"izin veriyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نسمح
        
    • تركناك
        
    • سمحنا
        
    • سندعك
        
    • تركناكم
        
    • سوف نتركك
        
    • ندعهم
        
    • نعطيك الموافقة
        
    • إننا نتركه
        
    İnsanlar için diğerlerinden ayrıran bu gibi farklılıklara izin veriyoruz. Open Subtitles حسناً، نحن نسمح للبشر بأن يحظوا باختلافات عن بعضهم البعض
    Duyguların hüküm sürmesine izin veriyoruz, hiçbir zaman çok gayret etmenin, kısıtlarımızın meyvesi olduğunu fark etmiyoruz. TED لذلك نسمح بالعواطف الضعيفة بالسيطرة دون ملاحظة أن الضغط فقط كان ثمرة قيودنا.
    Pozisyonumuzdan vazgeçmeyi bırakmalıyız çünkü sessiz kalarak dünya çapında kadın zulmüne ve istismarına izin veriyoruz. TED علينا أن نتوقّف عن التخلي عن مناصبنا لأننا عندما نصمت، فإننا نسمح باستمرار الاضطهاد و الاعتداء على النساء في العالم.
    İzlemene izin veriyoruz diye bizden biri olduğunu mu sandın? Open Subtitles أ كنت تظن لأننا تركناك تشاهد إذًا فأنت واحد منا؟
    Ustalarımıza direnmek yerine, akılsız maddeci keşler gibi uçurumlarımızı genişletmelerine izin veriyoruz, bizi yukarı taşıyanı değil, aşağı çekeni arıyoruz. TED وبدلًا من مقاومة أسيادنا، سمحنا لهم بتوسيع خلافاتنا، كالطائشين والمدمنين، نسعى إلى ما يدنينا، لا ما يرقى بنا.
    Bir dakika dinlenmene izin veriyoruz, sonra yeniden deneyeceğiz. Open Subtitles سندعك تستريح لدقيقة ثم سنقوم بتكرار المحاولة
    Burası bizim adamız ve burada yaşıyorsunuz çünkü biz burada yaşamanıza izin veriyoruz. Open Subtitles والسبب الوحيد لانكم تعيشوا عليها هوه اننا تركناكم تعيشوا عليها
    Tekrar o adam olabileceğine inandığımız için gitmene izin veriyoruz. Open Subtitles سوف نتركك تذهب؛ لأننا نتمنى أنك ستصبح هذا الرجل مجدداً
    Bırak satın alsınlar. Davayı almalarına biz izin veriyoruz. Open Subtitles دعهم يشتروها لا، نحن ندعهم يشترون القضية
    Savunma için gerekli bütün önlemleri almanıza izin veriyoruz. Open Subtitles نعطيك الموافقة على اعداد دفاعنا بأي عدد وأي وسيلة ضرورية
    Şirketlerin sadece çalışanların eğitim bedelini maddileştirmesine izin veriyoruz. TED نحن في الواقع نسمح للشركات بالتخلي عن نفقات تدريب عمالها.
    Konuşmalarımızı korumalarına izin veriyoruz ve bu güç karşılığında teknoloji platformlarının bize karşı ne gibi yükümlülükleri var? TED ما هي التزامات التي تقوم بها منصات التكنولوجيا بالنسبة لنا مقابل القوة التي نسمح لها بالسيطرة على خطابنا؟
    Bir çizgi romanın bir çok hipotez üretmemizi sağlamasına izin veriyoruz. Open Subtitles نحن نسمح بقصص الكتب الهزلية للحصول على الكثير من الفرضيات
    Yaratıcı bölümle ilgili kararlarımızda hukuktan bir salağın karışmasına ne zamandan beri izin veriyoruz? Open Subtitles منذ متى نسمح لبعض القانونيين بإعطاء رأيهم بشأن قراراتنا الإبداعية؟
    Biz evcillere bir temizlik kaporasıyla izin veriyoruz. Open Subtitles نحن بالفعل نسمح بالحيوانات الأليفة الصغيرة
    Oğlumuz herkesten daha iyi, öyleyse neden birinin haftada bir saat şuna ihtiyacı var, buna ihtiyacı var diye konuşmasına izin veriyoruz ki? Open Subtitles , أكثر من أي أحد لذا لن نسمح لشخص يقضي مع أبننا ساعة في الأسبوع أن يخبرننا ما يحتاجه أبننا و ما لا يحتاجه ؟
    Neden ceninlerin bu şekilde bedenlerimizin kontrolünü ele almalarına izin veriyoruz? Open Subtitles فلماذا نسمح للأجنّة أن تحتل أجسادنا هكذا؟
    Hastanelerce veya tıp okullarınca ayarlanılan turlara izin veriyoruz. Open Subtitles نحن نسمح بالجولات التي تنظمها المستشفيات أو كليات الطب فقط
    Majestelerinin de bildiği gibi kazanmanıza izin veriyoruz. Open Subtitles فخامتك تعرف بأننا فقط تركناك تربح
    Canları biraz ödül çektiğinde, bir pazaryerine girebilecekleri daha küçük bir çevreye çıkmalarına izin veriyoruz. TED عندما كانوا يتوقون لبعض الأطعمة اللذيذة، كنا سمحنا لهم باستخدام مخرج يأخذهم إلى قفص أصغر حيث بإمكانهم أن يدخلوا السوق.
    Pek iyi gözükmüyorsun. Çıkmana izin veriyoruz. Open Subtitles لا تبدو بخير ، سندعك تخرج
    Şarkımızı kullanmanıza izin veriyoruz. Open Subtitles لقد تركناكم تستخدمون أغنيتنا.
    Tekrar o adam olabileceğine inandığımız için gitmene izin veriyoruz. Open Subtitles سوف نتركك تذهب؛ لأننا نتمنى أنك ستصبح هذا الرجل مجدداً
    Anlatmalarına izin veriyoruz. Güvende olmalarına yardım ediyor. Open Subtitles ندعهم يروونها فهي تساعدهم على البقاء بأمان
    Savunma için gerekli bütün önlemleri almanıza izin veriyoruz. Open Subtitles نعطيك الموافقة على اعداد دفاعنا بأي عدد وأي وسيلة ضرورية
    Öğleden sonra banyoyu kullanmasına izin veriyoruz. Open Subtitles هذا (غنتر) إننا نتركه يستخدم الحوض في الظهيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more