| Filme bakmıyorum, çünkü yedi yıl önce izlemiştim. | Open Subtitles | و لن أنظر للفيلم لأنني شاهدته بالفعل منذ 7 سنوات |
| - Lise birinci sınıftayken izlemiştim. Topu istediği yere gönderiyor. | Open Subtitles | شاهدته في نهائيات المدرسة ويستطيع رمي الكرة بشكل جيد |
| Bir film izlemiştim. 12 defa falan, her defasında mutlu sonla bitti. | Open Subtitles | لقد شاهدت هذا الفيلم أكثر من 12 مرة ودائما ينتهي بنهاية جيدة |
| Bir film izlemiştim işkenceli porno falandı. | Open Subtitles | لقد رأيتُ هذا الفلم ذات مرّة، بعضٌ من التعذيب الخليع. |
| Bi keresinde bi seri katilin itiraflarını izlemiştim | Open Subtitles | شاهدتُ مقابلة مع قاتل متسلسل مرة من المرات |
| Daha önce izlemiştim ama bu sefer daha komik geldi. | Open Subtitles | لقد شاهدتها مسبقا لكنها كانت ممتعه هذه المرة |
| Yedi yıl önce Ajan Mulder'ı bunu çizerken izlemiştim. | Open Subtitles | راقبت وكيل مولدر إصبغ الذي قبل سبعة سنوات هناك. |
| Bunu unutmuştum. Bir uçak yolculuğunda izlemiştim. | Open Subtitles | حسناً , لقد نسيت لقد شاهدته أثناء رحلة طيران |
| Sinemada izlemiştim, rezaletti. Korku filmi değil, iğrenç bir şey. İşkenceli porno zırvalıklarını hiç sevmiyorum. | Open Subtitles | لقد شاهدته بالسينما إنه مقرب وليس مرعباً |
| Sinemada izlemiştim, rezaletti. Korku filmi değil, iğrenç bir şey. | Open Subtitles | لقد شاهدته فى السينما , ليس مخيفاً إنه مقرف |
| Hayır, bir yıl boyunca eski karıma asılışını izlemiştim. | Open Subtitles | كلا لقد شاهدته يضرب طليقتي الغير لطيفة مدة عام |
| Mm-hmm. C-SPAN'da izlemiştim. Daha önce hiç böyle bir toplantıda bizzat bulunmamıştım. | Open Subtitles | لقد شاهدت هذا من قبل فى التلفزيون ولكنى لم أذهب أبدا الى احداها |
| Hapishane hakkında bir belgesel izlemiştim. Sen iyi olacaksın. | Open Subtitles | لقد شاهدت فيلماً وثائقي . عن السجن مرة ، ستكونين بخير |
| - En son Mannequin'i izlemiştim. | Open Subtitles | حسناً لقد شاهدت أخيراً فيلم عارضه الأزياء حقاً؟ |
| Bir film izlemiştim işkenceli porno falandı. | Open Subtitles | لقد رأيتُ هذا الفلم ذات مرّة بعضٌ من التعذيب الخليع |
| Bir zamanlar NOAA'nın bununla ilgili gösterisini izlemiştim, ancak orada rondela yerine, üzerinde roket vardı. | Open Subtitles | رأيتُ شرح للإدارة القومية للمحيطات والغلاف الجوي ذات مرة، لكن بدلاً من غسّالة كان ربط مسبار بها |
| Ben o maçı izlemiştim. Tam bir katliamdı! | Open Subtitles | لقد شاهدتُ تلك المباراة كانت عبارة عن مجزرة |
| Ayrıca senin için, Ata binen kör kızın filmini izlemiştim. | Open Subtitles | أنا شاهدتُ فيلم هذه الفتاة العمياء التي تمتطي الخيول من أجلكِ. |
| Evet, bir tekrar gösteriminde izlemiştim. | Open Subtitles | حسناً لقد شاهدتها فى الإعادة. |
| Bu balık türlüsünü yaparken şefi izlemiştim. | Open Subtitles | راقبت رئيس الطهاة وهو يعد يخنة السمك الخاصة به. |
| Bir keresinde bir gay pornosu izlemiştim, yarısına kadar... | Open Subtitles | رَأيتُ دعارة مرّة واحدة .لَمْ أَعْرفْ حتى نصف الطريقِ |
| Anladım. Şeytan'ı izlemiştim. | Open Subtitles | افهم قصدك رأيت فيلم طرد الارواح |
| Grey's Anatomy'yi izlemiştim. | Open Subtitles | كلا، لقد شاهدت مسلسل (غرايز أناتومي)، لذا إنسي الأمر. |
| National Geographic kanalında bir belgeselde izlemiştim. | Open Subtitles | شاهدت فيلم وثائقي عنها في القناة الجغرافية الوطنية |
| O filmi izlemiştim. Yapman gereken şeyi yap evlat! | Open Subtitles | حسنا رأيت الفيلم افعل ما عليك فعله يا بني |