"jöleli" - Translation from Turkish to Arabic

    • الهلام
        
    • الجيلي
        
    • الجلي
        
    • الهلامي
        
    • هلام
        
    • كريمةُ
        
    • جيلي
        
    • المربى
        
    • هلامية
        
    • ومربى
        
    • مثبت الشعر
        
    • بالهلام
        
    • الهلامية
        
    Diğer bir keseli olan kanguruysa, bir seferde jöleli bir şeker boyutunda yavrular doğurur. TED الكنغر هو نوع آخر من الجرابيات. عند الولادة يكون صغيرها بحجم حبة واحدة من حلوى الهلام.
    Keşke benim şu roket jöleli donutlarla çalışsa. Open Subtitles الآن إذا تمكنت من الاقلاع بالصاروخ بكعك الهلام
    "jöleli Kuş." Aynen. Open Subtitles هذا هو الإسم الدارج لها طائر الجيلي .. تماماً
    Sadece yangın alarmını çalıştırıyorsun ve kimse bakmıyorken jöleli kısma pipeti daldırıyorsun. Open Subtitles ،هذا إشعال إنذار الحريق ،و عندما لا ينظر أي أحد تشرب الجيلي من القصبة
    Sır şu ki, fıztık ezmesi yok, çifte jöleli. Open Subtitles فالسر ان لا وجود لزبدة الفستق وهنالك طبقتان من الجلي
    Hayır, jöleli yılanbalığımı getirmelerini bekliyorum. Open Subtitles كلا، أنا فقط أنتظرهم، ليجلبوا لي "طبق "الجريث الهلامي
    jöleli olanın damarlarında buz var. Ahmak surat halletmek için çok aptal. Open Subtitles هلام تجميل الشعر تجمدت عروقُه صاحب الوجه الغبي ، مُغفلٌ جدا ليهتم
    Olayın bütünü hokey topu veya jöleli donut gibiydi. Open Subtitles بشكل عام نظرية الغالبية العظمى عن هذا الشيء ستعتبره بأنـّه كان قرص هوكي ، أو حلوى الهلام.
    Pudra şekerli ve jöleli bir şey saksımı çalıştırmama yardımcı olur belki. Open Subtitles على الرغم من أن الهلام المجفف ينعش ذاكرتي أحيانًا
    Çekmecende her zaman jöleli şekerler olurdu, hatırlıyor musun? Open Subtitles كُنت تُبقى حلوي الهلام فى خزينه مكتبك ، أتذكر ؟
    Herkes fındık ezmeli ve jöleli sandviç yapabilir, ama genelde jöle bir taraftan taşar, ve adamın eli tamamen yapış yapış olur. Open Subtitles الجميع يعد زبدة الفستق، وشطائر الهلام لكنعادةًيتساقطالهلاممنالجانب... وتصبح يد الآكل ملتصقة
    Patron senin jöleli tatlılarına bayılır. Open Subtitles الرئيس يعشق حلوى الهلام من يديك
    Sen "jöleli tatlı" dedin bana "Sinirlerim bozuldu" gibi geldi. Open Subtitles لقد قُلتَ قالب الجيلي سَمعتُ إنهيار عصبي
    Tamam da jöleli şekerle ne ilgisi var onların? Open Subtitles لكن ما الذي يفعلوه بحلوى الجيلي للفول الصويا ؟
    Sokak adı bu. "jöleli Kuş." Aynen. Open Subtitles هذا هو الإسم الدارج لها طائر الجيلي ..
    Hoşça kal. - jöleli donutları yemeyi bıraktığını sanıyordum. Open Subtitles الوداع توقعتك توقفت عن تناول دونات الجلي
    Ben tuvaleti ellerimle temizlerken sizin jöleli kekleri Clary'ler ile götürmenize mi? Open Subtitles على تناول الكعك الهلامي مع عائلة "كلاريس " بينما كانت ذراعي بالمرحاض ؟ !
    jöleli bir şeker. Beş ayrı tat olarak çıkıyor. Open Subtitles انها حلوى هلام تأي بخمسه نكهات
    Menüye yeni giren mevsime özel çilek jöleli olandan var. Open Subtitles لدينا كريمةُ الفراولة الموسمية الموجودُ بالقائمة لديك
    - Tamam, diyelim ki jöleli tatlı almak için markettesin. Open Subtitles حسنا، لنقول أنت كُنْتَ في السوقِ لقالب جيلي
    Ben kaçar, Dok. jöleli çöreklere pudra şekeri ekmem lazım. Open Subtitles علي الذهاب , حان وضع السكر على دونات المربى
    jöleli yılan balığı, Londra'nın sunduğu en iyi şey. Open Subtitles ثعابين هلامية, أفضل ما لدى "لندن" لتقدمه.
    Los Angeles'ta yüzlerce yemek karavanı var ve elinden gelenin en iyisi fıstık ezmeli jöleli sandviç öyle mi? Open Subtitles يوجد مئات من عربات الطعام في لوس انجلوس وأفصل ما يمكنك إحضاره هي شطيرة فول سوداني ومربى ؟
    Esposito'nun jöleli saçı gibi düşünüyorum? Open Subtitles هل تعتقدين انه يجب علي أن أستعمل مثبت الشعر الذي يستخدمه أسبيزيتو؟
    Ve elinde kala kala sertleşmiş jöleli kısım ve dişlerinin arasına giren fındıklar kalır. Open Subtitles لذا ننتهى بدون شيء سوى... قضمات مكسورة مملوءة بالهلام الصلب... والمكسرات.
    Ben jöleli çörek istedim, çikolatalı değil. Open Subtitles عزيزي, أردت الدونات الهلامية ليست الشوكولاتيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more