"izlemek gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثل مشاهدة
        
    • أشبه بمشاهدة
        
    • كمشاهدة
        
    • وكأننا نشاهد
        
    • مثل مشاهده
        
    • وكأنك تشاهدين
        
    • مثل رؤية
        
    • مثل مشاهدتك
        
    • كأنني أشاهد
        
    • كنت هناك من قبل كان الأمر
        
    • الأمر مشاهدة
        
    Biliyorum resmin kurumasını izlemek gibi geliyor ama gerçekten oldukça garip şeyler yapıyor; izlemeye değer. TED أعلم أن هذا يبدو قليلاً مثل مشاهدة الدهان وهو يجف، ولكن القهوة تفعل أشياء غريبة جداً وهي تجف فهي تستحق المشاهدة.
    Dünyada, hayatın bir hayvanın gözlerinden nasıl akıp gittiğini izlemek gibi bir his yoktur. Open Subtitles ليس هناك شعور في العالم مثل مشاهدة الحياة هجرة من عيون الحيوان.
    Şişman bir adamın gülleyi midesiyle yakalamasını ağır çekimde izlemek gibi. Open Subtitles أشبه بمشاهدة رجل بدين يركض وراء كرة معدنية وبطنه بالتصوير البطيء.
    Bir tavşanın sürekli çemberde zıplamasını izlemek gibi bir şey. Open Subtitles هذا أشبه بمشاهدة أرنب يقفز داخل منشار كهربيّ بشكل متكرر وإن لم نساعدها، فسترحل عن هنا
    Tatlım bu film izlemek gibi birşey değil. Bazen kayıp parçalar olabilir. Open Subtitles إنه ليس كمشاهدة الفيلم, صغيرتي هناك أجزاء تنقص في بعض الأحيان
    The Breakfast Club'i sansürlü izlemek gibi oldu. Open Subtitles " وكأننا نشاهد فيلم " نادي الإفطار " على قناة " تي بي إس
    Tıpkı hayvanlar alemini izlemek gibi, değil mi? Open Subtitles أنيمال بلانيت إنه مثل مشاهده قناه ..أليس كذلك ؟
    Aynı evde izlemek gibi ama kıçını daha rahat hissettirecekleri kesin. Open Subtitles إنه وكأنك تشاهدين في المنزل لكنه لا يوجد زنبرك ضخم ينكزك في مؤخرتك
    Kar fırtınasında bir bufalo sürüsünü izlemek gibi bir şey. Open Subtitles سيكون مثل مشاهدة قطيع من الجواميس في عاصفة ثلجية
    Binlerce Çinli'nin katliamını izlemek gibi değil. Open Subtitles انه ليس مثل مشاهدة .. الالاف من الصينين وهم يصبحون
    Çocuk halimle birini "ipecac" içerken izlemek gibi geliyordu hani saatini falan ayarlayabilirsin, o derece. Open Subtitles بالنسبة لطفل، كان مثل مشاهدة شخص يتناول دواء مسبب للقيؤ بإمكانك أن تؤقت ساعتك لذلك
    Bu eğlenceli. Hurda için dövüşen köpekleri izlemek gibi. Open Subtitles لا انهم ممتعين، مثل مشاهدة الكلاب يتعاركون على خردة.
    Çocuğunun ilk adımlarını izlemek gibi. Open Subtitles انه مثل مشاهدة الطفل وهو يخطو الخطوات الأولى.
    Annemin haritayı tekrar tekrar katlayışını izlemek gibi. Open Subtitles إنه أشبه بمشاهدة والدتي وهي تحاول طي خريطة ثانية
    Bu çok heyecan verici. Çok heyecan verici. Bir doğumu izlemek gibi. Open Subtitles هذا مثير للغاية، أشبه بمشاهدة ولادة
    İki sırtlanın çöpleri karıştırmasını izlemek gibi. Open Subtitles أشبه بمشاهدة ضباع تنبش في القمامة
    Sanki dev bir bebeğin ayı postunda yuvarlanmasını izlemek gibi. Open Subtitles الأمر كمشاهدة طفل عملاق يتدحرج على سجادة من فرو دب. ☺
    Tanrım. Üçüncü sınıfta Oscar Wilde ve Noel Coward izlemek gibi. Open Subtitles (يا إلهي، إنها كمشاهدة (أوسكار وايلد و (نويل كوارد) بالصف الثالث
    The Breakfast Club'ı sansürlü izlemek gibi oldu. Open Subtitles " وكأننا نشاهد فيلم " نادي الإفطار " على قناة " تي بي إس
    Alkoliklerin seyahat programını izlemek gibi. Open Subtitles أنها مثل مشاهده برنامج سفر الكحولي
    Kafan güzelken Mary Poppin'i izlemek gibi. Open Subtitles وكأنك تشاهدين "ماري بوبن" تحت تأثير المخدرات
    Sanki bebek bir sıçanın gece vakti yoldan karşıya geçmesini izlemek gibi. Open Subtitles مثل رؤية حيوان اباسوم يقطع الطريق
    5 yaşındayken babanın öldürülmesini izlemek gibi mi? Open Subtitles مثل مشاهدتك والدك يُقتل وأنتِ في الخامسة من عمرك ؟
    Herşeyi biliyorum. Bu...bu pembe dizi izlemek gibi birşey. Open Subtitles أنا أعرف كل شئ كأنني أشاهد تمثيلية تلفازية
    Görünmez bir adamı izlemek gibi. Open Subtitles شعرت أنني كنت هناك من قبل كان الأمر يبدو كمطاردة الرجل الخفي
    Diyorum bak, Bambi'nin yürümeyi öğrenmesini izlemek gibi. Open Subtitles يشبه الأمر مشاهدة طفل صغير يتعلّم المشي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more