| Yerde ve jakuzinin çevresinde herhangi bir ayak izi ya da işaretler bulamadım. | Open Subtitles | لم اجد أي أدلة لخطوات أقدامٍ او علاماتٍ في المنزل او على الأرض حول الحوض الساخن |
| - Polisler jakuzinin etrafında bir şey bulamadıklarını söyledi. | Open Subtitles | انهم لم يجدوا اي شيء بجانب الحوض الساخن |
| Birazdan da jakuzinin siftahını yaparız. | Open Subtitles | فكرت بإنه يمكننا الزهاب في إلى حوض استحمام |
| Tamam. jakuzinin içine düştü tamam mı? | Open Subtitles | كان سقط حسنا ، حسنا ، انظر ، في حوض استحمام بالماء الساخن ، حسنا؟ |
| jakuzinin parasını tatil paramızdan al. | Open Subtitles | خذى المال من أجل الجاكوزى فى العطله |
| Senin durumundaki biri için jakuzinin gerçekten iyi bir fikir olduğuna emin misin? | Open Subtitles | تظن ان حوض ساخن هو أفضل شيء لشخص في مثل حالتك؟ |
| Bir jakuzinin içine. | Open Subtitles | مباشرةً داخل الحوض الساخن |
| Bağırsakları götünden çıkıp jakuzinin giderine karıştı demiştin bize. | Open Subtitles | نعم أنت قلت أن أحشائه سُحبت من فتحة مؤخرته بواسطة بالوعة حوض استحمام |
| Hasta, Joe adındaki bir beydi ve 4'üncü yolun kenarında, eski bir jakuzinin içinde yaşıyordu. | Open Subtitles | ... ( المريض كان سيد يدعى ( جو و يعيش خارجاً على الطريق الرابع في حوض استحمام قديم |
| Şaçma olan ne biliyormusun tam şurada bir jakuzinin olması ve ve bizim girmememiz. | Open Subtitles | تعلمون ما هو الجنون أن هناك حوض ساخن هناك ولسنا جميعاً بداخله. |