| Bütün gece eski filmler izleyelim. Televizyonun önünde sebzeye dönüşelim. | Open Subtitles | دعنا نشاهد افلام قديمه طوال الليل سوف نستلقي امام التلفاز |
| Bütün gece eski filmler izleyelim. Televizyonun önünde sebzeye dönüşelim. | Open Subtitles | دعنا نشاهد افلام قديمه طوال الليل سوف نستلقي امام التلفاز |
| Bu Charles'in bir resmi. Şimdi diğer filmi izleyelim. | TED | هناك صورة لتشارلز. اذا لنشاهد القطع التالي. |
| Şöyle düşünün: Bu gece hepimiz eve gidip televizyonda en sevdiğimiz programı izleyelim. | TED | لنفكر بهذه الطريقة: لنذهب جميعا لمنازلنا الليلة ونشاهد برنامجنا المفضل على التلفاز. |
| Hugh, çok şehre gitti. Film izleyelim mi? | Open Subtitles | مهلا، الاطفال يأتون إلى المدينة، كنت ترغب في مشاهدة الأفلام ؟ |
| Haydi işten azıcık kaytarıp, beysbol maçı izleyelim. | Open Subtitles | ما رأيك أن نحدد موعداً لمشاهدة مباراة البيسبول؟ |
| Bunu izleyelim. Daha sonra geriye gideceğiz ve nasıl yaptığımı anlatacağım. | TED | دعونا نشاهده و من ثم سنعيد عرضه لكي أريكم كيف صنعت هذا الملف المرئي |
| "Ov,biz ayrıldık ama umrumda da değil,hey hadi TV izleyelim" | Open Subtitles | لقد انفصلنا .. وأنا لا أبالي بالأمر دعونا نشاهد التلفاز |
| Yolun köşesine bir dal esrar bırakıp, ...onu korkutmamak için pencerenin arkasından izleyelim. | Open Subtitles | نترك مشترك مضاءة في نهاية الممر، نشاهد من نوافذ حتى لا أقلق عليه. |
| Şimdi izleyelim. Bunu daha önce hiç kimse görmedi. | TED | اذن دعونا نشاهد ذاك. لم يره احد من قبل ابدا |
| İçeri girelim, uçalım ve ucubeleri izleyelim. | Open Subtitles | لنذهب هناك و نحصل على بعض الشراب و نشاهد غريبى الاطوار |
| Şimdi o mükemmel sahnelerden birkaçını izleyelim. | Open Subtitles | لنشاهد مزيداً من المقاطع المحذوفة لعائلة سيمبسون |
| Hadi mutfakta maç izleyelim. Yiyecek bir şeyler hazırlayalım. | Open Subtitles | لنشاهد المباراة بالمطبخ، و نتناول الطعام |
| Biraz daha izleyelim, çünkü sonunu görmek istiyorum. | Open Subtitles | جيّد. لنشاهد المزيد لأنّني أريد رؤية النهاية. |
| Hadi, Lezzetli artıklarımızla... yemeğimizi yedikten sonra oturup salak bir film izleyelim. | Open Subtitles | تعالى, لنأكل بعض الطعام المتبقى الردىء ثم بعد العشاء, سوف نجلس فقط مثل الكتل الصماء ونشاهد فيلماً غبياً فى الفيديو |
| Pekala tatlım, yemeğe gidelim ve oyunu izleyelim. | Open Subtitles | حسناً, حبيبتي, فلنذهب لنأكل ونشاهد اللعبة |
| Hugh, çok şehre gitti. Film izleyelim mi? | Open Subtitles | لقد ذهب الأطفال للبلدة, تريد مشاهدة فيلم؟ |
| Elektrik geldiğinde Fashion Tv'yi izleyelim. | Open Subtitles | و حين يعود التيَّار الكهربائي أريد مشاهدة قناة الموضة |
| Bir dahakine film izleyelim mi? | Open Subtitles | أيجب أن نذهب لمشاهدة فيلم بالمرة القادمة ؟ |
| Tavukları yarın da beyazlatabiliriz. Tekrar izleyelim. | Open Subtitles | يمكن للدجاج أن ينتضر للغد , دعنا نشاهده مرة أخرى |
| Yaşlı herif dükkana baksın, biz izleyelim. | Open Subtitles | يجب على الرجل العجوز أن يدير المحل لنشاهده نحن فقط |
| TV'ye ilk çıkışım. Hep beraber izleyelim. | Open Subtitles | ظهوري الأول في "مسهل موكب الصيف" فلنشاهد |
| Masa lambasının, I harfinin üzerinde zıplamasıyla başlamayan bir film izleyelim. | Open Subtitles | أو نُشاهد فيلم ليس من انتاج شركة بيكسار ؟ |
| Seviginin dilini öğrenelim her 15 dakikada düet izleyelim... | Open Subtitles | دعينا نتعلم أبجديات الحب نراقب العشاق كل 15 دقيقة |
| Dünyanın yok oluşunu izleyelim! | Open Subtitles | سنظل نتفرج هكذا حتى يذهب العالم إلى الشيطان |
| Müsade edin. Haydi, güzel bir geçit töreni izleyelim. | Open Subtitles | أرجو المعذرة ، سنشاهد الموكب بشكل جيد |
| Diyorum ki, dikkatimizi dağıtmak için ya Kelime Avı oynayalım ya da film izleyelim. | Open Subtitles | حسنا حسنا, ارى اننا من الافضل ان نقوم بشيء لصرف الانتباه اذا ارى ان نلعب بوجول أو نقوم بمشاهدة فليم |
| Az sonra bitecek, biraz izleyelim. | Open Subtitles | سننتهي قريباً و يمكنكم المشاهدة .. هذا حقاً |
| Bunu izleyelim; dört yıldız, ve özellikle önerilmiş güzel bir film. | Open Subtitles | دعونا نرى هذا أربع نجوم وإبهامان، دراما كاسحة سنة من السنوات |