"izin vermen" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن تدعني
        
    • تسمحي لي
        
    • للسماح
        
    • أن تدع
        
    • السماح لي
        
    • أن تتركي
        
    • أنك سمحت
        
    • أن تدعيني
        
    • أن تسمح لي
        
    • سماحك
        
    - Seni ilgilendiren tüm konu, yargıcın önünde bana işimi yapmama izin vermen. Open Subtitles كل ما عليك أن تدعني أقوم بوظيفتي جيداً أمام القاضي
    Tek istediğim buradan huzurla ayrılmama izin vermen bırak tanrılar nereye karar verirse oraya gideyim. Open Subtitles كل ما أطلبه هو أن تسمحي لي بالعيش هنا بسلام وأقصد أي مكان تقدره لي الآلهة
    Evinde kalmama izin vermen gerçekten hoş bir davranıştı. Open Subtitles هذا لطيف جدا منك للسماح لي بالبقاء في شقتك
    Ama ilk önce polislerin işlerini yapmalarına izin vermen gerekiyor. Open Subtitles لكن عليك أن تدع رجال الشرطة يقومون بعملهم أولا
    Ama şimdi ona yardım etmenin en iyi yolu işimi yapmama izin vermen. Open Subtitles لكنّ أفضل طريقة لمساعدتها الآن هي السماح لي بإنجاز عملي
    Yabancı bir adamın, üzgünüm ama tüm kasabadaki herkesin konuştuğu birinin yanaşmasına ve işi devralmasına izin vermen mümkün değil. Open Subtitles مستحيل أن تتركي شخص غريب,... . آسفة , لكن شخص
    Baba, söyledim mi bilmiyorum ama kalmamıza izin vermen çok hoş. Open Subtitles أبى لا أعرف اذا كنت قلتها لكن من الجميل... أنك سمحت لنا بالبقاء هنا
    Yardım etmeme izin vermen gerekiyor. - Hazırız. Open Subtitles ويجب أن تدعيني أساعدكِ. الطعم جاهز.
    Şimdi seni muayene etmeme izin vermen gerekiyor. Hayır, yapma. Open Subtitles عليك أن تسمح لي بفحصك
    Seni aşağılamasına izin vermen beni hasta ediyor... aşağılanmak hoşuna mı gidiyor... Open Subtitles يصيبني بالغثيان كيفية سماحك له بأن يجعلك تعاني ، وكيف أنك تحب هذا
    Şu an yapabileceğin en iyi şey seni buraya getirmeme izin vermen. Open Subtitles أفضل مل تفعله الاّن هو أن تدعني أحضرك إلى هنا
    Hills, onu görmeme izin vermen lazım. Geçmişimizi biliyorsun. Open Subtitles هيلز, يجب أن تدعني أن أقابله, أنت تعرف تاريخنا
    Çokça düsman sahibi oldugumdan dolayi ve ölmek istemedigimden ötürü sana yardim etmeme izin vermen için sana yalvariyorum. Open Subtitles وطالما لديّ خصوم كثر، ولكوني لا أريد الموت أتوسّلك أن تدعني أساعدك.
    Laverne, buradan çıkmama izin vermen gerek. Open Subtitles لافيرن , يجب عليك ان تسمحي لي في أن أخرج من هنا
    Tek istediğim buradan huzurla ayrılmama izin vermen bırak tanrılar nereye karar verirse oraya gideyim. Open Subtitles كل ما أطلبه هو أن تسمحي لي بالعيش هنا بسلام وأقصد أي مكان تقدره لي الآلهة
    Bir sonraki otobüs kalkana kadar burada kalmama izin vermen çok hoş. Open Subtitles من اللطف منك أن تسمحي لي بالبقاء هنا إلى أن يحين موعد الرحلة القادمة.
    Evinde kalmama izin vermen için sana kabadayılık tasladıktan sonra bu tarz şeyler yapacağımızı düşünmemiştim. Open Subtitles لم أتوقع أننا سنقوم بمثل هذه الأشياء عندما ضايقتك للسماح لي بالإقامة معك
    Dorothy'nin burada kalmasına izin vermen çok ince bir davranış. Open Subtitles مهلا، هو حقا بارد منكم للسماح دوروثي تحطم هنا.
    Şu an bana öyle geliyor ki, o atın vahşi kalmasına izin vermen daha iyi olur, Alec. Open Subtitles أشعر الآن بأنّكَ مِن الأفضـل أن تدع هذا الحصـان يبقى بريّاً، (أليك)
    Doug, eşinin başka erkeklerle dışarı çıkmasına izin vermen gerçekten hoş. Open Subtitles (دوغ)، جميل منك أن تدع (كاري) تواعد رجالاً آخرين
    Gitmeme izin vermen lazım, ve daha sonra... Open Subtitles تحتاجين إلى السماح لي بالذهاب، وبعد ذلك يمكنني
    Sana taşınmama izin vermen, kira... Open Subtitles السماح لي بالإنتقال للعيش معك، عدم دفع الإيجار..
    Ama eğer bu evlilik mutlu ve uzun bir evlilik olacaksa baskın bir adamın bunu elinden almasına izin vermen doğru mu? Open Subtitles لكن إذا كان هذا الزواج يحمل مستقبلا ممكنا لحياة طويلة و سعيدة لكما معا هل من الصائب أن تتركي هذا رجلا مستبدّا أن يأخذ هذا منك؟
    Tavsiyem ihtiraslarının ve özlemlerinin yol göstermesine izin vermen. Open Subtitles أنصحك أن تتركي طموحاتك تكون دليلك.
    - Geçmişine bakarsak böyle bir şeyin olmasına izin vermen şaşırtıcı. Open Subtitles ماذا تعني "بطبعاً"؟ أعني، نظرا لتاريخك فإنه ليس مستغرب أنك سمحت لهذا
    Tek yapman gereken sana yardım etmeme izin vermen. Open Subtitles كلماعليكفعلههو.. أن تدعيني أساعدك
    Bak Cesar, benim yukarı, kirasını ödediğim daireme çıkmama izin vermen lazım. Open Subtitles إسمع يا (سيزر) عليك أن تسمح لي بالصعود لأعلى لشقتي حيث أدفع الإيجار
    Hayır, seni böyle aptalca bir şey yapmaya iten şey duygularının sana hakim olmasına izin vermen. Open Subtitles ولكن انظر، هذا ليس بسبب حماقتي كلاّ، لقد كان بسبب سماحك لمشاعرك أن تقودك لفعل شيءٍ غبيّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more