Eğer gerçekten bu kızdan hoşlanıyorsan, aranıza hiçbir şeyin girmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | لو انك تحبها حقاً لا يجب أن تدع أي شيئ آخر يحول بينك وبينها |
Bunların seni etkilemesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | جيد ام سئ, لا تدع ما يقوله الناس يؤثر بك |
Bu kadınların senin moralini bozmasına izin vermemelisin. | Open Subtitles | لذا لا تدعي هولاء النسوة ان يحطموا معنوياتك |
Kişisel şeylerin, fikrini etkilemesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | لا تجعلي الامور الشخصية تؤثر على قرارك لا |
İzin vermemelisin. | Open Subtitles | لا يمكنك السماح لة بهذا. |
Kimsenin seni o tarz isimlerle çağırmasına izin vermemelisin. | Open Subtitles | يجب ألا تدعي .أحداً يطلق عليكِ أسماءَ مثل ذلك |
Hayır, yapmamalısın. Ayrıca onların senin üzerine yürümelerine de izin vermemelisin. | Open Subtitles | لا, لا يتوجب عليك ذلك لا يجب أن تسمح لهم أن يفعلوا بك ذلك |
Rusya'ya gitme fikrinin seni korkutmasına izin vermemelisin. | Open Subtitles | لا يجب ان تدع فكرة ذهابنا إلى "روسيا" تفزعك |
O kötü bir çocuk, Terry,biliyorsun ve sen Sean'in buna dahil olmasına izin vermemelisin. | Open Subtitles | إنه فتى سئ ، تيرى أنت تعلم ذلك ولا يجب عليك ترك سين يتورط معه |
Beni aşağılamasına izin vermemelisin. | Open Subtitles | يجب عليك ان لا تسمح لها بإذلالي |
Nasıl ki ben o fındıklı çikolatalarla arama hiçbir şeyin girmesine izin vermediysem sen de istediğin bir şeyle aranıza hiçbir şeyin girmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | لم أدَع شيئًا يحول بيني وبين تلك الحلويات وأنت أيضًا لا يجب أن تدع شيئًا |
Wilbur, eğer pist yeterince uzun değilse radarjokeylerinin seninle dalga geçmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | آآآ, ويلبور إذا... إذا المدرج ليس طوله مناسب إنصت, لا يمكنك أن تدع عامل الرادار ذلك يضغط عليك |
Korsak bu bilgiyi uydurmadı, ...ve eğer cinayette çalışmak istiyorsan, ...kimsenin seni böyle konuşurken duymasına izin vermemelisin tamam mı? | Open Subtitles | كورساك " لم يختلق له عميلاَ " وإن كنت تريد العمل في القسم الجنائي لا تدع أحداَ يسمعك تقول ذلك مفهوم ؟ |
Çocukların seninle alay etmesine izin vermemelisin. Hemen gelip bana söyle. | Open Subtitles | لا تدع الاطفال ان يوبخوك,انظر لي |
Rezil bir olay biliyorum, ama baloyu berbat etmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | أن أعرف أن هذا سيء, لكن يجب عليكي أن لا تدعي هذا الشيء يفسد متعتك بحفلة الليلة. |
Burda önemli olan, hislerinin kazanma hırsının önüne geçmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | ما أقصده هو ، لا تدعي مشاعرك تقف بطريقك للفوز |
Teker üstündeyken, hiçbir şeyin dikkatini dağıtmasına izin vermemelisin telefonun, mesajların ya da... | Open Subtitles | يجب ان لا تجعلي اي شيء يشتت تركيزك الهواتف النقالة ، الرسائل |
İzin vermemelisin. | Open Subtitles | لا يمكنك السماح لة بهذا. |
Crispin'in seninle böyle konuşmasına izin vermemelisin. | Open Subtitles | يجب ألا تدعي (كرسبن) يخاطبك هكذا. |