Pekala, Jackie, bu aşamasını izleyemem. | Open Subtitles | حسناً, جاكى, لا أستطيع مشاهدة هذا الجزء, سأفزع, لذا |
Biri, ben 21 olana kadar porno izleyemem; diğeri, akşam yemeği birlikte yenecek. | Open Subtitles | ممنوع مشاهدة الأفرم الإباحية حتى أبلغ الواحد والعشرين، وأن نأكل العشاء سوية |
Duygularımı kendime saklayayım dedim, ama Bunun olmasını izleyemem. | Open Subtitles | ظَننتٌني سأٌبقي مشاعري لنفسي لكن لا يمكنني مشاهدة هذا يحدٌث |
Anlamıyor musun, kendini öldürmeni izleyemem. | Open Subtitles | ألا تفهم أننى لا أستطيع مشاهدتك و أنت تقتل نفسك |
Oldukça önemsediğim iki insanın aptal bir şey yüzünden birbirlerini incitmelerini izleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع الوقوف ومشاهدة شخصين أهتم لأمرهما متأذيان من أجل أمر سخيف |
Miami'de kalıp bu olanları izleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني البقاء هنا في ميامي و المشاهدة |
- Hala 31 çekebilirim sadece porno izleyemem. | Open Subtitles | لا زال بإمكاني أن أستمني, فقط علي عدم مشاهدة الأفلام الإباحية |
Eğer beni şehir dışına gönderirseniz Kanal 12'yi izleyemem. | Open Subtitles | إذا أرسلتموني بعيداً عن المدينة، لن أستطع مشاهدة القناة الثانية عشر. |
Kiera, oraya tek başına gidemezsin. Burada kalıp o şeyi tekrar tekrar izleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع البقاء هنا و مشاهدة هذا مرارا وتكرارا |
Burada durup dünyanın arkadaşlarımın ve ailemin ölmesini izleyemem. | Open Subtitles | حسنًا, لا يمكنني الوقوف و مشاهدة العالم و أصدقائي و عائلتي يموتون |
- Hayır, bunları izleyemem. | Open Subtitles | لا، والثاني لا يمكن. لا استطيع مشاهدة هذه. |
Taşınmak istemiyorum ve tekrar annemin hayal kırıklığına uğramasını izleyemem. | Open Subtitles | لا أريد أن أتحرك و لا استطيع مشاهدة أمى يخيب أملها مرة أخرى |
Öyle olsun. Kendine yaptıklarını izleyemem artık. | Open Subtitles | لا بأس، لم أعُد أطيق مشاهدتك تفعل هذا بنفسك. |
Öylece durup her şeyin geçip gitmesini izleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع الوقوف ومشاهدة أشياء أخرى تضيع أدراج الرياح. |
Sanki işteymişim gibi boş boş bekleyip hiçbir şey yapmadan bunu izleyemem. | Open Subtitles | و لا يمكنني المشاهدة فقط و عدم فعل شيء ، كأنني بالعمل أو شيء آخر |
Lütfen bunu isteme benden. Yapamam. Senin ölmeni izleyemem! | Open Subtitles | أرجوك لا تطلب مني هذا ، لا أستطيع لن أشاهدك وأنت تموت |
Bütün gün pembe dizi izleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أشاهد المسلسل طوال اليوم |
Sırada bizim olduğumuzu bilerek bir çocuğun gömülmesini izleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني مشاهدتهم يدفنون طفلا و انا اعرف اننا قد نكون التاليون |
yine de benim yaptığım gibi çektiklerini durup izleyemem. | Open Subtitles | آسفة ,لا أستطيع الوقوف وأراك تمرين بما مررت به |
Benim için en iyisini yapmaya çalıştığını biliyorum, ama oturup bir grup pisliğin en iyi arkadaşımın öldürülmesiyle ilgili hiçbir şey yapmamasını izleyemem. | Open Subtitles | أعلم أنك تحاول نصحي، لكن لا يمكنني أن أجلس وأشاهد حمقى لا يقبضون على قتلة صديقي |
Onu izleyemem ben. | Open Subtitles | لا أستطيع مُشاهدة ذلك. |
Bütün gün durup, normal olmaya çalışmanı izleyemem. | Open Subtitles | لن أقف هنا طوال اليوم لأراقبك وأنت تتصرف بشكل طبيعي |
Ben yanında oturup onun köpek vurmasını izleyemem. | Open Subtitles | لن أجلس لأشاهده يصيب كلباً |
Kendini kurtarabilecekken ölmeni izleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اشاهدك تموتين ليس عندما يمكنك انقاذ نفسك |
Orada durup da hiçbir şey olmamış gibi aileye geri dönmeni gülümseyerek izleyemem. | Open Subtitles | لا يُمكنني الوقوف والإبتسام، وأُشاهدك تعود إلى هذه العائلة وكأنّ شيئًا لم يحدث. |
Buna ben karışamam ama, şuraya oturup da senin ölmeyi bekleyişini izleyemem! | Open Subtitles | هذا ليس عملي, لكنني لا أستطيع فقط الجلوس هنا ومشاهدتك تموت |