"jd" - Translation from Turkish to Arabic

    • جي دي
        
    • جى دى
        
    • دينار
        
    • جيه دي
        
    • ج د
        
    • جاى دى
        
    • جاي دي
        
    • جايمي دراموند
        
    Yarın için hazır ol yeter. JD bize araba yıkamaya kadar götürecek. Open Subtitles تأكدي بأن تكوني مستعدة صباح الغد جي دي سيعطينا دفعة لغسيل السيارات
    Bana ne verdi bilmiyorum ama JD ile birlikte olduğumda kendime hâkim olamıyorum. Open Subtitles ' أنا لا أعرف ما هو يعطيني ' لكني عندي لا سيطرة على نفسي عندما أنا مع جي دي.
    JD Sallinger beni çok heyecanlandırır da. Open Subtitles جي دي سالينجر تستخدم للحصول على لي عالية.
    JD ya da bir başkası kim bilmiyorum ama birileri uyuşturucuyu senin evine koydu. Open Subtitles جى دى أو شخص أخر وضع المخدرات فى منزلك فأنا لا أعرف
    Bir sörf tahtası olsa JD'ninkini niye çalsın ki? Open Subtitles لماذا انه سرقة لوحة دينار إذا كان لديه بالفعل واحدة؟
    JD diğerlerinin bu araba kazası hakkında heyecanlı olduğu düşünüyor musun? Open Subtitles (جيه دي)، أيوجد أحد آخر يتحمّس بهذا الشكل بسبب حادث سيارة؟
    Harika sürüştü fakat JD biraz temizlik yaptı Bunu karşılayabilecek mali gücüm yok. Open Subtitles إنها جولة لطيفة، لكن كما أوضح "جي دي"، لا يمكنني تحمل هذه السيارة.
    Evet, 8 tane Dasanis ve bir tane JD Power ve Associates istiyorum. Open Subtitles نعم سوف اخذ ثمان مجلات داسانيس ومجلة جي دي باور و أسوشيتتس
    JD'i kimse durduramıyor FBI, CIA veya PTA bile. Open Subtitles ' لا أحد يمكن أن يوقف جي دي - ' ليس مكتب التحقيقات الفدرالي، وكالة المخابرات المركزية أو بي تي أي.
    Veronica, JD dün gece senin intihar ettiğini söyledi. Open Subtitles فيرونيكا، جي دي أخبرني إنتحرت ليلة أمس.
    Göğsünden basıncı alın, JD, sen yap! Open Subtitles اريح صدره من الضغط جي دي افعلها
    JD, kes ya da hastayı kaybet! Open Subtitles جي دي اما ان تفعلها الان او لا تفعلها
    JD senin büyük deli tenekenin önde gideni olduğunu söyledi. Open Subtitles "جي دي" قال كنتِ على قدَر كبير من الجنون
    JD, Bayan Kahn'ı cerrahiye göndermeye karar vermiş olsam da, kendi beceriksiz yöntemlerinle bana yardım etmeye çalıştığını biliyorum. Open Subtitles "جي دي" بالرغم من قراري بإرسال السيدة "خان" إلى الجراحة، أعرف بأنك كنت تساعدني بطريقتك الخاصة.
    JD'nin evine bilgi almaya gidiyorum. Orada buluşalım. Open Subtitles أنا ذاهب لمنزل جى دى للحصول على أقواله قابلينى هناك
    Bunu sadece komisyon üyesi yaptırabilir. O, JD'yi öldürttü. Open Subtitles القائد فقط هو الذى يستطيع فعل هذا لقد أمر بقتل جى دى
    4 Kişiydik, JD öldürüldü 3 kişi kaldık. Başkan öldürüldü 2 kişi kaldık. Sonra da KKV öldürüldü ben kaldım. Open Subtitles لقد كنا أربعة قتل جى دى أصبحنا ثلاثة قتل الرئيس فأصبحنا اثنين وقتل كى كى
    Ve insanlığın bu lağım çukurunun bir yerinde JD'nin sörf tahtası var. Open Subtitles نعم‎. في مكان ما أسفل في هذا بالوعة من الإنسانية هو ركوب الأمواج دينار ل‎.
    Mooney, çocuklarla birlikte JD'nin sörf tahtasını aramaya gitti. Open Subtitles موني ذهب مع الرجال العثور على متن دينار ل‎.
    Anne, JD ile birlikte bir gece Manhattan'da olacaksın. Open Subtitles أمي، سوف تكونين فقط في مانهاتن مع "جيه دي" لليلة واحدة.
    JD: Herhangi bir yeni teknolojide olacağı gibi, özellikle böyle bir teknolojide, birçok görüş açısı oluşabilir ve bu bence gayet normal. TED ج د: أعتقد أنه مع ظهور أي تقنية جديدة، خصوصا مثل هذه ستكون هنالك آراء متباينة وأعتقد أن ذلك أمر مفهوم تماما.
    JD, iki mesajın var. Open Subtitles جاى دى , لديك رسالتين
    Evet, ikimiz için de çok zordu. Belki JD için daha da zordu. Open Subtitles لقد كان الأمر صعباً على كلينا (و ربما أكثر على (جاي دي
    JD: Kesinlikle çeviriyor, ve bu ülkede tartışmalar içerisindeyiz yardım aşamalarıyla ilgili, örnek olarak, yardım tek başına bir çözüm değil. Kimse böyle düşünmüyor. TED جايمي دراموند: إنه فعلًا يقوم بذلك، و نحن في خضم نقاش ضخم في هذه البلاد حول معدلات المعونة، على سبيل المثال، و المعونة وحدها ليست الحل كله. لا أحد يظن ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more