"izin veriyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأدعك
        
    • سأسمح
        
    • أدعك
        
    • سأتركك
        
    • أدع
        
    • تركتك
        
    • أسمح له
        
    • جعلتك
        
    • سأجعلك
        
    • أسمح لك
        
    • الإذن
        
    • ادع
        
    • أدعها
        
    • لديك موافقتي
        
    • لديكم إذني
        
    İçkileri almana son kez izin veriyorum. Open Subtitles تلك المرة الأخيرة حيث سأدعك تشتري الشراب
    - Simdi, daha önceki haline hürmeten gitmene izin veriyorum. Open Subtitles بدافع الاحترام لما كنت عليه يوماً ما سأدعك ترحل
    Hayır, hayır, Bay Corleone'ye demecini okuması için izin veriyorum. Bunu kayıtlara geçireceğim. Open Subtitles لا, سأسمح للسيد كورليونى بقراءة تصريحه و سأسجلة
    Hızlı kasılan kaslarını mazeret olarak kullanana son kez izin veriyorum. Open Subtitles هذا آخر مرّة أدعك تستعمل سرعة تشنج عضلاتك كعذر لأيّ شئ
    Bugünden itibaren dövüş sanatları çalışmana izin veriyorum. Open Subtitles أنا سأتركك تزاول فنون الدفاع الذاتي من اليوم.
    Bazen üzüldüğümde, öfkenin beni ele geçirmesine izin veriyorum. Open Subtitles أحيانًا، عندما أستاء، أدع الغضَب يستولي عليّ.
    Bana kötü davranmana neden izin veriyorum, bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف لماذا تركتك تعنى لى الكثير هكذا
    Böyle olmasına ben izin veriyorum, fakat sonunda istediğimi elde ediyorum. Open Subtitles و أنا أسمح له بأن يظن هذا لكن في النهاية أفعل كل ما أريد
    Sadece senin ve diğer kızların böyle görmesine izin veriyorum, çünkü böyle olması gerek. Open Subtitles سأدعك وباقي الفتيات لتجدن طريقكن لأن هذا ماتحتاجن لتكنن عليه
    Maç berabere bittiği için yaşamanıza izin veriyorum. Open Subtitles سأدعك تعيش فقط لأن المباراة قد انتهت بالتعــادل
    Evet ve çünkü o kadar yakınız ki seninle potansiyel gizli bir bilgiyi laptop'ta tutmana izin veriyorum. Open Subtitles نعم ، ولأننا أصبحنا مقربين جدا سأدعك تحتفظ بالكومبيوتر المحمول مع إمكانية وجود معلومات سرية مشفرة عليه
    Bu defa gitmene izin veriyorum ama bir daha yapma. Open Subtitles سأسمح لك بالذهاب هذه المرة ولكن لا تفعل ذلك مرة أخرى.
    Eğer çok dikkatli olacaksanız tanığınıza soru sormanıza izin veriyorum. Open Subtitles سأسمح لك أن تستكمل إن كنتَ بالحرص الكافى
    Konu dışı! - İzin veriyorum! Open Subtitles شرفك، إعتراض , هذا ليس له علاقة سأسمح له
    "Sana ve kız arkadaşlarına göl evimde kalmanız için izin veriyorum." dedi. Open Subtitles "قال " سوف أدعك تقيمين أنت و أصدقاؤك البنات في منزل البحيرة
    Dinle ufaklık beni ve arkadaşımı iyi günümüzde yakaladın sadece bir uyarıyla gitmene izin veriyorum. Open Subtitles لقد امسكتنا انا وصديقى هنا ونحن فى حالة مزاجية جيدة اليوم لذا سأتركك هذه المرة , و لكنى احذرك
    Neden Spike'ın bana böyle şeyler yapmasına izin veriyorum? Open Subtitles لماذا أدع سبايك يفعل بي هذه الأشياء ؟
    Neden benimle bu konuda konuşmana izin veriyorum bilmiyorum. Open Subtitles انا لا اعرف لماذا تركتك تحضرينى الى هنا ؟
    Ayda birkaç kez üstüme çıkmasına izin veriyorum, o da benim kiramı ödüyor. Open Subtitles أسمح له بالتسلق فوق مرتين في الشهر وهو يدفع إيجار منزلي
    Popoma dokunmana izin veriyorum ve sonra ülkenin yarısını uçup geliyorsun. Open Subtitles جعلتك تلمس مؤخرتي والآن أنت تعبر الولايه من أجلي
    Bir gün beni, kendimden kurtarabileceğini düşündüren bir umut olduğunu düşünmene izin veriyorum. Open Subtitles حسناً، سأجعلك تعتقد أن هنالك فرصة صغيرة في يوم من الأيام ستنقذني من نفسي
    - O halde izin veriyorum. Open Subtitles و عادة لا أسمح أنا أيضا فى هذه الحالة أسمح لك
    Pekala, kabul. Bakıyorum herkes seni destekliyor. Ben de sana izin veriyorum. Open Subtitles حسنا حسنا جدا يبدو أنك تحظين بدعم الجميع لذا سأمنحك الإذن مني
    Ah, cidden! Farklı bir üniforma giydiğin için öylece gitmene izin veriyorum. Open Subtitles انا ادع الأمر يمر فقط لأنه من مدرسه اخرى
    New York'tan buraya uzun bir yolculuk yaptı. Soluk almasına izin veriyorum. Open Subtitles لقد قطعت رحلة طويلة من نيويورك أنا أدعها تأخذ نفسها
    O halde, izin veriyorum. Open Subtitles فيتلكالحاله.. لديك موافقتي. شكراً لكِ.
    Gitmene izin veriyorum. Open Subtitles لديكم إذني بالانصراف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more