Bir zamanlar müthiş hayallerim vardı. Dünyada izimi bırakacaktım. | Open Subtitles | لقد كانت لديّ أحلام عظيمة ذات مرة كنت سأضع بصمتي في هذا العالم |
Ağaç evi kontrol edip izimi bırakmak isterim. | Open Subtitles | , أود التحقق من بيت الشجرة هذا و أضع بصمتي به |
Şu demek, eğer bu akşam izimi kaybedersen bunu elinin altında bulundur. | Open Subtitles | ، أعني إذا فقدتَ أثري الليلة .. فأبقِ هذا اللعين في يدك |
Bir seferinde benim izimi Brezilya'da üç haftalığına kaybettiler. | Open Subtitles | لقد فقدوا أثري مرة لمدة ثلاثة أسابيع في البرازيل |
Bu arama listesi gerçek değil. İzimi sürmek için sizi kullanıyor. | Open Subtitles | هذا التقرير غير صادق هو يستعمله للأيقاع بي |
Birisi ortalarda olmadığımı farkedecek ve ettiklerinde de, izimi buraya dek sürecekler. | Open Subtitles | سيكتشف أحدهم غيابي، وحين يفعل فسيقتفيني إلى هنا. |
* İzimi bırakmak için yaptım * | Open Subtitles | عرفتَ بأنني فعلتها * * لأنّي تركتُ علامتي |
Bir Zaman Lordu olarak, ki tekimdir tüm zaman ve uzay boyunca izimi sürebilirler. | Open Subtitles | وبما أنني سيد زمن فرائحتي مميزة ويمكنهم تعقبي عبر الزمان والمكان كله |
"Parmak izimi nasıl aldılar da kadının pantolonuna koydular?" diye düşünüyordum. | Open Subtitles | و أنا أسأل نفسي كيف أخذوا بصماتي و وضعوها على ملابسها؟ |
Kendime, tatlıların hepsine parmak izimi çıkartmayacağım demiştim ama... | Open Subtitles | بشرب شئ? لقد قلت لنفسي أني لم أرد وضع بصمتي على كل حلوى |
Buraya izimi bırakmamı sağlamak istemiyor musun? | Open Subtitles | ألا تريدين أن تساعديني على ترك بصمتي هنا؟ |
Ben olduğumu anlamaları için parmak izimi göndermem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا في حاجة الى ارسال بصمتي لكي يعرفوا انها انا |
Ben olduğumu anlamaları için parmak izimi göndermem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا في حاجة الى ارسال بصمتي لكي يعرفوا انها انا. |
Var olduğum sürece aç ve özlem dolu bir biçimde izimi takip edeceksin. | Open Subtitles | طالما أناحية فانك ستتبع أثري جائعا و تعوي |
- Telefonumu kullanarak izimi sürdüler ben de, kime çalıştıklarını öğrenmek için... | Open Subtitles | أنهم تعقبوا أثري مستخدمين هاتفي الخلوي، لذا، أخذته إلى متجر "جيب" لأحاولمعرفة.. |
- Telefonumu kullanarak izimi sürdüler ben de, kime çalıştıklarını öğrenmek için... | Open Subtitles | أنهم تعقبوا أثري مستخدمين هاتفي الخلوي، لذا، أخذته إلى متجر "جيب" لأحاولمعرفة.. |
Bu arama listesi gerçek değil. İzimi sürmek için sizi kullanıyor. | Open Subtitles | هذا التقرير غير صادق هو يستعمله للأيقاع بي |
Birisi ortalarda olmadığımı farkedecek ve ettiklerinde de, izimi buraya dek sürecekler. | Open Subtitles | سيكتشف أحدهم غيابي، وحين يفعل فسيقتفيني إلى هنا. |
Tek umursadığım Otorite'deki rütbemi yükseltip izimi bırakmaktı. | Open Subtitles | كل ما كنت أبالي به هو الترقي في صفوف السلطة... وترك علامتي المميزة، |
Benim izimi sürebilecek sadece bir kişi var ve onun da ilgilendiğinden şüpheliyim. | Open Subtitles | هناك شخص واحد بوسعه تعقبي وأشك أنه يهتم بذلك الآن |
Bu bölgedeki her evde parmak izimi bulabilirsiniz. | Open Subtitles | سوف تجد بصماتي في المنازل عبر كل المقاطعة |
Hayır. - Ama sanırım onlar benim izimi sürüyordu. | Open Subtitles | كلاّ، لكنّي أظنّ أنّهم من يتعقّبوني. |
Vinnie benim izimi sürmeden önce sıradaki canavar adayını da buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت مرشحي التالي ليكون وحشا قبل أن يتعقبني فنسنت لهنا |
Cinayet silahiysa parmak izimi birakirim. | Open Subtitles | لو ان هذا سلاح الجريمة بصماتى ستصبح عليه؟ |
İşler ters giderse kimsenin izimi bulmasını istemiyordum. | Open Subtitles | ولا أريد أن يستطيع احد تعقبني إذا ساءت الأمور |