"iyileşiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتعافى
        
    • تتعافى
        
    • تتحسن
        
    • يتحسن
        
    • تشفى
        
    • يشفى
        
    • تلتئم
        
    • يتحسّن
        
    • يتعافون
        
    • يشفي
        
    • تُشفى
        
    • شفاء
        
    • يُشفى
        
    • للشفاء
        
    • يتعافي
        
    Ameliyattan sonra iyileşiyor, ameliyatlı hastalarda depresyon ve iyileşme üzerine çalışmalar okumuştun ya. Open Subtitles , انه يتعافى من الجراحة و أنتِ قرأتِ الدراسات على الشفاءو اليأس لدى المرضى الجراحيين
    Harikaydı. Birkaç aydır üzerinde çalıştığım dört yaşındaki çocuk iyileşiyor. Open Subtitles أه هذا رائع , إنه طفل في الرابعة من عمره كنت أعمل على علاجه خلال الشهور الماضية وهو سوف يتعافى
    Terapistimize göre benden daha çabuk iyileşiyor. Open Subtitles تتعافى بشكل أفضل منّي طبقاً لما أخبرنا به طبيبنا النفسي
    Şimdi, tahmin edin ne, onların hayatları da iyileşiyor. TED الآن، ماذا تظن، سوف تتحسن حياتهم أيضًا.
    İyileşiyor, ama kalbin öyle bir şeyi atlattığında yaraların öyle sihir yapılmış gibi düzelmiyor. Open Subtitles هو يتحسن لكن عندما قلبك يمر بأمر كهذا الجروح لا تختفي بمفردها
    İyileşiyor. Dr Calaway öğrencilerine göstermek istiyor. Open Subtitles تشفى بشكل جيد، الدكتور كالاوي يريد ان يريها لفصله
    Kesikleri sorunsuzca iyileşiyor. Kızarıklık ya da irin akışı yok. Open Subtitles الشق يشفى بطريقة رائعة لا يوجد حمامي أو تقيح
    İyileşiyor ve her gün bana çocuk doktorluğunu neden seçtiğimi hatırlatıyor. Open Subtitles يتعافى و يذكرني كل يوم لم تخصصت في طب الأطفال
    Hey, bayağı iyi iyileşiyor belki birkaç gün içinde ... Open Subtitles إنه يتعافى بشكل جيّد وقد تستطيعين بعد يومين
    Ağlamasının dışında güzelce iyileşiyor. Open Subtitles بصرف النظر عن البكاء انه يتعافى بطريقة جيدة
    Eh, çok güzel iyileşiyor ama onu bırakacağımız kimse yok. Open Subtitles حسنا, هى تتعافى بشكل جيد لكن ليس لدينا أى أحد لنسرحها إليه
    Çok hızlı iyileşiyor ama hücresel bazda hiçbir anormallik göremiyorum. Open Subtitles إنها تتعافى بمعدل سريع، ولكنني لا يُمكنني إيجاد أيّ شئ غير طبيعي في نظامها الخلوي.
    Olmaz, iyileşiyor o. Hayatına devam ediyor. Open Subtitles كلا، إنها تتعافى إنها تمضي قدماً بحياتها
    Teknoloji ilerliyor ve dijital sistemle çalışan bu kargo tarama röntgen cihazları giderek iyileşiyor. TED التكنولوجيا تتقدم للأمام وهذه ماسحات الشحن الكبيرة التي تعمل بالأنظمة الرقمية تتحسن أكثر وأكثر.
    Güneş'e biraz daha yakın olunca koşullar iyileşiyor. Open Subtitles لو كانت أقرب قليلاً للشمس، تتحسن الأشياء.
    Adam ona mutluluk hapı verdi, yavaş yavaş iyileşiyor. Open Subtitles يعالجها بمضادات الاكتئاب لذلك تدريجيا هي تتحسن
    Bu yüzden hasta olup iyileşiyor bu yüzden mavi oluyor, konuşamıyor sanki birinin bir şekilde yaşadığı bir şeyi o da yaşıyor gibi. Open Subtitles لهذا يمرض ثم يتحسن لهذا السبب تحول للأزرق ولم يستطع الكلام وكأنه يمر بتجربة.. قد مر بها شخص آخر بالفعل بشكل ما
    Düşündüğümden daha mızmız. İyileşiyor işte git gide. Open Subtitles كثير النحيب أكثر مما تخيلت، لا، إنه يتحسن
    Hücreleri 50 kat daha hızlı bölünüyor yani neredeyse anında iyileşiyor. Open Subtitles خلاياها تنقسم أسرع ...بخمسين مرة بمعنى، أنها تشفى على الفور تقريباً
    Naruto'dan beklendiği gibi. Yaraları çabuk iyileşiyor. Open Subtitles إنه ناروتو الذي أعرفه، دائماً يشفى بسرعة
    Kazadan kurtuldum ve kesiklerim hızlı oranda iyileşiyor. Open Subtitles لقد ابتعدت عن حادثة وجراحي تلتئم بسرعة كبيرة
    Çoğu hastada bu hafıza kaybı, zamanla iyileşiyor. TED إنّ فقدان الذاكرة يتحسّن مع الوقت، عند معظم المرضى.
    Araştırma ayrıca şunu bile gösteriyor ki, tuğla duvarları gören yerlerde yatan hastalar, ağaçları gören yerlerde yatanlardan daha yavaş iyileşiyor. TED كما أظهرت أن مرضى المستشفيات الذين لديهم مناظر جدارية يتعافون بشكل أبطأ من أولئك الذين لديهم مناظر الأشجار.
    Kandan bahsetmişken, iç yaralanmaların iyi bir şekilde iyileşiyor. Open Subtitles بالحديث عن الدم, نزيفك الداخلي يشفي بصورة جيدة
    Yaraları acı bile duymadan iyileşiyor. Open Subtitles الإصابات الأخرى في الجسد تُشفى دون الشعور بالألم
    Konuşmuyor, kendi kendine iyileşiyor. Open Subtitles انه مشابه للحي,لا يتكلم ولديه شفاء ذاتي
    İyi yönden bakacak olursak burnu iyileşiyor. Open Subtitles مِن الجانب المُشرق , فالأنف يُشفى جيدًا
    Çabucak iyileşiyor. Siz nasılsınız, efendim? Open Subtitles . إنّه يمتثل للشفاء بسرعة ماذا عنك سيّدي ؟
    İyileşiyor. Umarım buna değmiştir. Open Subtitles -إنه يتعافي ، آمل أن يستحق هذا ما حدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more