| Gördüğünüz gibi binlerce hayranı Sultan'ın hemen iyileşmesini istiyor. | Open Subtitles | كما ترون آلاف المشجعين متواجدون هنا ليتمنوا لبطلهم سلطان شفاء عاجلاً |
| Ve son olarak,akıllı aletler kullanabiliriz, vücudun yükünü hafifletip iyileşmesini sağlayan aletler. | TED | وتكون النهاية، سيكون باستطاعتنا أن نستخدم أجهزة ذكية والتي ستتولى عمل الجسد وستساعده على الشفاء. |
| Dr Fraiser taşmezarın yan etkilerinden dolayı sorun yaşayacağını söylüyor, ama tam olarak iyileşmesini bekliyor. | Open Subtitles | دكتور فرايزر قالت أنه سيعاني آثار الإنسحاب بسبب بقائه لفترة طويلة في التابوت و لكنها تتوقع أن يتعافى بالكامل |
| Şimdiye kadar çok iyi gidiyor, ama iyileşmesini kolaylaştırmak için yapabileceğimizi yapmak önemli. | Open Subtitles | إنه يبلي بلاء حسنًا لكن يجب أن نبذل جهدنا لتسهيل شفائه |
| Sadece çocuklarımın iyileşmesini istiyorum. | Open Subtitles | لا يهم. أريد فقط أن يتحسن الأطفال هذا كل شىء |
| Açıkçası, Onun bu kadar kolay iyileşmesini beklemiyordum | Open Subtitles | حقيقةً, أنا لم أتوقع أن تُشفى بهذه السرعه |
| Kemiklerin daha hızlı iyileşmesini sağlayacak ilacımız var. | Open Subtitles | لدينا عقار يساعد على جعل العظام تتعافى بسرعة |
| Yani, yanıkların iyileşmesini bekleyip haklı olup olmadığına mı bakacağız? | Open Subtitles | ننتظر إذاً إلى أن تشفى حروقه كي نتأكد؟ |
| Ve iyileşmesini ne kadar istediğine bağlı. | Open Subtitles | ومقدار رغبتك في شفائها |
| Antibiyotik verip oranın iyileşmesini bekleyebiliriz... | Open Subtitles | أو يمكننا تزويده بالمضادات الحيويّة ونجعل الجسم يُشفى |
| Doktorlar tamamen iyileşmesini bekliyor. | Open Subtitles | يتوقع الطبيب من أنه سيتماثل للشفاء تماماً |
| Yavaş iyileşmesini, kötü cerrahi yatakları ve bağışıklık sistemini düşünürsek bir hafta içinde enfeksiyon kapacaktır. | Open Subtitles | مع شفاء صعب وملازمة سريرية بعد الجراحة مع حالته المناعية سيتعرض للعدوى في خلال اسبوع |
| Aynı zamanda sülüklerin hasarlı dokunun iyileşmesini hızlandırdığını ispatlıyorum. | Open Subtitles | ولقد توصلت إلى أن هذه العلقات قد تكون مفيدة في تسريع شفاء الأنسجة التالفة |
| Hipotezleri, derin transkraniyal manyetik uyarımın beyin hasarlarının iyileşmesini hızlandırabileceği. | Open Subtitles | فرضيتهم هي ان عمق التحفيز المغناطيسي عبر الجمجمه يساعد على زياده تسريع شفاء اصابات الدماغ |
| En kısa sürede iyileşmesini dilediğimi ve yeni bir rotisseur bulduğumu söyleyin. | Open Subtitles | أخبرها أنني أتمنى لها الشفاء العاجل و أنني اضطررت لاستبدالها |
| Çift terapisi ya insanların iyileşmesini sağlar ya da onlara nasıl ayrılacaklarını gösterir. | Open Subtitles | العلاج الزوجي إما أن يساعد الناس على الشفاء أو أنه يريهم كيف يمكنهم الإنفصال |
| Bilinci yerindeyken iyileşmesini engelleyebilir ama bilinci yerinde değilken bunu yapamaz. | Open Subtitles | إنظر حين يكون واعياً يمكنه منع نفسه من الشفاء ولكن حين يكون فاقد الوعي لا يمكنه |
| Makineye bağlayıp, iyileşmesini ummak yok. | Open Subtitles | لم نقوم بوضعه على ماكينة ما ونتمنى ان يتعافى |
| Doktorlar ona, ilaç almayarak kendi iyileşmesini engellediğini söylediler. | Open Subtitles | أخبرهالأطباءبأنهعدم تناولمسكناتألم, فانه يعيق شفائه |
| Kocana iyileşmesini söyle, her akşam ızgara yapıyoruz. | Open Subtitles | إخبري زوجك أن يتحسن نحن نقيم الشواء كل يوم |
| Ve şimdi yapabileceğin şeyse bu yaranın iyileşmesini umut etmek ki böylece yoluna devam edebilirsin. | Open Subtitles | والشيء الوحيد الذي تستطيع فعله الآن هو أن تأمل بأن تُشفى هذه الجراح لكي تستطيع المضي قدماً |
| Bir an önce nodüllerinin iyileşmesini dileyelim. | Open Subtitles | نصلي لتشفى سريعا من ورم الحلق الذي ألم بها |
| Belki o çok kötü dövülmüş olabilir ve salıvermek için iyileşmesini bekliyor olabilirler. | Open Subtitles | يا الهي ضربوه بضراوة ويحتفظون به حتي يتعافي كي يطلقوا سراحه |
| Kapatıp vücudun iyileşmesini beklemeliyiz. | Open Subtitles | ثق بي ، نقفل ونترك الجسد ليتعافى. |
| Ondan umutlarını kesmiş olan doktorlar, şimdi yavaş da olsa, iyileşmesini bekliyorlar. | Open Subtitles | و الأطباء الذين رأوا أن فرصته فى النجاة قليلة يتوقعون له الآن تحسناً بطيئاً و شفاءاً كاملاً |