الحقيقة تخبر
    Senin için yeteri kadar iyi olmadığını düşünüyorsun,sorun bu mu? Open Subtitles إفترضْ إنها لم تكن جيدة بما فيه الكفاية لَك، هل ذلك واضح؟
    Ardından, günün birinde telefon çalar ve iyi olmadığını söylerler. Open Subtitles و عندها يوماً ما , يرن الهاتف , و انت لست بخير
    Evet, iyi olmadığını duydum. Nesi olduğunu sorabilir miyim? Open Subtitles اجل ، سمعت انها ليست بخير هل لديكَ مانع إن سألتك مابها؟
    Hayatımın geri kalanında çöreklerimin yeteri kadar iyi olmadığını mı düşüneyim? Open Subtitles أنا ساعتقد أن كعكي ليس جيدا بما فيه الكفاية لبقية حياتي؟
    Ayrıca İtalya'da kışların çok soğuk geçtiğini, ve ısıtmanın pek iyi olmadığını söylüyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أن الشتاء قارس في إيطاليا والتدفئة ليست جيدة
    E-postadaki bir ipucunun, işlerin iyi olmadığını belirten bir işaretin. Open Subtitles ربما تلميحاً في رسالته، أو علامة تدل على أن الأمور ليست جيدة
    Gerçeği kadar iyi olmadığını ama en azından antrenman olacağını söyledi. Open Subtitles أخبرني بأنها ليست جيدة كالحقيقية ولكنها تساعدني على التدريب
    Kaç defa ona bakıp iyi olmadığını gördüm bilemezsin dedin. Open Subtitles لقدقلت: لا يسعني إخبارك كم مرة, نظرت إلى عينيه و علمت أنه ليس بخير
    Not'da kardeşinizin iyi olmadığını yazmışsınız, Open Subtitles الورقة , تقول ان اخيكِ ليس بخير
    Onun için yeterince iyi olmadığını düşünüyorsun. Open Subtitles تعتقدين أنه ليس جيداً بما فيه الكفاية لها
    Ve ne kadar iyi olmadığını öğrenmek için hiç takılma. Open Subtitles ولا يجدر بكِ ان تبقي حوله لتري كم هو ليس جيداً
    Telefonda iyi olmadığını biliyor. Bu yüzden seni arayıp duruyor. Open Subtitles يعرف أنك لست جيداً في التحدث عبر الهاتف لذلك كان يتصل بك مراراً وتكراراً
    Ve sen bana hayatımızın yeterince iyi olmadığını söyleyene kadar... liseden sonra her şeyin de çok güzel olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles وحتى أخبرتيني بأن حياتنا لم تكن جيدة جدا أعتقد أن كل شيء لنا بعد الثانوية كان راىعا
    Ben annenim. İyi olmadığını anlıyorum. Open Subtitles أنا أمك يمكنني أن أرى أنك لست بخير
    İyi olmadığını anlaman için, gözlerinin içine bakman yeterli. Open Subtitles عليك النظر إليها بعينها فحسب لتعرفي بأنّها ليست بخير
    Senin ona o kadar iyi olmadığını söylemene gerek yoktu. Open Subtitles هو لا يجتاجك ان تخبريه انه ليس جيدا بما يكفى
    Ona böyle şeylerde pek iyi olmadığını söyle. Open Subtitles فقط أخبريه أنك لست جيدة بهذه الأمور
    Ama en önemlisi, bunun senin için iyi olmadığını biliyoruz. Open Subtitles والأهم هو أننا نعرف بكونه غير جيد لكِ أنت
    Babanın burada yaptığı işlerin iyi olmadığını biliyorsun. Open Subtitles تعرف إن الأشياء التي يفعلها أبوك ليست جيده
    En azından o konuda iyi olmadığını biliyoruz. Open Subtitles نحنُ نعلم بأنهُ ليس جيدًا في هذا الأمر على الأقل
    Koyduğun adın yeterince iyi olmadığını söylemiyorum. Open Subtitles أنا لا أقول أن اسم لم يكن جيدا بما فيه الكفاية.
    Arkadaşın Cosima'ya uğrayacaktım ama onun da iyi olmadığını duydum. Open Subtitles اه. حسنا، كنت ذاهبا للاتصال على صديقك كوزيما، ولكن اسمع انها ليست على ما يرام أيضا.
    - Ama o durumun iyi olmadığını söylüyor. - Önceden sınıf birincisiydi. Open Subtitles ولكنه قال لى انه ليس كذلك حسنا , لقد كان الاول على صفه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more