O şeyi yapanın izini sürmek için hırsızlar ihtiyacım olan bağlantı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قد يكونوا الخيط الذي أحتاجه لتعقب من يقوم بذلك الشيء |
Bu kadının izini sürmek için bu akşam onlarca telefon konuşması yaptım, gerçekten önemli. | Open Subtitles | لقد أجريت دزينة من الإتصالات هذا المساء في مسعىً لتعقب أثر هذه المرأة و الأمر بهذه الأهمية |
Londra Emniyeti'nde bir adamın izini sürmek için bu yöntemin kullanıldığını okumuştum. | Open Subtitles | "وكنت قد قرأت عن شرطة "سكوتلاند يارد باستخدامهم لهذه الطريقة لتعقب رجل |
Artık bir türlü yakalanamayan psikopat bir puştun izini sürmek için zamanım var. | Open Subtitles | والآن لديّ متسع لتعقّب السافل المنحرف الذي أفلت من العقاب |
Polisler, bilezikteki DNA çipini bulursa kuryelerimizin izini sürmek için kullandığımızı anlarlar. | Open Subtitles | إن عثرت الشرطة على رقاقة نظامتحديدالمواقعفيذلكالسوار... فسيكتشفون بأنّنا نستعملها لتعقّب مهرّبي المخدّرات التابعين لنا |
Astronotlar, kayanın üzerine indikten sonra, izini sürmek için bir radyo alıcı-vericisi yerleştirebilir. | Open Subtitles | بمجرد الهبوط على الكويكب يمكن لرواد الفضاء تركيب جهاز إرسال راديو لتتبع مكان وجوده |
Bunu bebeklerin izini sürmek için mi takmışlar sence? | Open Subtitles | أتعتقدين أنه بإمكانهم تعقب هذا الشئ مثل الطفل لوجاك ؟ |
Kendi duyularımızın kaynağı ile ilgili bizi aydınlatacak olan bir hayvanın izini sürmek için... | Open Subtitles | لتعقب الحيوان الذي يمكن أن يحكي لنا شيئا حول أصول الحواس الخاصة بنا. |
Biraz önce çanak alıcımızı mahvettin ki ona şu uzay istilasının izini sürmek için ihtiyacımız olacaktı. | Open Subtitles | , أنت للتو دمرت طبقنا المستشعر الذي نحن نوعا ما نحتاجه لتعقب هذا الغزو الفضائي |
Bu, hayvanların izini sürmek için kullanılan teknoloji. | Open Subtitles | انها نفس الرقاقة التي يتسخدمونها لتعقب الحيوانات |
Amiral Tyson bulduklarımızı "çok gizli" olarak sınıflandırdı ve bombacının izini sürmek için gizli bir operasyon düzenledi. | Open Subtitles | الاميرال تايسون فورا تصنيف إنتل وخلق المرجع السري لتعقب صنع القنابل. |
Donnie, Bebop ve Rocksteady'nin izini sürmek için mor sıvı gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قال "دوني" إنه بحاجة إلى المزيد من السائل الأرجواني لتعقب "بيبوب" و"روكستيدي" |
Diğer telsizin izini sürmek için bunu ayarlayabilirim... | Open Subtitles | يمكنني تركيب دائرة كهربية جديدة لتعقب إشارة جهاز الاتصال الآخر، |
Morozov'un izini sürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | على كل, هم يفعلون افضل ما بوسعهم لتعقب موزوروف |
Sahip olduğum her bir kuruşu o aşağılık herifin izini sürmek için harcadım! | Open Subtitles | لقد صرفت كل سنت املكه لتعقب ذلك الحقير |
Kutuların izini sürmek için ne yapıyoruz? | Open Subtitles | ماذا سنفعل لتعقب هذه العبوات؟ |
Dexter'ın ve Deb'in telefonlarının izini sürmek için. | Open Subtitles | لتعقّب هاتفَي (دكستر) و(دِب) |
Şimdiye kadar, gizemli kadınımızın izini sürmek için kullandığımız yüz tanımada bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | اه. حتى الآن ، لا حظ في استخدام برنامج التعرف على الوجه لتتبع أمرأتنا الغامضة |
Eugene MacIntosh'ı bulmak şarbonun izini sürmek için en iyi şansımız ama Dedektif Bell'in dediği gibi adam silahlı ve çok tehlikeli olduğu varsayılmalıdır. | Open Subtitles | لتتبع الجمرة الخبيثة كما قال المحقق بيل ويجب أن يعتبر مسلح وخطير |
Bunu bebeklerin izini sürmek için mi takmışlar sence? | Open Subtitles | أتعتقدين أنه بإمكانهم تعقب هذا الشئ مثل الطفل لوجاك ؟ |