Galileo 1996'da Jüpiter'in sistemini ziyaret etti ve Europa'nın harika bir gözlemini gerçekleştirdi. | TED | زار مسبار جاليليو كوكب المشتري في عام 1996 وقدّم ملاحظات رائعة لقمر يوروبا. |
Sonra, Jüpiter'in yörüngesini takip etmek için o uyduları kullandı ve Jüpiter'in de, Dünya değil, Güneş'in etrafında döndüğünü anladı. | TED | وقام حينها بتتبع هذه الأقمار لاستكشاف مسار كوكب المشتري واستنتج أن كوكب المشتري لا يدور حول الأرض وإنما حول الشمس. |
Tepki kontrol sistemleri olmadan onları Jüpiter'in etrafından çevirmenin bir yolunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف أشدهم حول المشتري بدون إعادة أنظمة السيطرة للعمل. |
Jüpiter'in manyetik alanı Güneş sistemindeki en geniş ve kuvvetli olanıdır. | Open Subtitles | المجال المغناطيسي لكوكب المشتري هو الاكبر و الأقوى في النظام الشمسي |
Jüpiter'in metalik çekirdeği de Dünya'nınkine benzer şekilde işler. | Open Subtitles | قاما بتحويل لُب الكوكب إلى هيدروجين فلزّي |
Atmosferlerinin bazı yönlerden Jüpiter'in çok büyük bir versiyonuna benziyor olabileceğini düşünüyoruz. | Open Subtitles | .. نعتقد أن غلافها الجوي في بعض الحالات يشبه أشياء على كوكب المشترى الكبير |
Battlestar Galactica 311 "Jüpiter'in Gözü" | Open Subtitles | مركبة الفضاء جلاكتيكا المُوسم الثالث , الحلقة الحادية عشر بعنوان * عين جوبتير , الجزء الأول * |
Jüpiter'in bulutlarında yaşam olsun yada olmasın Jüpiter gibi gaz devleri ve komşusu Satürn gereken tüm bileşenlere sahipler. | Open Subtitles | سواءً تواجدت الحياة على سحاب المشتري أو لا فإن العمالقة الغازية مثل المشتري وجاره زحل لديها كافة المكوّنات المناسبة |
Jüpiter'in yüksek hızda dönüşü geniş bantlı ters yöne dönen bulutlarını yönetir. | Open Subtitles | دوران المشتري السريع يسوق حزمٍ ضخمة من السحب التي تدور بالاتجاه المضاد |
Mikroplar Jüpiter'in uydusu Europa üzerinde gelişiyor olabilir ve sıvı haldeki okyanus belki de buzlu kabuğun altında uzanıyordur. | TED | ويمكن أن تزدهر الجراثيم في قمر المشتري يوروبا، إذ ربّما تقع محيطات من الماء السائل تحت قشرة جليديّة. |
Sonrasında da Galileo'nun teleskobu Jüpiter'in uydularının, Jüpiter'in etrafında döndüğünü; Dünya'ya ise hiç aldırmadığını gördü. | TED | و من ثم إكتشف غاليليو عبر التلسكوب أن لكوكب المشتري أقماراً تدور حوله وتتجاهل تماما كوكب الأرض. |
Sadece Jüpiter'in küçük, buzlu uydusu Europa'da değil; özellikle Mars'ta. | TED | وخاصةً كوكب المريخ ، وبالطبع أيضاً في يوروبا ، القمر الصغير المتجمّد حول كوكب المشتري. |
1994 yazında, Jüpiter'in etrafında "Tehlike, yaklaşmayın. | Open Subtitles | حتى حلول صيف 1994 حول المشتري توجد سياج شرطة صفراء كبيرة |
Jüpiter'in rüzgarlarının hızı saatte binlerce kilometre ulaşıyordu ve sadece kırmızı noktanın kendisi Dünya'nın 3 katı büyüklüğündeydi. | Open Subtitles | رياح المشتري تـعـصـف مئات الأميال في السّاعة وانّ البقعة الحمراء لوحدها ثلاثـة أضعـاف حـجـم أرض |
Jüpiter'in, tanrıların ulu, güçlü kralı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | فكّرتُ المشتري كَانتْ قويةَ اقوي، من ملك الآلهةِ. |
Jüpiter'in yörüngesi Güneş'ten yaklaşık olarak 805 milyon km uzakta. | Open Subtitles | يدور المشتري حول الشمس على مسافة مناسبة ، نحو نصف بليون ميل |
Jüpiter'in yörüngesindeki en büyük uydusunun yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını çekiyorum. | Open Subtitles | إنه يدور حاليا حول قمر المشتري الأكبر التقاط الصور الرقمية فائقة الوضوح |
Çoğu zaman kamuoyuna hatta benim bilim insanı arkadaşlarıma Satürn'ün, Jüpiter'in uydularından bahsederken onları "Dünyalar" olarak adlandırıyorum. | Open Subtitles | عندما أصف للعامّة أو حتى لزملائي العلماء أقمار زحل أو المشتري |
Kuvvetle muhtemeldir ki, Jüpiter'in büyük uydularının oluşmaya çalıştığı bütün bir taşıyıcı bantı vardı. | Open Subtitles | ومن المحتمل أن المشتري كان لديه حزام ناقل من أقمار ضخمة كانت تريد التكوّن |