Başlarda, iyimserdik bulunacaklardı ve suçlamalar düşecekti, ama ne yazık ki dava bitti bu yüzden de soruşturma sona erdi. | Open Subtitles | ورسميا كنا متفائلين أنهُ سيتم العثور عليهم وسيتم رفع دعوى ، ولكن للأسف لم يحدث ذلك لذا تمت مماطلة التحقيق |
Bu yüzden oldukça iyimserdik ta ki mahkeme salonuna girip kürsünün önünde dikilen o 3 kişiyi görene dek. | Open Subtitles | كنّا متفائلين جدًآ في فرصهِ حتى أن دخلنا في قاعة المحكمة و كان حشد من الناس يقفون أمام مقعد القاضي |
- Bir haftadır bu konuda iyimserdik. Sadece sana boşuna umut vermek istemedim. | Open Subtitles | كنا متفائلين منذ بضعة أسابيع إلّا أننا لم نرغب برفع آمالك |
O zamanlar gençtik. İyimserdik. | Open Subtitles | كنا صغاراً في السن وقتها كنا متفائلين للغاية |