| Bu işte iyisiniz. Küçük deneyinizin sizi öldürmesi çok kötü. | Open Subtitles | أنتم جيدون يا شباب ومن السيء جداً أن تموت في مثل تجربتكِ الصغيرة |
| Siz iyisiniz neden Büyülüler sizi buraya gönderdiler? | Open Subtitles | أنتم أناس جيدون إذاً لما قامت المسحورات بإرسالنا إلى هنا ؟ |
| Durun, çocuklar. Kıymık ile Tırmık'tan vazgeçemezsiniz. Bu şeylerde hep iyisiniz. | Open Subtitles | انتظروا ، لا تستلموا من ذلك أنتم بارعون بمثل هذه الامور |
| Siz Donanma reddedilenleri iyisiniz. | Open Subtitles | أنتم جيدين حتى ولو أنكم مرفوضون من قبل قوات البحرية |
| İkiniz de yaptığınız işte gayet iyisiniz. Ama bana eski kafalı deyin ama bunu istemiyorum. | Open Subtitles | أنتما جيدان في عملكم بلا جدال، انعتاني بالبدائي الهرم |
| -İyiler. İyisiniz değil mi çocuklar? | Open Subtitles | إنهم بخير أنتم بخير, أليس كذلك با أولاد؟ |
| Evet, evlilik sorunlarınızı göz ardı edebileceğiniz biriyle beraber yaşadığınız sürece iyisiniz tabii. | Open Subtitles | أجل، أنتما بخير طالما يوجد بينكما من يخفف من حدة الأوضاع، شخص يعيش بينكما ليشتت إنتباهكما عن المشكلات الزوجية |
| Çok iyisiniz.Kaba olursunuz zannettim ama çok naziksiniz. | Open Subtitles | أنت لطيف جداً ، أعتقدت بأنك سوف تكون متوسط اللطافة ولكنك لطيف للغاية |
| Tommy, bana iyi olduğunuzu söylemişti ama gerçekten iyisiniz! | Open Subtitles | تومي قال أنهم أشخاص جيدون ولكن اعني بصراحة .. |
| Siz bir elektronik mağazasının kapısında çalmayı hak etmeyecek kadar iyisiniz. | Open Subtitles | أنتم جيدون حتى تعزفون خارج اسوار مخزن الأجهزة الإلكترونية |
| Siz harbiden iyisiniz. Güzel maskeler. | Open Subtitles | اه اللعنه انتم جيدون يا رجال هه؟ |
| Kredi kartı sahtekarlığında ve... uzay gemisi arayan yaşlıları dolandırmakta çok iyisiniz. | Open Subtitles | أيها الحمقى, أنتم بارعون بالاحتيال ببطاقت الاعتماد... ونشل العجائز من أجل سفن الفضاء |
| Çok iyisiniz, piç herif. | Open Subtitles | انظروا كم أنتم بارعون أيها الأوغاد. |
| Pekâlâ, madem iyisiniz öyle olsun. | Open Subtitles | حسناً , إذا كنا جيدين , فأعتقد إذاً أننا جيدين , صحيح ؟ |
| Lütfen, ona bakacak kadar iyisiniz. | Open Subtitles | من فضلكما, لأنكما جيدان في العناية بها.. |
| Siz iyisiniz, ben iyiyim. | Open Subtitles | سأراكم لاحقاً يا رفاق أنتم بخير أنا بخير |
| Şimdi iyisiniz. | Open Subtitles | أنتما بخير الآن. |
| - Teşekkür ederim. Çok iyisiniz. - Tamam. | Open Subtitles | أشكرك يا رجل أنت لطيف جدا سافر بسلام |
| Gerçekten çok iyisiniz. | Open Subtitles | رائع، هذا حقاً لطفٌ منكم يا رفاق. |
| Parfüm konusunda çok iyisiniz ama cildimi yağlamam. | Open Subtitles | انت جيد فى العطور ولكننى لا استعمل الزيوت على جلدى |
| - Ne kadar iyi olduğunuzu söyleyeyim o kadar iyisiniz ki, ne bok yediğini bilmeyen aptal bir kırma tarafından anlaşıldınız. | Open Subtitles | -سأخبركما بمدى براعتكما أنتما بارعان جدّاً لدرجة أنّه أنجبكما أحمق مختلط الأعراق لا يفرّق بين مؤخرته وحفرة بالأرض هذا صحيح |
| Yaptığınız işte çok iyisiniz. | Open Subtitles | أنتِ جيدة جداً فيما تفعلين |
| Eğer birisi girmişse bile iyi haber, siz iyisiniz ve hiçbir şey alınmamış. | Open Subtitles | لحسن الحظ، أنك بخير ولا شيء سُرق |
| Hayır, her şey yolunda. Yani iyisiniz? | Open Subtitles | لا كل شىْ على ما يرام اذن انتم بخير يا رفاق |