"iyileşmek için" - Translation from Turkish to Arabic

• كي تتحسن
• للتعافي
• كي تتحسني
• كي تشفى
• ليتعافى
• للتحسن

İyileşmek için bir şansınız var.
و لديك خيار كي تتحسن هنا

Hayır, sen buraya kendini toparlamak ve iyileşmek için geldin.
لا، أنت هنا كي تتحسن وتتعافى

Doktor, tek ihtiyacının iyileşmek için bir kaç gün burada kalmak olduğunu söyledi.
قال الطبيب أنَ كل ما تحتاجه هو بضعة أيام هنا للتعافي من الجراحة

Bana hasta olduğunuz ve iyileşmek için gelirsiniz başka bir sebeple değil.
جئتِ إلي كي تتحسني لأنكِ مريضة ولا أسباب أخرى

İyileşmek için zaman ve mekanın olduğuna inanmak istiyorum.
بودي أن اُصدق أن هناك مكاناً و زماناً كي تشفى الجراح

Her neyse işte, iyileşmek için zamana ihtiyacı var.
على أي حال يحتاج وقتاً ليتعافى

Hayır, iyileşmek için rehabilitasyonda ve... bu, şimdiye kadar yaptığı şeyler için sorumluluk almayı da içeriyor.
, لا , انه في مركز التأهيل للتحسن و هذا يعني تحمل مسؤولية كل الأشياء الذي فعلها

İyileşmek için bir şansı var.
إنها تحتاج لفرصة كي تتحسن

Şimdi, iyileşmek için şansın oldu mu, son görüşmemizden beri?
الآن, هل حصلت على الفرصة للتعافي منذ آخر لقاء لنا؟

Maria için gelişiyoruz, kendisi, ailesiyle birlikte yaşadıkları araçta dedesi öldükten sonra şiiri iyileşmek için kullanıyor.
ننشّئ ماريا، التي تستخدم الشعر للتعافي بعدما توفي جدها في الشاحنة التي تعيش فيها مع بقية عائلتها.

Tıbbi randevular iş saatleri sırasında olacaktı ve cerrahi işlemlerden sonra iyileşmek için zamana ihtiyacım olacaktı.
سيكون لدي مواعيد طبية خلال ساعات العمل، وكنت أعلم أنني سأحتاج إلى إجازة للتعافي من العمليات الجراحية.

Tatlım, lütfen, bütün enerjini iyileşmek için kullanmalısın, clark için üzülme.
حبيبتي ،رجاء ً،يجب أن تستعملي كل طاقتك، كي تتحسني لا لكي تقلقي على "كلارك"

Daha bir iki gün geçti. İyileşmek için zamana ihtiyacı var.
فقط مرة عدة ايام هي تحتاج لبعض الوقت كي تشفى

Eğer Charlie, bütün bu husumetin ve çekişmenin içine düşecekse neden iyileşmek için savaşsın ki?
- كيف يمكن لتشارلي ان يقاتل للتحسن اذا كان كل مايجب ان يتطلع عليه هو العداوه والصراع؟