"iyi zaman" - Translation from Turkish to Arabic

• وقتاً ممتعاً
• أفضل وقت
• وقت ممتع
• وقتا ممتعا
• وقتاً طيباً
• وقتاً جميلاً
• وقت جيد
• وقتاً رائعاً
• وقت طيب
• بوقت جيد
• وقتا جميلا
• وقتا طيبا
• افضل وقت
• بوقت رائع
• وقت أفضل

Evet, ben buna da uyarım. Bağlıyken bile bir kıza iyi zaman geçirtebilirim.
اللعنة، يمكنني فعل هذا حتّى وأنا مقيّد أستطيع جعل الفتاة تقضي وقتاً ممتعاً

Sanırım birine evlilik teklifinde bulunmak için pek de iyi zaman değil.
ربما لم يكن أفضل وقت للتقدم لخطبة أحد ما, أليس كذلك ؟

Yani Kapitalistler ve Koministler olarak elele verip, nasıl iyi zaman geçirileceğini ona göstermeliyiz.
نحن يَجِبُ أَنْ نعلمه كيف يَكُونَ عِنْدَهُ وقت ممتع الرأسماليون والشيوعيون بِتَعاونون

İyi zaman geçirin, döndüğünüzde görüşürüz.
لذا إقضوا وقتا ممتعا وسوف أراكم عندما تعودون

Ama bu hafta sonuna ihtiyacın vardı.Biraz rahatlayıp iyi zaman geçirebilirsin.
ولكنك بحاجه إلى إجازه بعيداً عنها, حتى تسترخي وتقضي وقتاً طيباً

Onu kafana takmaya devam et... iyi mi zaman geçiriyoruz diye düşüneceğine, çünkü gerçekten iyi zaman geçiriyoruz.
بدلاً من التساؤل هل نقضي وقتاً جميلاً أم لا لأننا نقضي وقتاً جميلاً

İyi zaman geçirsin. Yalnız kalmasın diye.
اجعلها تقضي وقت جيد وأتأكد انها لا تشعر بالوحدة

Anne, çok iyi zaman geçirdim.
أمي ، قضيت وقتاً رائعاً ، أيمكن لأبي الدخول لتناول الحليب والبسكويت؟

Tren 5 saat içinde kalkacak. Manzara seyretmek için iyi zaman!
القطار القادم سيغادر خلال خمس دقائق وقت طيب لمشاهدة معالم المدينة

Çok iyi zaman geçirdim, evi gördüm.
استمعى , لقد حظيت بوقت جيد لقد رأيت المنزل

Dışarıda iyi zaman geçiriyorsun, sonra bu deliğe geliyorsun. Modern bir ev almalıyız.
نقضي وقتاً ممتعاً بالخارج ثم نعود إلى هنا، يلزمنا بيت عصري

İnanılmaz bir sahneydi. Çok iyi zaman geçiriyordum.
كان المنظر رائعاً، كنت أمضي وقتاً ممتعاً

Bir resifi korumak için en iyi zaman 50 yıl önceydi, ama ikinci en iyi zaman tam da şimdi.
وكان أفضل وقت لحماية الشعاب المرجانية قبل خمسون عاماً، ولكن الوقت الأفضل هو الآن.

Ve şimdi, tam şu anda, zaman mükemmel, işin içinde olduğumdan beri en iyi zaman.
والآن إنّه الوقت المثالي أفضل وقت منذ دخلت هذا المجال

Şimdi, senin gibi etrafta gülücükler saçarak dolaşabilir ve iyi zaman geçirebilirim, ... ama ben öğrenmeyi tercih ederim, çünkü ne kadar fazla öğrenirsem..
أستطيع أن اكون مثلك أمشي في الآرجاء أضحك , واقضي وقت ممتع

Onunla iş konuşup iyi zaman geçirtecek bir mühendis.
مهندس ليناقش معه العمل وتمكينه من قضاء وقت ممتع.

Eğer onları dışarı çıkartırsan, onlara iyi zaman geçirtirsen, sana iyi bahşiş verirler.
لذا اذا كنت تريدي مثلا اصطحابهم للخارج و من ثم ترهم وقتا ممتعا هم ينفقون بسخاء جدا

İyi zaman geçirdiğimi ve arayacağımı söyledim kim bunu ciddiye alır ki?
قلت إني قضيت وقتاً طيباً وإني سأتصل، ولكن من يأخذ ذلك بالمعنى الحرفي؟

En azından birimiz iyi zaman geçirmeli.
أحدنا يجب أن يقضى وقتاً جميلاً

Gerçekten iyi zaman geçirdik. Birkaç kere daha çıktık.
نحن قضينا وقت جيد وكان لنا عده مواعيد اخرى

Evle ilgilendiğin için sağ ol tatlım. Çok iyi zaman geçirdim.
شكراً عزيزتي على الانتظار القلعة, لقد أمضيت وقتاً رائعاً

Cuma günü seninle gerçekten iyi zaman geçirdiğini söyledi.
وقد قال إنه قضي وقت طيب جدا معك يوم الجمعة.

İyi zaman geçirdiğimi nasıl söyleyebilirim?
ماذا؟ ناس قتلت. أعتقد من غير المحتمل أنى اقضى وقتا جميلا.

Hepinizin iyi zaman geçirmenizi istiyorum, yani birkaç kesin kural koyalım mı?
,أريدكم جميعا أن تقضوا وقتا طيبا لذا, لنضع بعض القواعد الأساسية..

Dinle, seni telaşlandırmak istemiyorum... fakat bu kesinlikle en iyi zaman... kaçman için.
اسمع انا لا اريد ان اهاجمك ولكنى اعتقد ان هذا هو افضل وقت لهروبك

Yarın önemli bir gün benim için. Beyler siz iyi zaman geçirin.
بجانب أن لدي يوم حافل غداُ ولكن هيا تمتعوا أنتم بوقت رائع

Eğer birileri bütün gece beni görmezlikten gelmeseydi... daha iyi zaman geçirebilirdim.
كنت سأقضى وقت أفضل لو لم يتجاهلنى شخص ما طوال اليل