"jake ile" - Translation from Turkish to Arabic

    • مع جايك
        
    • مع جيك
        
    Jake ile dost. Biz de Jake'le dostuz. Yani içeriden adamımız var. Open Subtitles هو مرتبط مع " جايك" ونحن مرتبطين مع "جايك" هذا هو المفتاح.
    Kadınınla mı halledersin yoksa Jake ile halledersin, bilemeyeceğim ama benim kızım bu işe dahil olmayı hak etmiyor. Open Subtitles لا يهم إن أصلحتَ الأمر مع فتاتك (أو مع (جايك وذلكَ لأنَّ إبنتي لا تستحق أن تتورط بهذا الأمر
    Jake ile çıkma fırsatını elde ettin. Open Subtitles لديكِ فرصة لكي تذهبي في موعد مع جايك
    En başından beri Jake ile dürüst olmalıydım. Open Subtitles ياتشارلي كان يتوجب علي ان اكون صادقاً مع جيك منذ البداية
    - Öyle ya da değil Jake ile işleri yoluna koymaya çalışıyorum. Open Subtitles اذا كنت احبه ام لا أنا فقط أحاول أن استوعب الاشياء مع جيك
    Doris'in tarafını tuttuğumdan değil de, neden Jake ile yatmadın ki? Open Subtitles أنا لا أنضمّ إلى جانب "دوريس" هنا, ولكن لماذا لم تمارس الجنس مع "جيك"؟
    Düşündüğüm şey, tam da buydu Jake ile her şey çok zevkliydi. Open Subtitles كان بالضبط ما كنت أفكر به كل شيء مع (جايك) كان سهلاً
    Kadınınla mı halledersin yoksa Jake ile halledersin, bilemeyeceğim ama benim kızım bu işe dahil olmayı hak etmiyor. Open Subtitles لا يهم إن أصلحتَ الأمر مع فتاتك (أو مع (جايك وذلكَ لأنَّ إبنتي لا تستحق أن تتورط بهذا الأمر
    - Jake ile çok kötü oluyordu. Open Subtitles يا لها من فوضى الحياة مع جايك
    Jake ile dansa gideceğim Jake ile dansa gideceğim Open Subtitles أنا ذاهبت للرقصِ مع (جايك) أنا ذاهبت للرقصِ مع (جايك)
    Daha önce Jake ile taşınmam için yalvarmıştın. Open Subtitles مهلًا، لقد كنتِ تستجديني لأن أعيش هنا مع (جايك)
    Ama bana bir kadınla akşam yemeği yiyeceğini söyleyerek Jake ile akşam yemeği yiyeceğini bilmemi istemediğine inanmama neden oldun. Open Subtitles أن لك عشاء مع امرأة مما يقودني لأصدق أنك لم تريدي مني أن أعلم أنك ستحظين بالعشاء مع (جايك)
    Tamam, Jake ile konuşurum. Open Subtitles حسنا,سأتحدث مع جايك
    Arada bir kendine vakit ayırmayı hakediyor. Böylece ben de Jake ile amca olarak.... ...güzel vakit geçirebiliyorum. Open Subtitles أنه يستحق إستراحه،وأن أحصل على ((بعض وقت العم الرائع مع ((جيك
    Jake ile aynı fikirdeyim. Open Subtitles وأنا أتفق مع جيك.
    Danny hafta sonlarını Jake ile geçiriyordu. Open Subtitles داني) كان يقضى مع (جيك) عطلة نهاية الاسبوع)
    Dlyan Jake ile kalırken Anne-Marie'yi biliyor olmalı. Open Subtitles (لابد وأن (ديلين) قد عرف (آن ماري (حين كان يعيش مع (جيك
    Jake ile hemen hemen hiç vakit geçirmemiştim, ve daha şimdiden onun hakkında aşırı özel şeyler biliyordum. Open Subtitles قضيت وقت قليل مع (جيك)‏ و عرفت أشياء حميمية جداً عنه
    Jake ile birlikte olabilmenin tek yolu bir sigortaya sahip olmandır. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لتكوني مع (جيك)‏ هي إذا كان لديك تأمين
    Hafta boyunca Jake ile yalnız kalabileceğim bir anım bile olmadı. Open Subtitles لم أحصل على لحظة مع (جيك) لوحدنا منذ أسبوع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more