İşte, İzlandalı üç çocuğun gelip kendilerini dahil ettikleri yer de burası. | Open Subtitles | وهناك قام أطفالي الثلاثة من آيسلندا بإدخال أنفسهم بإدخال أنفسهم |
İzlandalı olmak eskiden çok daha kolaydı, çünkü, daha birkaç sene öncesine kadar hakkımızda kimse bişey bilmiyordu, ve ben de sadece buraya çıkıp, hakkımızda sadece iyi şeyleri söyleyebilirdim. | TED | من المؤكد انه كان فيما مضى من الاسهل كون المرء من آيسلندا لانه قبل عامين ما كان أحدٌ يعرف الكثير عن آيسلندا وكان من الممكن الصعود على هذه المنصة والتحدث فحسب بالامور الجيدة عن بلدي آيسلندا |
Sonra da Anka adındaki İzlandalı bir manken için onu terk etti. | Open Subtitles | ... ثم ملقاة لها لعارضة الازياء الآيسلندية اسمه أنكا. |
Burası insanlık tarihi için önemli bir yer, çünkü M.S. 930 yılında İzlandalı bir grup kabile reisi, aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için burada toplandı. | Open Subtitles | إنه مكانٌ هاّمٌ لتاريخ البشرية لإنه في العام 930 بعد الميلاد، مجموعة من زعماء القبائل الآيسلندية تجمعوا هنا لتسوية خلافاتهم. |
Seslerin tekrarını, hece sayımını ve kelime vurgularını temel alan tanınmış İzlandalı şair. | Open Subtitles | الكامنة وراء الأدب هو عدد من المقاطع... إذا أستفحل ، التي وجدت في الشعر الايسلندي... |
O aptal aksanınla imha edici rolü mü yaptın? - İzlandalıydı. - İzlandalı değildi. | Open Subtitles | أقمت بدور رجل المبيد الحشري صاحب اللكنة الغبية ؟ إنه من ايسلندا - لا ,هو ليس من ايسلندا - |
Hiç İzlandalı biriyle karşılaşmamıştım. Oranın bir buz bloğu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لا أعرف أحداً من (آيسلندا)، أعتقد أنها كتلة من الثلج |
Sen İzlandalı değilsin, değil mi? | Open Subtitles | ألستِ من (آيسلندا)؟ |
Tatlım, İzlandalı'ydılar. | Open Subtitles | عزيز, لقد كانوا من ايسلندا |