"izliyordum" - Translation from Turkish to Arabic

• أراقبك
• أراقب
• اشاهد
• أشاهدك
• اراقبك
• أراقبكِ
• أتابع
• أراقبه
• أشاهده
• شاهدتك
• كنتُ أشاهد
• أُراقبُ
• أراقبها
• اراقب
• كُنت أشاهد

Diğer tarafta seni izliyordum. Seninle oynuyordum.
كنت أراقبك من الجانب الآخر كنت ألعب معكِ

Seni izliyordum. Bu işden gerçekten zevk alıyorsun, değil mi?
لقد كنـتُ أراقبك انت حقاً تستمع بهذا العمل؟

Benim suçum. 80 yaşındaki bir cadının hiçliğe çekilişini izliyordum.
أعتذر، كنت أراقب ساحرة عمرها 80 عامًا تُسحب لأرض العدم.

Sebep nedir? Geçen gece çalışmalarım için PBS'i izliyordum.
لقد كنت اشاهد فيلما وثائقيا على قناةبي بي اس الليله الماضيه

- Evet seni izliyordum, ve ne gördüm biliyor musun?
أجل ، كنت أشاهدك وهل تعلم ما الذي أراه ؟

Kumarhanedeydim Seni izliyordum
كنت في الكازينو كنت اراقبك عندما التقينا

Hayır aslında bana bakmanı izliyordum.
هل أخبرتك الطبيبة ماغنيس بذلك؟ لا, في الحقيقة كنت أراقبك و أنت تنظر إليّ

Silâhlı soyguncu, bir süredir seni izliyordum ve söylemeliyim ki, oldukça etkilendim.
أيه الرجل المسلّح كنت أراقبك ويجب أن أقول أنى متأثر

Derste seni izliyordum da o bebeği bir profesyonel gibi yıkıyordun.
لقد كنت أراقبك في الفصل ، وقد غسلت هذا الطفل بإحترافية كبيرة

Biliyor musunuz, yağmurlu havada içeri girdiklerinde şemsiyelerle ne yaptıklarını görmek için insanları izliyordum.
كنت أراقب الناس لأرى ما يفعلون بالمظلات حينما يهل المطر

Bu grubu aylardır izliyordum. Hiç bu kadar yaklaşmamıştım.
كنت أراقب هذه المجموعة لشهور لكني لم أكن بهذا القرب من قبل.

Dan'in eve tek başına dönüşünü izliyordum ve bence bu fotoğrafa "Suçluluk Duygusundan Ölen Cadı" demen daha uygun olur.
أراقب عودة " دان " للمنزل لوحده، و اعتقدت بأنَّ التعليق المناسب لهذه الصورة هو ساحرة بحالة أليمة من الذنوب

Kızlar voleybol oynarken onları izliyordum. Ve hepsi zıplıyorlardı.
القد كنت اشاهد البنات و هم يلعبون الكره الطائره و هم يقفزون لأعلى و لأسفل ,لأعلى و لأسفل

Televizyonda bu reklamı izliyordum, ve, adamım, bu şeyler şirin!
انا كنت اشاهد الاعلان فى التلفيزيون و تلك الاشياء الصغيرة لطيفة

Biliyor musun, ve l'bütün hafta televizyonda izliyordum. Sen büyük.
كنتُ أشاهدك على التلفاز طوال الأسبوع لقد كنتِ ضخمة

Az önce seni izliyordum ve iki firmadan bahsediyordun...
أتعلمين,لقد كنت أشاهدك صباح اليوم حين كنت تتحدثين عن

haftalar öncesinden onları izliyordum ve şimdi bakın "Dumbledore'un ordusu"
لقد كنت اراقبك لأسابيع اترى؟ جيش دمبلدور

Hadsizlik etmek istemiyorum ama sizi izliyordum ve sizin de aynısı olduğunuzu düşünüyorum.
ولا أقصد أن أفترض ذلك، لكني كنت أراقبكِ. وأظن ربما تكونين مثلي أيضاً.

Planım yoktu, ne olduğunu izliyordum.
لم أكن أعرف ما أفعل، لكنني كنت أتابع ما يحدث.

Birisi bana "aslında orada değil" dediğinde, melankoli ve hoşnutsuz bir ifade içinde aşağı yukarı yürümesini izliyordum.
و كنت أراقبه يمشي جيئة و ذهابا بكآبه و بؤس و أمتعاض عندما قال لي شخص ما أنه لا يوجد شيء هناك

Hayal kırıklığına uğramıştım, ama yine de birkaç yılda bir filmi izliyordum.
كنت محبط جداً من الفيلم ومع ذلك كنت أشاهده كل بضعة سنوات

Sizi bir süredir izliyordum ama bilgilerimin arasında büyük boşluklar var.
لقد شاهدتك بعض الأحيان لكن كان هناك ثغرات عديدة في معرفتي

Televizyon izliyordum ve dışarıdan sesler duydum. Arka tarafa geçmeye çalışıyordu ama ben bağırmaya başlayınca, kaçtı.
أجل، كنتُ أشاهد التلفاز عندما سمعتُ الضجيج كان يحاول الدخول من الخلف،

Söylediğin gibi, kızı izliyordum.
أنا كُنْتُ أُراقبُ البنتَ مثل أنت أخبرتَني إلى.

Bu sabah Joy'u giydirirken onu izliyordum ve gelecek hafta Joy'un doğum günü olduğu aklıma geldi.
كنت فقط، أراقبها وهي تضع الملابس على جوي هذا الصباح، وخطر لي أنّ عيد ميلاد جوي في الأسبوع القادم.

Öylece buraya gelmedim. Evi izliyordum.
انا لم اتي الى هنا فقط لقد كنت اراقب المنزل

İzliyordum ben onu. O herif bela resmen, David.
لقد كُنت أشاهد هذا هذا الرجل خطر يا ديفيد