"iyileştirecek" - Translation from Turkish to Arabic

    • يشفي
        
    • سيشفي
        
    • سيشفيني
        
    • لعلاج
        
    • لشفاء
        
    • سيشفيك
        
    • سيعالجك
        
    • سيعالجها
        
    • يعالج
        
    • يشفيني
        
    • ستعالج
        
    Geleceğin doktoru insan vücudunu ilaçla tedavi etmeyecek; hastalıktan beslenmeyle koruyacak ve hastalığı beslenmeyle iyileştirecek. – Thomas Edison Open Subtitles إن الطبيب في المستقبل سوف لن يعالج الجسد البشري بواسطة العقاقير بل إنّه سوف يشفي ويمنع المرض بواسطة الغذاء.
    Yaralı dünyamızı iyileştirecek olan şey. Open Subtitles هو ما سيشفي هذا العالم المجروح
    Beni iyileştirecek tek şey hayatımı bana geri verecek olan tek şey bana saldıranları bulmak olacak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي سيشفيني الشيء الوحيد الذي سيعيد لي حياتي أن أجد من هاجموني
    Kendi insanlarını bile iyileştirecek kadar Cipro'ları yok. Open Subtitles ليس لديهم ما يكفي من سيبرو لعلاج جميع الناس.
    Ardından da Majestelerinin yarasını temelli iyileştirecek başka tedavi yöntemleri uygulayacağız. Open Subtitles سنضع كمّادة لسحب اى شظايا تظهر على السطح بعد ذلك سنستخدم علاج اخر لشفاء جرح جلالتك تماماً
    Onu içebilirsin. Seni iyileştirecek. Open Subtitles يمكنك أن تشربه، سيشفيك.
    Seni iyileştirecek ve yarın bu saatlerde mutlu bir aile olacağız. Open Subtitles سيعالجك وغداً سنكون عائلة سعيدة.
    Onu iyileştirecek biri varsa o kişi olduğunu söyledim. Open Subtitles لو كان أحد سيعالجها فإنه يسنطيع
    Ama bu sefer beni iyileştirecek Godric yok. Open Subtitles ولكن هذه المرة، (جودريك) ليس موجوداً لكي يشفيني.
    Şurup mu benim dirseğimi iyileştirecek? Open Subtitles هل يمكن للشراب أن يشفي المرفق؟
    Kırılmış kemikleri tek bir şekilde iyileştirecek hiçbir eski Çin sırrı yok gece. Open Subtitles ليس هنالك سرٌ صيني قديم قد يشفي عظامها المكسورة في ليلة... واحدة... .
    Zaman, Emma, yaranı iyileştirecek. Open Subtitles الوقت يا إيما يشفي الجراح
    Kız iyileşmişti, ve şimdi benim oğlumu iyileştirecek. Open Subtitles .لقد شفيت. والآن سيشفي أبني
    Kızını iyileştirecek tek şey. Open Subtitles هذا فقط سيشفي ابنتك
    Beni iyileştirecek tek şey... hayatımı bana geri verecek tek şey... bana saldıranları bulmak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي سيشفيني الشيء الوحيد الذي سيعيد لي حياتي أن أجد من هاجموني
    Çocuğunuzu iyileştirecek iksir var. Çok nadir bulunur. Open Subtitles ثمّة شراب لعلاج ابنكما وهو نادر جدّاً
    Cosima'yı iyileştirecek kadar umut verici. Open Subtitles واعدة بما يكفي لعلاج (كوسيما).
    Her zaman ruhu iyileştirecek yeni usullerle ilgileniyor. Open Subtitles أنها مهتمة دائما بالاشكال الجديدة لشفاء الأرواح
    Orada doğa anayı iyileştirecek güce sahip insanlar olduğunu ama aç gözlülükle felç olduklarını biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعرفون أن هنالك أناس... يمتلكون القدرة لشفاء الطبيعة الأم، ولكن الجشع يعيقهم؟
    O, seni iyileştirecek. Open Subtitles سيشفيك.
    Bence seni de iyileştirecek. Open Subtitles اعتقد انه سيعالجك ايضا
    Tümörü ameliyatla almak O'nu iyileştirecek. Open Subtitles إزالة الورم جراحياً سيعالجها
    Sıtma gibi hastalıkların yaygın olarak bulunmasının etkilerini gördüm ve hastaları iyileştirecek ilaçlar yapmayı istedim. TED كما تعلمون، قد رأيتُ أثارالإنتشار المرتفع للأمراض مثل الملاريا وأردتُ صنع الدواء الذي يعالج المرضى.
    Endişelenmeyin. Bu haplar onu iyileştirecek. Open Subtitles الآن، لا تقلقي، فهذه الحبوب ستعالج المرض كلياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more