| Ve verdiği karar Jefferson Keane'in -ki hiç bilmediği bir insan, asla tanışmayacağı bir insan - öldürülmeliydi. | Open Subtitles | وقرر أن (جيفرسون كين)، الشخص الذي لايعرفه، الشخص الذي لن يلتقيه أبداً، يجب أن يلقى الموت. |
| Belki ceza da böyle olmalı. Jefferson Keane son 34 yıl içerisinde bu eyaletçe infaz edilmiş ilk kişi olacak. | Open Subtitles | (جيفرسون كين) سيصبح أول شخصٍ تُعدمه الحكومة منذ 34 سنة. |
| Bir ilk çünkü ölümü hak ediyor. Jefferson Keane bir ilk çünkü siyah ve genç. | Open Subtitles | (جيفرسون كين) الأول لأنه أسمر ولأنه شاب. |
| Jefferson Keane'in dava dosyasının bir kopyasını istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أرى نسخةً من محاكمة (جيفرسون كين). |
| Efendim... Acaba hiç... Jefferson Keane'e komplo kurulduğuyla ilgili bir şey duydunuz mu? | Open Subtitles | سيدي, أسمعت أي شيءٍ عن توريط (جيفرسون كين)؟ |
| Jefferson Keane'i kurtararak onları geri kazanabileceğimi sanıyordum. | Open Subtitles | وحسبت أني أقدر على استرجاعها بإنقاذ (جيفرسون كين). |
| Oh, bu din değiştirdikten sonra Jefferson Keane'in kendisine seçtiği isim. | Open Subtitles | هذا هو الاسم الذي اختاره (جيفرسون كين) لنفسه. |
| Said hakkında, Jefferson Keane'in ölümünden o sorumlu. | Open Subtitles | عن (سعيد), يارجل. إنه مسؤولٌ عن موت (جيفرسون كين). |
| Seninkilerle bizimkiler arasındaki düşmanlığın, Jefferson Keane olayının soğumasıyla, geçmişte kalmasını diliyorum. | Open Subtitles | هذه الكراهية التي بيننا، بموت (جيفرسون كين) أنا مستعد أن أعفي عما سلف |
| Aynı zamanda bu Jefferson Keane'e bir ödül gibi olur ki, bunu hak etmek için hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | وقد يُعتبر أيضاً جائزةً لـ(جيفرسون كين) والذي، حسب علمي، لم يقم بأي شيءٍ ليحصل على جائزة. |
| Bana neden Jefferson Keane'nin kız arkadaşının hamile olduğunu söylemedin? | Open Subtitles | لم لم تخبرني أن فتاة (جيفرسون كين) حامل؟ |
| Eski güzel elektrikli sandalyeye ne oldu? Jefferson Keane yarın hapishanede öldürülecek. | Open Subtitles | سيموت (جيفرسون كين) غداً في هذا السجن. |
| Jefferson Keane'in kız kardeşinde böbrek yetmezliği varmış. | Open Subtitles | أخت (جيفرسون كين) مصابة بالفشل الكلوي. |
| Çıkar sağlamaya çalışıyormuş gibi görünmek istemem ama, fazladan bir ele ihtiyaç duyarsanız, sizin için Jefferson Keane'in icabına bakarım. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون "استغلالياً"، لكن إن أردت مساعداً... أعني, بربك, لقد تعاملت مع (جيفرسون كين) لأجلك. |
| Sıradaki hamle Jefferson Keane'in. | Open Subtitles | -الخطوة القادمة هي قتل (جيفرسون كين). |
| Jefferson Keane, Dino'nun öldürülme emrini verdi. | Open Subtitles | (جيفرسون كين) أمر بقتل (دينو). |
| İki, Jefferson Keane'in yargılanmasını istiyorum. | Open Subtitles | اثنان, أريد (جيفرسون كين) أن يُحاكم. |
| Jefferson Keane, eski hikâye. | Open Subtitles | (جيفرسون كين) من الماضي, يا أخي. |
| Jefferson Keane'in ölümünü, kabullendiği ölümünü seyrettin. | Open Subtitles | لقد شاهدتَ (جيفرسون كين) يموت. |
| Paul Markstrom, Jefferson Keane. | Open Subtitles | (بول ماركستورم)، ( جيفرسون كين) مرحى |