"jefferson'ın" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيفرسون
        
    Orada, bayanlar ve baylar, Thomas Jefferson'ın ellerinde gelişen Amerikan demokrasisi var. TED هناك سيداتي وسادتي حيث تتطور الديمقراطية الأمريكية بيد توماس جيفرسون.
    Bazı işçilerin Paris'te kiremit bir duvarı kırdıklarını ve şarapların burada gizlendiğini görünüşe bakıldığında burasının Thomas Jefferson'ın mülkü olduğu ortaya çıktı. TED بعض العمال في باريس أحدثوا ثقبا في جدار والذي تصادف أنه مخبأ لنبيذ وعلى ما يبدو أنه مملوك لتوماس جيفرسون.
    Ama yine de, Jefferson'ın ekstra kıtır babasından çıkaracağımız bir ders var. Open Subtitles ولكن هناك شيء يمكن تعلمه من أبي خارج متموج جيفرسون.
    Jefferson'ın beni o kızla aldattığını biliyorum. Open Subtitles لكنني أعرف خدع جيفرسون على لي مع تلك الفتاة.
    Ama bir radyo Thomas Jefferson'ın eline geçseydi ne yapardı biliyor musunuz? Open Subtitles ولكن لو كان توماس جيفرسون حصل علي جهاز راديو أتعلمين ماذا كان سيفعل به ؟ كان سيغلقة فحسب
    Thomas Jefferson'ın arada bir isyan gerektiğine dair bir lafı yok mu? Open Subtitles لم يكن ذلك توماس جيفرسون أن قال شيئا حول تحتاج إلى التمرد بين الحين والآخر؟
    Örnek olarak, bir kaç yıl önce bazı arkadaşlarım, Kongre Kütüphanesi'nde bulunan, Thomas Jefferson'ın kendi elleriyle yazdığı, Bağımsızlık Bildirisi'nin taslağını görüntülediler. TED خذ على سبيل المثال، مسودة إعلان الاستقلال المكتوبة بيد توماس جيفرسون نفسه، والتي قام بعض زملائي بتصويرها منذ عدة سنوات في مكتبة الكونجرس.
    İyi günler. Size beyazların büyük şefi Thomas Jefferson'ın selamlarını getirdim. Open Subtitles طاب يومك , لقد جئت حاملا اليكم امنيات (تومس جيفرسون) بالسلام
    Caddeyle Jefferson'ın kesiştiği yerde buluşalım. Open Subtitles قابلني في مغسلة السيارات عند تقاطع الجادة الرابعة و شارع "جيفرسون" بعد 3 ساعات
    Ve... bunları da 3'üncü Cadde ile Jefferson'ın köşesinden aldık. Sizin posta kodu oluyor, değil mi? Open Subtitles وهذه أحضرناها من حي " جيفرسون " الثالث أعتقد أنها من صندوق بريدك أليس صحيحا ً؟
    Jefferson'ın resmini falan değil, sadece bir küllük. Open Subtitles جيفرسون ليس اللوحة، رافعة منفضة سجائر.
    Başkan Thomas Jefferson'ın 5 ciltlik biyografisini yazmıştır ve bunun için bütün hayatını resmen Jefferson'un yanında geçirmiştir. Söyleşinin bir yerinde ona "Onu tanıdığınıza memnun musunuz?" TED يدعى دوماس مالون. كتب سيرة توماس جيفرسون الذاتية في خمسة أجزاء، لقد قضى حياته بأكملها تقريبا مع توماس جيفرسون، و على فكرة، في إحدى اللحظات سألته، "هل كنت تفضل لو قابلته شخصياً؟"
    Lincoln'deki adamların Jefferson'ın arabasına bunu yaptıklarına inanamıyorum. Open Subtitles مدرسة"لينكولن"هي الحاكمة. لا أصدقُ أؤلائك الشباب بـ"لينكولن"قد فعلوا ذلك بسيارةِ(جيفرسون)!
    Neden Jefferson'ın adaletine bu kadar kafayı taktın? Open Subtitles الآن, ما الذي يدفعك لتحقيق العدالة لـ(جيفرسون), ها, أيها الأبيض؟
    Thomas Jefferson'ın soyundan olduğun için onur duymalısın Tracy. Open Subtitles (ترايسي), عليك أن تشعر بالشرف لأنك سليل (توماس جيفرسون)
    Thomas Jefferson'ın hikayesi. Yalnız, Norbit'teki gibi olacak. Open Subtitles قصة (توماس جيفرسون), إلا أننا سنقوم بها مثل فيلم (نوربت)
    Biliyorum, çünkü Tembel Susan'nın ve Thomas Jefferson'ın soyundanım ben! Open Subtitles أعلم هذا لأنني من سلالة ( توماس جيفرسون ) و " سوزان الكسولة " نفسها
    Asma suratını. Thomas Jefferson'ın dediği gibi bin yıl sonra değerli bir arkeolojik buluş olacak. Open Subtitles لا تستاء كما قال (توماس جيفرسون) بعد ألف سنة ستكون هذه قطع أثرية ذات قيمة
    Lincoln, Washington ve Jefferson'ın yaptıklarının ayarında bir şey. Open Subtitles شيئاً يضاهيّ ما فعلهُ (لينكولن) (واشنطن) و(جيفرسون)
    Thomas Jefferson'ın masum insanları havaya uçurduğunun anlatıldığı gün okula gitmemiştim herhâlde. Open Subtitles لابد أنني فوت ذلك اليوم في حصة التاريخ عندما تحدثوا (عن (طوماس جيفرسون وهو يفجر القنابل في أُناس أبرياء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more