"izlemekten" - Translation from Turkish to Arabic

    • مشاهدة
        
    • بمشاهدة
        
    • ومشاهدة
        
    • المشاهدة
        
    • مشاهدتك
        
    • مشاهدتها
        
    • متابعة
        
    • مُشاهدة
        
    • مشاهدتهم
        
    • مراقبتك
        
    • مُرَاقَبَة
        
    • بمشاهدته
        
    • المشاهده
        
    • مشاهدتي
        
    • بمشاهدتك
        
    Bütün gün çizgi film izlemekten başka şey yapmayan biri, kıçını biraz kaldırıp yiyecek bir şeyler getirebilir mi? Open Subtitles يستطيع أحد ما من الذين لا يفعلون شيئاً طوال النهار إلا مشاهدة الكرتون أن تحرك مؤخرتها وتحضر بعض الطعام
    Herşeyden sonra, büyük olanın düşünün izlemekten daha değerli ne olabilir ki? Open Subtitles فعلى أية حال، ما هو أكثر متعة من مشاهدة انهيار الغني الجبار؟
    Hadi ama. Film izlemekten bıktım usandım. Film yapmak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أتحرّك، لقد تعبتُ من مشاهدة الأفلام وأودّ إخراجها.
    Bir uçak camından aşağıdaki şehirleri izlemekten ne kadar keyif aldığımı size anlatamam. TED لا أستطيع أن أعبر عن مدى استمتاعي بمشاهدة المدن من السماء، من شباك الطائرة،
    Odada tek başına oturup porno izlemekten daha iyi değil miydi? Open Subtitles ألم يكُن هذا أفضل من البقاء وحيدةً في غرفتِكِ ومشاهدة الإباحيات؟
    Size şimdi göstereceğimi de denedik ve bunu izlemekten hâlâ keyif alıyorum. TED بعد ذلك قمنا بما سأريكم الآن، ولا زلت أحب مشاهدة ذلك.
    Hem dinî hem de eğlence sebeplerle geçen saatlerce kitap okuma saatlerce televizyon izlemekten çok daha üstün geliyordu. TED الساعات التي قضيتها في القراءة، الدينية منها والترفيهية، فاقت ساعات مشاهدة التلفاز بكثير.
    Üzgünüm ama maaş almaya devam etmek istiyorsan bütün gün yemek programları izlemekten daha fazlasını yapman gerekiyor. Open Subtitles معذرة، ولكن لو كنت تريد استحقاق راتبك، فعليك القيام بما هو أكثر من مشاهدة برامج الطهي طيلة اليوم.
    Modern dansı izlemekten daha sıkıcı olan tek şey senin, bunun hakkında konuşmandır. Open Subtitles اسمعي, الشيء الممل أكثر من مشاهدة الرقص المعاصر
    Size garanti ederim film dersi film izlemekten çok daha fazlasını içerir. Open Subtitles ايها العميل بوث درس الأفلام يعني أكثر من مشاهدة فلم
    - Başkalarını izlemekten. Ben ne zaman kendimi kanıtlama fırsatı bulacağım? Open Subtitles من مشاهدة الآخرين يناظرون متى سأحظى بفرصة لأثبت نفسي؟
    Evet, Tanrım, sahte büyücülerin ve akılsız barbarların Çin yemeği yemelerini izlemekten nefret ediyorum. Open Subtitles أجل ، كم أكره مشاهدة سحرة مزيفين وبربريين مجانين يتناولون طعاماّّ صينياّّ
    Bir adamın bu kadar büyük ve zavallı bir hayvanı bu şekilde öldürmesini izlemekten zevk alacağımı düşünemiyorum, Open Subtitles لا أظنني أستمتع بمشاهدة رجل يقتل رجلاً بحجمه وشراسته
    Gece, gündüz yiyip TV izlemekten başka bir şey yapmazdım.I Open Subtitles لم أكن لأفعل شيئا سوى الأكل ومشاهدة التلفاز طوال الليل والنهار
    Bu köpekler izlemekten hoşlanır. Open Subtitles هذه الحيوانات تحب المشاهدة يريدون النظر لأثدائك
    Bu dünyada senin bunu yapmanı izlemekten daha iyi bir şey olmalı ama ne olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles كنت أعلم أن هناك شيئاً ما في هذا العالم أفضل من مشاهدتك وأنتِ تقومين بهذا لكنني سأكون ملعوناً لو عرفته
    Şunu bil yeter, eğer plana sadık kalmazsan izlemekten daha fazlasını yapacağım. Open Subtitles فقط إعلم أننى سأفعل ما هو أكثر من مشاهدتها إذا كنت لن تلتزم بالخطة
    Bir hafta boyunca yaşlı bir kadını izlemekten daha zevkli bir şey yapmamıştım. Open Subtitles لم أحظى بمرح أكثر من متابعة مسنة طوال الأسبوع
    Siyah topun kendinden emin beyaz labutları vurduğunu izlemekten acayip tatmin oluyorum. Open Subtitles يجب أنْ أَقُول أشعر بإرتياح غريب مُشاهدة كل هذه الكرات السوداء كل هذه المستقيمين ذاتياً
    Küçük kız yüzme takımına antrenör oldun, çünkü onları izlemekten hoşlanıyordun, değil mi? Open Subtitles كنت تدرب فريق سباحة الفتاة الصغيرة لأنك أحببت مشاهدتهم ببدلة الإستحمام
    Her gün ezilmeni izlemekten sıkıldım. Open Subtitles تعبت فى مراقبتك أصبحت مطروقاً كل يوم
    Neden herkesi kendini yok etmeni izlemekten kurtarıp şu botları giymiyorsun? Open Subtitles الذي لا أنت فقط وفّرْ كُلّ شخصَ العذابَ مُرَاقَبَة أنت تَتدمّرُ ذاتياً ووَضعَ على الجزمِ؟
    Geçen gece izlemekten büyük keyif aldım. Open Subtitles لقد استمتعت كثيراً بمشاهدته الليلة الماضية
    İzlemekten hoşlandığını ona söylerim. - Kolejden öyle hatırlıyorum. Open Subtitles إسمع, انا اعلم انك تحب المشاهده فأنا اتذكر ذلك من ايام الجامعه
    Senin anneme böyle davranmanı izlemekten artık gına geldi. Open Subtitles لقد سئمت من مشاهدتي لك وأنت تعامل أمي هكذا
    Arkanızdan konuşuyorlar, size gülüyorlar ya da ölümünüzü izlemekten zevk alıyorlar. Open Subtitles يمكنهم إيذائك بكلماتهم وضحكاتهم واستمتاعهم بمشاهدتك تنزف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more