Gecenin ortasında yetkililerden izin almadan yola çıkmana kim izin verdi? | Open Subtitles | من سمح لك بالمغادرة فى وسط الليل بدون تصريح من السلطان؟ |
Pisliklerini izin almadan getirme buraya. Kaybol pislik. | Open Subtitles | لا تحصر اشباح معك بدون تصريح اختفى , نفايه |
İzin almadan eyaleti terk etmek gözetim memurumu gerçekten sinirlendirir. | Open Subtitles | مغادرة الولاية دون إذن سوف تغضب ضابط إطلاق سراحي بشدة |
- Polis izin almadan buraya giremez. | Open Subtitles | ـ لا يسمح بتواجد الشرطة هنا دون إذن ـ المرأة ماتت |
Ve asla izin almadan dışarı çıkmayın. | Open Subtitles | ولا تخرجوا أبداً . من دون الحصول على اذن |
Hayır, efendim. Sadece izin almadan kazanç sağlamak amaçlı onları sergiliyoruz. | Open Subtitles | لا يا سيدي ، نعرضها من أجل الربح فحسب بدون إذن |
Kürsüme izin almadan yanaşmaya cüret etme sakın! | Open Subtitles | أياك وأن تجرأ على الاقتراب بدون أذني |
Rusya işi halledeceğini söyledi, izin almadan eylemde bulundu. | Open Subtitles | مع تصميم روسيا على تولى الأمر لا يمكننا عمل أى شئ بدون تفويض |
Dünden önceki gün, izin almadan bir kaç saatliğine kampüsten ayrılmıştı. | Open Subtitles | قبل يوم أمس , غادر المكان من دون استئذان لعدّة ساعات |
Bu plajda izin almadan kamp ateşi yakmak yasak. | Open Subtitles | نيران المُخيّمات غير قانونيّة على هذا الشاطئ بدون تصريح. |
Bu insanlar birçok yerde izin almadan Zaman Çizgisini manipüle etti. | Open Subtitles | أولئك الأفراد تلاعبوا بخط الزمن بدون تصريح مراراً |
Ayrıca bir mahalle sakininin son zamanlardaki inşaatla ilgili şikayette bulunduğunu öğrendim. İzin almadan bir tür bodrum yaptıklarını söylemiş. | Open Subtitles | وجدت أيضًا جار عمل بلاغ بشأن بناء حديث يقول أنهم كانوا يبنون أساسه بدون تصريح |
Kimse izin almadan bir şey yapmamızı istemiyordu. | Open Subtitles | ولا أحد يريد فعل أيّ شيء بدون تصريح |
Yani bunun anlamı, izin almadan uluslararası sulardaki bir geminin kontrolünü ele geçireceğim. | Open Subtitles | هذا يعني بأنّني سأستبيح شيء بمياه دولية بدون تصريح" |
Mutlu Jack benden izin almadan nefes bile almaz. | Open Subtitles | جاك السعيد لا يستطيع أن يتنفس دون إذن منى |
Burası okul arazisi ve izin almadan burada olamazsınız. | Open Subtitles | هذه ممتلكات مدرسة، ولا يسمح لأحد بالتواجد هنا من دون إذن. |
İzin almadan insanların kaldırımlarına adres numaralarını yazan ve daha sonra da ödeme yapmaları için onları rahatsız eden birisi varmış. | Open Subtitles | كان يوجد شخص يطلي العناوين على حافات الناس دون إذن منهم ثم إزعاجهم لكي يدفعوا |
Ailenden izin almadan buraya geldin, değil mi? | Open Subtitles | أنت هنا من دون إذن عائلتك، أليس كذلك؟ |
Bunu ikinizden de izin almadan yapamam. | Open Subtitles | . . حسنا ، أنا لا أستطيع فعل ذلك دون الحصول على إذن من كل واحد منكما |
Olur da izin almadan büroma adım atarsan mesleğine Alaska'da gümrük görevlisi olarak devam edersin. | Open Subtitles | و لو خطوت خطوة في مكتبي ثانية بدون إذن مني سأنظر في أمرك لتمضي ما تبقى |